Engelliler Haftası başlıyor. Böylece bir haftalığına da olsa engellilerin hatırlanacağı birkaç gün yaşayacağız. Kuşkusuz ayrımcılıkla mücadelenin en önemli sahalarından biri olan engelli haklarının, sorunlarının ve çözümlerinin bir haftaya sığması mümkün değil. Fakat böyle gün ve haftalar, hatırlamak için uygun fırsatlar sunuyor. Engellilerin hakları da bunlardan biri…
Dünya üzerinde 600, ülkemizde ise 10 milyon civarında insanı doğrudan; yakınları hesaba katıldığında ise birkaç katı kadar bir nüfusu dolaylı etkileyen bu sorun karşısında eşitliği ve ayrımcılık karşıtlığını içermeyen hiçbir öneri gerçek çözüme katkı sunmuyor. Uzun yıllar boyunca BM düzeyinde; Engellilerin haklarını güvence altına alan bir sözleşmenin hazırlanması için mücadele eden insan hakları ve engelli örgütleri, 2006 yılı Aralık ayında sözleşmenin hazırlanıp imzaya açılmasıyla önemli bir kazanım elde ettiler. Türkiye’nin onayladığı bu sözleşme; imzacı ülkelere engelliler için Eğitim, İstihdam, Sosyal ve siyasi katılım, Sosyal güvenlik ve yoksulluk alanlarında özel önlemler alma sorumluluğu getirmektedir. Şimdi engelli örgütleri ile insan hakları savunucuları tek tek ülkelerde “BM Engellilerin Hakları Sözleşmesi”ne uygun koşulların yaratılması için mücadele ediyor. Türkiye’de engellilerin sosyal ve siyasal eşit katılımını sağlayacak önlemlerin alınması yerine, engellileri toplumun “acıma” duygusuna teslim eden, engellileri “muhtaca ” biçiminde algılayan yaygın anlayış devam ediyor. Türkiye için bunun en somut örneği yıllar süren mücadelenin sonunda kabul edilen ve “Özürlüler Yasası” adıyla anılan 5378 Sayılı Yasa. Bırakalım bu sorun alanına çözüm getirmeyi, temel beklentiler olarak sayılabilecek “ayrımcılığın önlenmesi”, “engellilerin kendileri ile ilgili karar alma ve uygulama süreçlerinde söz sahibi olmaları”, “fırsat eşitliğinin sağlanması”, “etkili hak arama mekanizmalarının oluşturulması” ve dolayısıyla ihlallere dönük “yaptırımsızlık halinin ortadan kaldırılması” konularında hiçbir açılım sunmamaktadır. Yasanın kabulünün üzerinden 3 yıl geçmesine karşın, yasa engellilerin gündelik hayata katılımları, eğitim ve istihdam gibi temel problemlerinde hiçbir ilerleme sağlamadı.
Bu nedenle İnsan Hakları Derneği olarak, 10–16 Mayıs Engelliler Haftası’nda, öncelikle engelli örgütlerini ve diğer toplumsal yapıları mevcut “5378 Sayılı Özürlüler Yasası” nın ayrımcılık karşıtı ve BM Engellilerin Hakları Sözleşmesi’ne uygun bir anlayışla yeniden düzenlenmesi için tutum takınmaya,
Hükümeti ve TBMM’ni ENGELLERİ kaldıracak önlemleri almaya ve yasal düzenlemeleri yapmaya çağırıyoruz.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
GENEL MERKEZİ