 |
 |
İzmir Buca’daki Kırıklar F Tipi Cezaevi’nde kalan Mehmet Kılınç adlı mahpus, ‘beyin kanaması’ iddiasıyla getirildiği hastanede yaşamını kaybetmiştir.
Mehmet Kılınç hücrede yalnız başına iken başından ve vücudunun değişik yerlerinden ağır işkence belirtileri ile hastaneye kaldırılmış, ancak günlerce ailesine haber dahi verilmemiştir.
Yapılan otopside ise, Mehmet Kılınç’ın kafasında alından itibaren arkasının tamamına yakınına kadar kafatası kırığı tespit edilmiştir. Ayrıca kanamanın yerinin ilk tespitten farklı bir alanda olduğu tespiti yapılmıştır. Yeşilyurt Devlet Hastanesinde beyin zarının üstünde kanamanın olduğu tespiti yapılırken, otopsi sırasında beyin zarının altında ve beyinde ciddi zedelenme olduğu, beyincikte de kanama olduğu tespiti yapılmıştır. Bu bulgular hepimizin bildiği gibi işkence bulgularıdır.
Bizler başından beri F Tipi cezaevlerini birer tabutluk olarak gördüğümüzü ifade ettik.
Ve şunu da açıkça söyledik.
Tecrit ve izolasyona dayalı infaz sisteminin tek sakıncasının kişinin ruhsal ve bedensel bütünlüğü üzerindeki derin etkileri değildir. Bunun yanında en az onun kadar önemli olan mahpusun yalnızlığından yararlanıp, işkencecilerin istedikleri şekilde işkence yapma zemini yaratmasıdır.
Yani tecrit işkenceyi tanıksız bırakmaktadır.
Mehmet Kılınç’ın ölümü Engin Çeber’in katledilmesini hatırlatmaktadır.
Mehmet Kılınç’ın cezaevinde ölümü ile ilgili olarak dün Mehmet Kılınç’ın ailesinin avukatları İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Emin Özer’le görüşme yapmak üzere gittiklerinde ise hak aramak için gelen avukatlara karşı bu kişi saygısızca davranmış ve onları DİNLEME ZAHMETİNE DAHİ KATLANMAMIŞTIR.
Bizler Sayın Başsavcıya şunu hatırlatıyoruz.
Size bağlı olan cezaevlerinde adam öldürülürken, işkence mağdurlarının avukatlarına karşı takınmış olduğunuz bu olumsuz tavır; bu suçun soruşturmasında bağımsız ve tarafsız davranmayacağınızı gösterdiği gibi, işlenen bu insanlık suçundan dolayı ceza sorumluluğu taşıyabileceğinizi de göstermiştir.
Mağdur avukatlarına karşı göstermiş olduğunuz saygısızlığın bizce başka haklı bir açıklaması bulunmamaktadır.
Bu yüzden size hiç güvenmiyoruz.
Sadece Özgürlük ve demokrasi nutukları atan Hükümete ve onun Adalet bakanına çağrıda bulunuyoruz.
Özgürlük, demokrasi ve sivillik nutukları atmadan önce CEZAEVLERİNDE İŞKENCE VE ÖLÜMLERİ DERHAL DURDURUN.
Bu ölümlerden sadece cezaevi yöneticileri değil, siz de sorumlu olabilirsiniz.
Bu soruşturma etkin ve hızlı bir şekilde yapılmalı, sorumlular derhal açığa çıkarılmalı ve gerekli adli ve idari tedbirler alınmalıdır.
-
Bu soruşturma Cezaevi Savcısının sorumluğundan derhal alınmalıdır.
-
Cezaevi Müdürü ve yardımcıları derhal görevlerinden uzaklaştırılmalıdır.
-
Adalet Bakanlığı İzmir F tipi cezaevlerini sivil ve bağımsız inceleme komisyonlarının denetimlerine açmalıdır.
-
İzmir Cumhuriyet Başsavcısı hakkında derhal idari soruşturma açılmalıdır.
| ÇAĞDAŞ HUKUKÇULAR DERNEĞİ GENEL MERKEZİ | İNSAN HAKLARI DERNEĞİ GENEL MERKEZİ |
