2022 yılını kapsayan; Ege Bölgesi’nde bulunan İzmir 1 Nolu F Tipi (Kırıklar), İzmir 2 Nolu F Tipi (Kırıklar), İzmir YGC, İzmir Kadın Kapalı (Şakran), İzmir 1 Nolu T Tipi (Şakran), İzmir 2 Nolu T Tipi (Şakran), İzmir 3 Nolu T Tipi, İzmir 4 Nolu T Tipi (Şakran), Menemen T Tipi, Menemen R Tipi, Balıkesir/Kepsut L Tipi Hapishanesi, Ödemiş T Tipi, Akhisar T Tipi, Manisa T Tipi, Denizli T Tipi, Burhaniye T Tipi, Bandırma 1 Nolu T Tipi, Bandırma 2 Nolu T Tipi ve Bodrum S Tipi Hapishaneleri için; ilgili kurum ve derneklerle yapılan görüşmeler, mahpusların aileleri ve avukatları tarafından derneğimize yapılan başvurular, hapishanelere yapılan avukat ziyaretleri ve mahpuslar tarafından derneğimize yapılan başvurularla sorunların aktarılması ve basın taramaları sonucunda Ege Bölgesi Hapishanelerinde yaşanan hak ihlalleri, İHD İzmir Şube Hapishane Komisyonu tarafından rapor haline getirilmiştir.
2022 yılında da hapishanelerde oluşan hak ihlalleri maalesef ki diğer yıllar gibi dolu dizgin gidiyor.
Raporu sunarken hep uluslararası sözleşmeler, AİHM kararları gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasasının üstünde olan ve uymakla yükümlü olduğu kararlardan söz ediyoruz. Kendi Anayasası’na bile uymayan bir devletle karşı karşıyayız. Her sene bir “torba yasa “açıklanıyor. Bu açıklamalarda siyasi mahpuslar hariç herkes yararlanıyor. Üstelik siyasi mahpuslar daha ağırlaşan koşullara sürükleniyorlar.
Yıllardır birçok hak ihlali görülürken özellikle geçtiğimiz yıl mahpusların yaşam hakları da yok edildi. Yetkililer bu ölümlere, çoğunlukla, intihar diyorlar. Böyle bile olsa mahpusu intihara sürükleyen hapishane koşulları, idarelerin tutumu, gönderilen genelgelerin ya da çıkarılan yasaların eşitsizliği değil midir?
Çıkarılan yasalardan biri de 01.01.2021 tarihinde yürürlüğe giren “Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik” ile birlikte denetimli serbestlik, koşullu salıverilme gibi mahpus lehine olan uygulamalarda iyi halin belirlenmesi için bir takım yeni kriterler getirilmiştir. Bu yönetmelikle birlikte hapishane idaresinin keyfi tutum ve davranışları mahpusların koşullu salıverilme haklarından yararlanmasının önüne geçmek yerine aksine bu duruma yasal zemin hazırlamıştır. Bunun sonucu olarak absürt sorular ve pişmanlık dayatmasıyla birçok mahpusun koşullu salıverilme hakları ellerinden alındığı gibi bazı mahpusların da infazları yakılmıştır.
Bölgemizde hapishane hak ihlalleri en çok, sağlığa erişim engeli, tecrit uygulaması, infaz yakma/denetimli serbestlik hakkından yararlandırılmama, sosyal faaliyet/ sohbet / spor hakkının engellenmesi, sağlıksız ve yetersiz beslenme, kitap/mektup/ gazete engeli, iletişim engeli… haklarında görülmektedir.
Başta İmralı Hapishanesi’nde uzun zamandır sürdürülen ağır tecrit ve izolasyon olmak üzere bölgemiz hapishanelerinde de tecrit, çeşitli biçimlerde uygulanmaya devam ediyor. Pek çok hapishanede tecrit bir cezalandırma yöntemi olarak varlığını sürdürüyor.
Koğuşlardaki kapasitenin üstünde tutulan mahpuslara; yemeklerin yetersiz verildiği, bazı mahpusların yerde veya dönüşümlü yatmak zorunda kaldığı, hijyenik olmayan ortamlarda yaşamak zorunda kaldıkları, bu durumun mahpusların sağlıklarında olumsuzluklar yarattığı bunun sonucu olarak da hasta mahpusların sayısında artış olduğu tespit edilmiştir.
Mahpusların ailelerden uzak bölgelere inşa edilmiş hapishanelere zorunlu sevk yani sürgün edilmesi mahpuslarla birlikte alileri de cezalandırılma amacı taşımaktadır. Yerleşim yerlerine oldukça uzak bölgelere inşa edilmiş hapishanelere ulaşım zorluğu ile birlikte yüzlerce kilometre şehirlerarası yolculuklarda ciddi ekonomik sorunlar da baş göstermektedir. Hapishanelerde Kürtçe yazılan mektuplar “anlaşılmayan dil denilerek” verilmemiş ve gönderilmemiştir. Bu husus haberleşme özgürlüğünün ihlalidir. Türkçe yazılı mektupların ise mahpusların eline geç ulaşması söz konusudur. Ayrıca mahpusların yazdığı kitaplar kendilerine verilmemektedir. Yine Kürtçe yazılan kitaplar alınıp yok edilmektedir.
Mahpusların beyanlarına göre gazete, kitap gibi yayınlardan faydalanmaları engellenmektedir. Ceza İnfaz Kurumunda bulunan tutuklu ve hükümlülerin yayınlardan yararlanmasına ilişkin esaslar 5275 sayılı Kanun’un hükümleri de gözetilerek Anayasa Mahkemesi tarafından belirlenmiştir. Bu sebeple mahpuslara yasaklanmamış, birçok yayınevi, bayii ve kitapçıda satılan, resmi abonelik yaptırılan gazete ve basılı yayınların verilmemesi ifade ve haber alma özgürlüğünün ihlalidir.
2022 yılında disiplin cezalarında artış gözlenmiştir. Hücre cezalarının sayısının artması, hapishane idaresi bilgisi dahilinde olan veya olmayan mahpuslara yönelik gardiyanlar tarafından gerçekleştirilen ağır darp, kötü muamele ve işkence olaylarında hapishane doktorunun rapor vermediği şeklinde gerçekleştirilen mahpus beyanları vardır.
Buna göre mahpusların sağlık durumları gözetilerek hasta mahpusların diyetlerine uygun olacak şekilde, tüm mahpusların bağışıklık sistemi arttırıcı, yeterli ve sağlıklı besinlerin mahpuslara ulaştırılması sağlanmalıdır, yeterli ve sağlıklı besin ihtiyacının karşılanmaması insanlık onuruna aykırı kötü muamele olarak değerlendirilir.
Ekonomik sıkıntılar mahpuslara da yansımıştır. Buna bağlı olarak kantin fiyatlarında, elektrik, su ödemelerinde fahiş artışlar uygulanmaktadır. Üstelik ailelerden gelen paralar ya verilmemekte ya da geç verilmektedir. Ailesi ile iletişimi olmayan ya da ekonomik gücü yerinde olmayan mahpuslara başka ailelerin yatırdığı para ve eşyalara el konulmaktadır. Bu aileler “örgüt üyesi” olarak yargılanabilmektedir.
Özellikle hasta mahpusların tedavilerinde gerçek anlamda sıkıntılar yaşanmaktadır. Rutin, belli zaman aralıkları ile kontrole götürülmeleri gereken hastalar götürülmemekte, değişik gerekçeler ileri sürülmektedir. Hastaneye gidiş gelişlerde çıplak arama, ağız içi araması gibi uygulamalar yapılmaktadır. Zaten hasta olan kişilerin sağlıksız bir yapısı olan ring araçları ile götürülmeleri enfeksiyon hastalıklarına yakalanmalarına da neden olmaktadır.
Engelli, yaşlı ve ağır hasta mahpusların tekli hücrelerde tutulması neyi anlatmaktadır? Adli Tıp Kurumunun verdiği kararların yanlılığı ve bilimsellikten uzak yorumları ile güvenirliği yok edilmiştir.
Devlet sürekli yeni tipte hapishaneler inşa etmektedir. Bodrum S Tipi ve Kırıklar YGC (Yüksek güvenlikli Cezaevleri) Tecriti daha derinleştirmektedir.
İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi olarak yetkililerden; yaşanan hak ihlallerinin yasal ve uygulamadaki sebeplerinin ortadan kaldırılmasını ve mahpuslar için bir an evvel insani yaşam koşullarının temin edilmesini istiyoruz. Kamuoyunu bu konuda duyarlılığa davet ediyoruz.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ HAPİSHANE KOMİSYONU
Rapora buradan erişebilirsiniz: Ege Bölgesi Hapishaneleri 2022 Yılı Hak İhlalleri Raporu
2022 Yılı bilançosuna buradan erişebilirsiniz: Ege Bölgesi Hapishaneleri 2022 Yılı Bilançosu