Türkiye’de gözaltında kaybetme suçunda hukuksal ve siyasal faktörlerin etkisiyle gözaltında kaybedilenlerin aileleri için tüm hak arama kanallarının kapatılmış olması nedeniyle sesimizi kamuoyuna ve devleti yönetenlere duyurmak için ifade ve toplanma özgürlüğümüzü kullanmaya çalışıyoruz. Ancak, sesimizi duyurma mekanı olarak seçtiğimiz Galatasaray Meydanı 5 yıldır bize kapatılmış durumda.
Oysa Anayasa Mahkemesi, kamuoyu oluşturmak amacıyla Galatasaray’da basın açıklaması ve oturma eylemi yapmamızı toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının olağan kullanımı olarak değerlendirdi ve idarenin bu hakkın kullanımını kolaylaştırma görevi olduğuna da vurgu yaptı.
Buna rağmen idare, Anayasa Mahkemesi kararlarını yok sayıyor. Sembolik sayıda kayıp yakını ve hak savunucusu ellerimizde karanfillerle Galatasaray Meydanı’na ulaşmaya çalıştığımızda polis ablukası ile engelleniyor ve kelepçelenerek gözaltına alınıyoruz.
967. haftamızda yine polis şiddeti ve gözaltılarla Cemil Kırbayır dosyasını Galatasaray’dan kamuoyu ile paylaşmamız engellendi.
Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi Cemil Kırbayır, 13 Eylül 1980 tarihinde Ardahan’ın Okçu Köyü’ndeki evinden devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı.
8 Ekim tarihinden sonra gözaltı merkezine giden aileye, “Oğlunuz firar etti, bir daha onu sormaya gelmeyin” denildi. Her yolu deneyen baba İsmail Kırbayır’ın ömrü oğlunu bulmaya yetmedi, Cemil’i aramayı anne Berfo Kırbayır sürdürdü.
05 Şubat 2011 tarihinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Dolmabahçe Sarayı’nda görüşen Cumartesi Anneleri’nin arasında 103 yaşındaki Berfo Kırbayır da vardı. Bu görüşmenin ardından Erdoğan’ın talimatı ile Cemil Kırbayır’ın akıbetini araştırmak üzere bir meclis araştırma komisyonu kuruldu.
Mersin Milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül başkanlığında kurulan komisyon, yürüttüğü titiz çalışma sonucunda 350 sayfalık bir rapor hazırladı. Raporda Cemil Kırbayır’ın gözaltındayken işkence ile hayatını kaybettiği ve bedeninin ölümüne sebebiyet veren kamu görevlilerince ortadan kaldırıldığı kayıt altına alındı. Böylece Cemil’in gözaltında kaybedildiği resmiyet kazandı. Komisyon ayrıca düzenlediği raporla birlikte Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Aynı Erdoğan iktidarında 10 sürüncemede bırakılan dosya, zamanaşımı gerekçesiyle kapatıldı. İnsan Hakları Derneği avukatlarının kararın kaldırılması ve şüpheliler hakkında kamu davası açılması başvurusu ise reddedildi. Bunun üzerine aile Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Yine aynı iktidar, Anne Berfo Kırbayır’dan Cemil’i aramayı devralan 71 yaşındaki ağabeyi Mikail Kırbayır’ın “Kardeşimin gözaltında kaybedildiğini kabul ediyorsunuz; ondan kalanları bize verin. Annemin, babamın vasiyeti yerine gelsin; bir mezarımız olsun. Raporunuzda tespit ettiğiniz failleri yargılayın adalet yerini bulsun.” talebine 6 aydır her cumartesi kelepçe takıp gözaltına alarak cevap veriyor.
967. haftamızda bir kez daha söylüyoruz: bizi insan kılan temel hak ve özgürlüklerimizden vazgeçmeyeceğiz. Cemil Kırbayır’dan ve akıbetleri karanlıkta bırakılmak istenen tüm kayıplarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Kayıplarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.
Selam olsun bugün bir kez daha tüm baskıları göğüsleyerek ülkenin dört bir yanında bizimle eş zamanlı sesimize ses katan kayıp yakınları ve insan hakları savunucularına. Selam olsun Avrupa’nın pek çok şehrinde bizimle dayanışmak için sokaklara çıkanlara.
Cumartesi Anneleri
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi
Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon