İHD,Türkiye'de insan haklarının ve kavramının tanıtılmasında, yaygınlaştırılmasında; insan hakları bilincinin geliştirilmesinde, ihlallerin ortaya çıkarılmasında, insan hakları ihlallerinin önlenmesi için önlemlerin geliştirilmesinde öncülük yaptı.
İHD, bu 17 yıl içersinde, İki kez ölüm cezasına karşı imza kampanyası düzenledi. Beş kez ifade özgürlüğü için, dört kez barış için, iki kez gözaltında kayıpların önlenmesi için kampanya, bir kez 1402 sayılı sıkıyönetim kanununa göre görevlerine son verilen kamu görevlileri için 1402'likler kampanyası, iki kez mültecilerle ilgili kampanya, iki kez genel af, iki kez DGM'ler kapatılsın kampanyaları düzenledi. Aylık ve yıllık insan hakları raporlarıyla Türkiye'de insan haklarının durumunu ortaya koydu.
Kurulduğu günden beri işkenceye karşı ve ayrıca cezaevlerinde insan onuruna uygun koşullar için mücadele etti.
İşkenceye karşı mücadele anlayışının sonucu olarak, işkence görenlerin tedavisinde bugün dünya çapında otorite sayılan Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nı kurdu.
Ulusal bir insan hakları örgütü olarak, insan haklarının evrenselliği ve bölünmezliği tezlerini savundu. Kişisel ve siyasal haklarla, ekonomik, sosyal ve kültürel hakları bir bütün olarak savundu. Dünyanın neresinde insan hakları ihlali varsa, buna karşı çıktı. İşkenceye ve ölüm cezasına kime karşı yapılırsa yapılsın, kim yaparsa yapsın ve hangi ülkede ve hangi sistemde uygulanırsa uygulansın karşı çıktı.
Türkiye'nin çoğulcu etnik, dilsel, dinsel ve kültürel dokusunun, ülkemizin olağanüstü bir zenginlik kaynağı olduğunda ısrar etti.
İHD, hükümetlerden ve siyasi organizasyonlardan bağımsız bir insan hakları örgütü olma özelliğini korudu. Siyasi iktidarlarla ilişkisinde onların politik renklerine göre tutum almadı. Nesnel derlendirmelerde bulundu.
İHD, devletin insan haklarına ve insan hakları örgütlerine ilişkin politikasını eleştirdi. İHD çalışmaları sırasında 14 yönetici ve üyesi öldürüldü. Pek çok etkinliği yasaklandı, engellendi. Genel Başkanı Genel Merkez binasında öldürülmek istendi. İHD üzerindeki baskılar son üç yılda yargı baskısına dönüştü. Son üç yılda açılan toplam dava sayısı 450'yi geçti.
İHD bugün, ulusal bir insan hakları örgütü olmasına karşın tüm dünyada tanınan ve insan hakları platformlarında saygın bir yeri olan bir insan hakları örgütüdür.
Türkiye içinde de, Liberal Düşünce Topluluğu'nun gerçekleştirdiği bilimsel araştırmanın da gösterdiği gibi (3 Aralık 2002) halkın tanıması ve çalışmaları konusunda olumlu kanaat sahibi olma bakımından ilk sırada yer almaktadır.
17. kuruluş yılımızda, öldürülen 14 yönetici ve üyemizi, yaşamını yitirmiş kurucularımızı ve üyelerimizi saygıyla anıyoruz. Büyük emeklerle, acılarla ve özverilerle gönüllü olarak insan haklarını koruma ve geliştirme mücadelesini veren üyelerimize; İHD'ye destek veren herkese ve İHD ile her zaman uluslararası dayanışmalarını sergileyen dünyadaki insan hakları örgütlerine, şükranlarımızı sunuyoruz.
Hüsnü Öndül
İHD Genel Başkanı