Cumhurbaşkanı 7 Haziran'da TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerin genel başkanları ile bir toplantı düzenliyor. Gündem AB hedefi ile bağlantısı içersinde açıklanıyor.
İHD, insan hakları ve özgürlükleri konusundaki temel görüşlerini yıllardır vurgulamaktadır. Türkiye'nin politik ve bürokratik kadroları, Türkiye toplumunun özlem ve istemlerini doğru anlamak zorundadır. İç dinamiklerin yıllardır korunması ve geliştirilmesi için mücadele ettikleri insan hakları değerleri, devletin dış politik ihtiyaçlarına göre değil, yurttaşlar için korunması ve geliştirilmesi gereken değerlerdir. Bugünlerde çok sık bir şekilde ifade edilen, "AB süreci için" insan hakları ve demokratik standartların yükseltilmesi politikasını ve tartışmalarını üzülerek izliyoruz. Demokrasiyi içselleştirmiş kadrolar böyle bir tartışmayı yapmazlar. Ancak yine de, saik üzerinde daha fazla durmak istemiyoruz.
Siyasal Partilerin Genel Başkanlarına sesleniyoruz:
Ölüm cezasının kaldırılmasını; tüm Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları için, kültürel haklarının korunmasını ve geliştirilmesini; işkencenin önlenmesi için etkili önlemlerin alınmasını;herkes için ifade özgürlüğünün korunmasını,
İstiyoruz!
Yargı reformu istiyoruz!
Hukukun üstünlüğü ilkesinin yaşam bulmasını, insan haklarının hukuk yoluyla korunmasını,
İstiyoruz!
Demokrasi istiyoruz! Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 1954 yılından beri tarafı olan bir ülkenin yurttaşlarının 48 yıl sonra da olsa, demokratik haklarının tanınmasını,
İstiyoruz!
Artık "bize göre demokrasi" tariflerinden vazgeçilmelidir. Sürekli olarak, özellikle yurttaşlarının hak ve özgürlükleri söz konusu olduğunda ileri sürülen, "Türkiye'nin hassasiyetleri" mazeretlerinden vazgeçilmelidir. İnsan hakları ve demokrasi ile kalkınma ve gelişme arasındaki koparılmaz bağ görülmelidir. İnsan haklarının bir bütün olduğu ve şarta bağlı tutulamayacağı ilkesi anımsanmalıdır.
Türkiye toplumunun aydınlık geleceği için, insan haklarına saygı, temeldir!
Hüsnü Öndül
İHD Genel Başkanı
