DTP’YE YÖNELİK SON UYGULAMALAR SİYASET YAPMA HAKKINA, İFADE VE ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK BİR SALDIRIDIR!

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla 14 Nisan 2009 tarihinde başlatılan ve halen de devam etmekte olan DTP, Asrın Hukuk Bürosu ve Gün TV’ye yönelik arama, yakalama ve gözaltına alma operasyonu sonucunda aralarında DTP’nin üç genel başkan yardımcısı da olmak üzere 70’den fazla kişi gözaltına alınmıştır. Yapılan açıklamalardan arama, yakalama ve gözaltına alma sırasında ciddi hukuk kurallarının ihlal edildiği anlaşılmaktadır.

Meclis’te grubu bulunan, son yerel seçimlerde aldığı oylar ile Türkiye’nin en büyük dördüncü partisi konumunda olan, yasal ve demokratik zeminde mücadele yürüten DTP’ye yönelik bu uygulamalar siyaset yapma, ifade ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik bir saldırı niteliğindedir.

Türkiye henüz adalet ilkesine göre hareket eden ve hukukun üstünlüğüne bağlı bir yargı sistemi oluşturmamıştır. Mahkemeler maalesef adalet ilkesi uyarınca değil de, hâkim zihniyete, siyasal iradenin isteklerine,  hatta yargıçların bireysel ilgi ve yönelimlerine göre karar üretmesi sıkça karşılaşılan bir durumdur.

Bir yandan kapatma davaları diğer yandan uygulanan gözaltı ve tutuklama operasyonlarıyla hukuk siyasallaştırılmakta ve toplumun bir kesiminin kendisini gerçekleştirme ve ifade etme hakkı elinden alınmaktadır.

Siyaset yapma hakkı en temel haklardandır. Demokrasi ancak siyaset yapma hakkının kullanılması ile gerçekleştirebilir. Kürt sorununun demokratik yoldan çözülmesi sağduyu sahibi olan herkesin isteğidir. Kürt siyasetçilerin şiddet içermeyen yöntemlerle örgütlenme hakkını kullanarak siyaset yapmaları da en doğal haklarıdır. Kürt halkı da bu hakkını kullanmış ve son yerel seçimlerde DTP’ ye oy vererek barış, demokrasi ve özgürlüklerden yana ne kadar kararlı olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Bu bakımdan Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümü açısından DTP varlığı Türkiye için büyük bir şans ve imkândır.

Bu soruşturma vesilesiyle belirtmek isteriz ki, acilen bir yargı reformunun yapılması, ceza yasalarındaki ifade özgürlüğüne aykırı maddelerin kaldırılması, siyaset yapma hakkını güvence altına alacak yeni düzenlemelere gidilmesi Türkiye’nin ertelenemez bir ihtiyacıdır.

 Siyaset hakkının kullanılması ve bu hakkın kullanılmasını güvence altına alma sorumluluğu taşıyan Savcılara ve Hükümete sesleniyor, devam eden operasyonun derhal durdurularak, gözaltına alınanların hemen şimdi serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

                           İnsan Hakları Derneği                                                    Türkiye İnsan Hakları Vakfı

Bir cevap yazın