Ankara’da 9 Kasım 2018 tarihinde düzenlenen operasyon kapsamında hakkında gözaltı kararı verilen Mezopotamya Ajansı muhabiri Deniz Nazlım, savcılıktaki ifadesinden önce İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkez’inde basın toplantısı düzenledi. Nazlım’ın basın toplantısına İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Yazar Hüseyin Aykol, İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen ile HDP Milletvekili Kemal Peköz katıldı.
Açıklamada ilk olarak konuşan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, muhalif gazetecilerin durumuna dikkat çekerek, özelliklede MA muhabiri Deniz Nazlım’a yönelik tehdit ve baskılara değindi. Türkdoğan, OHAL ile birlikte bugüne kadar devam eden süreçte Ankara’da sürekli olarak belli kesimlere yönelik baskı ile karşı karşıya olduklarını hatırlattı. Türkdoğan, “Türkiye’de çok şey yaşadık, gördük ama bu dönem kadar örgüt üyeliği soruşturmalarının suiistimal edildiği konular ile karşı karşıya kalmadık” dedi.
‘MUHABİRDEN MUHBİR YARATMAYA ÇALIŞIYORLARSA…’
Türkdoğan, “Deniz Nazlım’ın evi basılıyor, ailesi tehdit ediliyor. Bakın Deniz Nazlm burada ve tüm faaliyetleri açık. Eğer muhabirden muhbirlik çıkarmaya çalışıyorlarsa, bundan vazgeçsinler. Kolluk kuvveti kimseyi tehdit edemez. Cumhuriyet savcılarını uyarıyoruz buradan. İnsanları tehdit eden bu kolluk kuvvetlerinin eylemlerine göz yummayın. Kendilerini devlet olarak tanıtan kişiler, özellikle de gözaltında bulunan kişilerin yanına giderek ‘Biz devletiz’ diyorlar. Bu insanların üzerinde baskı ve korku yaratmaktır. Bunu hangi yetki ile yapıyorlar” diye sordu.
‘YAPTIKLARINIZIN HESABI SORULACAK’
Daha sonra sözü devralan HDP Adana Milletvekili Kemal Pekgöz ise, şunları söyledi: “Türkiye’de uzun süredir basın üzerinde baskılar sürüyor. Sadece siyasi muhaliflerle yetinmiyorlar. Türkiye’de çok az sayıda özgür basın diye nitelendirilecek basın organı kaldı. Onu da günlük baskı ve sıkıntılar ile tamamen susturmaya çalışıyorlar ve halkı sağır ve dilsiz bırakmaya çalışıyorlar. Şuanda kolluk kuvveti görevi gören ama görevlerinin dışına çıkanlar, insanlara ajanlık dayatan, baskı uygulayanlar bilsinler ki, yarın diğer gün bunun hesaplarını vermek zorunda kalırlar. Ve bu hesabın altında kalırlar. Yeniden kendilerini adalete doğruluğa insan haklarına dayalı bir duruşa davet ediyoruz. Buradan kendilerini uyarıyoruz ve diyoruz ki, bugün olmasa da elbette yaptıklarınızın hesabı sorulacak.”
‘GAZETECİLİK YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Gazeteci yazar Hüseyin Aykol da, gazeteciler üzerindeki baskılara dikkat çekerek, gazete bürolarının dahi bombalandığını hatırlattı. Bugün gazeteci arkadaşlarının da bu bedeli bilerek gazetecilik yaptığını ifade eden Aykol, “İktidar bilmeli ki biz dışarıda olduğumuz sürece gazetecilik yapmaya devam edeceğiz” dedi.
‘ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİM’
Daha sonra söz alan Deniz Nazlım, 5 yıldır gazetecilik yaptığını belirterek “Ben mesleğimin ilkelerin ihanet etmeden, mesleğimin dışında bir iş yapmadan gazeteciliği sürdüreceğim. Beni Ankara Emniyeti’nde yasadışı sorguya tabi tutan, ajansım dışında bir yerde çalışmam için tehditlerde bulunan, Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde askerlik için ifadeye gittiğimde yine yasadışı bir şekilde sorguya tutup kendini devlet üstü kişiler olarak tanıtanlara söylüyorum: Biz çalıştığımız yerin neresi olduğunun farkındayız. Biz gazeteciyiz ve toplumun haber alma hakkını sağlamaya çalışıyoruz” dedi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı