Anayasa’yı ve Anayasa Mahkemesi kararlarını, Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmeleri esas alarak 30 haftadır Galatasaray’da toplanma ve basın açıklaması yapma hakkımızı kullanmaya çalışıyoruz. Ancak kamu gücünü kullananlar, Anayasa’ya, AYM kararlarına ve uluslarası sözleşmelere meydan okuyarak bu hakkımızı engelliyor.
“Kayıplarımız nerede?”, “Onları kaybedenler neden korunuyor?” feryadımız karşısında etkin soruşturma ve kovuşturma yapılmasını sağlamakla görevli olanlar bu feryadımızı polis şiddeti, kelepçe, gözaltı ve adli süreçlerle bastırmak istiyor.
971. haftamızda Galatasaray’daki buluşmamız engellenerek gözaltına alınmasaydık cezasızlıkla kapatılmak istenen Dargeçit JİTEM dosyası ile kamuoyuna seslenecektik.
29 Ekim – 8 Kasım 1995 tarihleri arasında Mardin/Dargeçit’te ağır silahlı askerler ve korucular tarafından yapılan ev baskınlarında dört çocuk, iki lise öğrencisi ve iki kadının da aralarında olduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar Dargeçit Jandarma Taburuna götürüldü.
Gözaltında tutulanlardan bazıları bir süre sonra serbest bırakıldı. Ancak 12 yaşındaki Davut Altunkaynak, 13 yaşındaki Seyhan Doğan, 16 yaşındaki Nedim Akyön, 19 yaşındaki Mehmet Emin Aslan, 20 yaşındaki Abdurrahman Olcay, 21 yaşındaki Abdurrahman Coşkun ve 57 yaşındaki Süleyman Seyhan’dan bir daha haber alınamadı. Onları soran ailelerine “Sorgu sonrası serbest bırakıldılar, dağa gitmişler” cevabı verildi.
Olaydan 4 ay sonra 6 Mart 1996 tarihinde, Süleyman Seyhan’ın kafası olmayan yakılmış bedeni bir kuyuda bulundu. Seyhan’ın bulunmasından iki gün sonra da onun bulunduğu yer hakkında ailesine bilgi verdiği ve taburda yaşananları üst makamlara aktarma potansiyeli taşıdığı gerekçesiyle, Dargeçit Jandarma Taburunda görevli uzman çavuş Bilal Batırır da kaybedildi.
Evlatlarını bulmak için ailelerin yaptıkları suç duyuruları etkin bir biçimde soruşturulmadan takipsizlikle sonuçlandı. Ailelerin ve İnsan Hakları Derneği’nin 29 Mayıs 2009 tarihli başvurusu ve İHD Mardin Şubesi’nin çabası sonucunda Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığı dosyayı yeniden açtı ve soruşturma başlattı. Savcılığın yürüttüğü soruşturma kapsamında Dargeçit kayıplarının gözaltında öldürülerek kuyulara gömüldüğü gerçeği ortaya çıktı. 2012 – 2013 ve 2015 tarihleri arasında tanık beyanlarına dayanarak yapılan kazılar sonucunda, gözaltına alınan kişilerin ağır işkence izleri taşıyan kemiklerine ulaşıldı.
Savcılığın hazırladığı iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada yedi Dargeçitli’nin ve uzman çavuş Bilal Batırır’ın nasıl ve kimler tarafından kaybedildikleri tüm detaylarıyla mahkeme kayıtlarına geçti. Dava dosyasında sanıkların sorumluluğuna işaret eden birbiriyle tutarlı çok sayıda tanık beyanı ve bu beyanları destekleyen deliller yer almasına rağmen mahkeme, 4 Temmuz 2022 tarihinde rütbeli subay, uzman çavuş ve koruculardan oluşan 18 sanığın beraatine karar verdi.
971. haftamızda bir kez daha söylüyoruz: Dargeçit kayıpları ve tüm kayıplarımızın faillerinin etkin bir biçimde yargılanarak cezalandırılmalarını talep etmekten vazgeçmeyeceğiz. Kayıplarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.
Selam olsun bugün bir kez daha tüm baskıları göğüsleyerek ülkenin dört bir yanında bizimle eş zamanlı sesimize ses katan kayıp yakınları ve insan hakları savunucularına.
Cumartesi Anneleri
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi
Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon