FARKLILIKLARA SAYGININ GEREĞİ OLARAK DEMOKRATİK VE HOŞGÖRÜLÜ ORTAM ŞARTTIR!

Geçen hafta içerisinde Bingöl Üniversitesi kampusu, çevresi ve Bingöl Devlet Hastanesi Acil Servisi önünde meydana gelen olaylarla ilgili İHD Bingöl Şubesi’ne yapılan başvurular dikkate alınarak İHD Bingöl Şubesi’nin çağrısıyla Bingöl Barosu, Eğitim-Sen Bingöl Şubesi, BİNYAR, Bingöl Muhtarlar Derneği, İnşaat Mühendisleri Odası Bingöl Temsilciliği temsilcilerinden oluşan bir heyet 17.11.2009 tarihinde üniversite rektörü Sayın Prof.Gıyasettin Baydaş’ı ziyaret ederek olaylarla ilgili bilgi alışverişinde bulundu.

Öğrenci olmayan bir grup kişinin üniversite kampusüne girerek bazı öğrencilere sözlü ve fiili saldırıda bulunmasıyla başlayan ve sonraki günlerde kampus dışına taşan olaylar sonucunda bazı öğrenci ve olayları tahrik ettiği iddia edilen kişiler yaralanmıştı.

Konu ile ilgili İHD Bingöl Şubesi’ne yapılan başvurularda ve yapılan araştırmalarda özetle;

• Üniversite ve Yurt-Kur yöneticilerinin kıyafet ve Kürtçe konuşma konusunda baskıcı davrandıkları,

• Günlük gazetesinin kampuse girmesinin engellendiği,

• Dışarıdan kimi şahısların kampuse rahatlıkla girdiği ve toplantılar tertiplediği,

• Kampuste bulunan sivil polislerin bu gruplara ve olaylara karışan öğrencilere göz yumduğu ve hatta destek verdiği,

• Bazı öğrencilerin özellikle mezun olmayıp üniversitede gerginlik çıkarmak için çabaladıkları iddia edilmiştir.

İddiaları araştırmak üzere oluşturulan heyet tarafından rektör Prof.Gıyasettin Baydaş’a bu iddialarla ilgili bilgi verildi. Rektör Baydaş da özetle; “Olaylar münferiddir, dışarıda olmuş olaylardır. Öğrenci olmayan dışarıdaki kişilerin kışkırtmasıyla olmuştur. Geçen sene de meydana gelen bir olaya karışan ve o zaman bir ay okuldan uzaklaştırma cezası verilen bir öğrenci bu olaylarda da yer almıştır. Siyah beyaz puşi takan öğrencilerin davranışları masumane bir davranıştır, ancak yine de bu kıyafeti takmamaları konusunda uyarılmıştır. Üniversitenin özel güvenliğinin olaylara müdahale yetki ve güçleri yoktur. Kampüs içerisinde sürekli iki sivil polis gezmekte, ancak bunların birilerine destek verdiği konusunda bilgi sahibi değilim. Olan olaylar basın tarafından abartılı işlenmiştir. Bu tür olaylara bir şey yokmuş gibi yaklaşmalıyız. Mevcut sorunları çözeceğiz”dedi.

Konuyla ilgili heyetteki temsilciler de şu görüş ve önerilerde bulundular:

• Amacımız kimseyi suçlamak değildir. Herkes birbirini olgunlukla karşılamalıdır.

• Bizce bu olaylar münferit olaylar olarak değerlendirilemez. Üniversitemizin çok yeni olması nedeniyle bu olayların üniversitede egemen olma kavgası olduğu kanaatindeyiz. Yaşanan olayların birkaç güne yayılması ve yaralananların kimliği bu görüşümüzü destekler niteliktedir. Olayın topluma yansıması da bu yöndedir.

• Olayların münferit birer olay olarak değerlendirilmesi son derece yanlıştır ve ileride önüne geçilmez başka olayların yaşanmasına neden olacak bir değerlendirmedir. Çünkü sorunu doğru tahlil etmek sorunun çözümü için gerekli ve zorunludur. Ayrıca Sayın Rektörümüzün sorunu özellikle örtmeye çalışma gayretini anlamak oldukça güçtür. Bingöl’ün küçük bir il olması nedeniyle bu tür olaylar çok çabuk yayılmakta ve halk arasında farklı algılamalara sebep olmaktadır.

• İlköğretim okulların 2. sınıfından itibaren farklılıkların zenginlik olduğu ve farklılıklarımızla birlikte yaşamamız gerektiği öğretiliyorken, üniversitelerde kıyafetlerinden ve okudukları gazetelerden dolayı öğrencilerin yasaklamalarla karşılaşmaları, aydınlık dağıtan bilimsel kuruluşlara yakışan bir durum değildir. Bizler her insanın fikir sahibi olması gerektiğine inanan kişi ve kuruluşlar olarak, rektörümüzün farklılıkları kucaklayıcı olmasını bekliyoruz. Üniversitemizin yönetimi, kampus içerisinde öğrencilerin ana dilleriyle diyaloğunu engelleyen, fikirsel gelişimlerini sağlayacak gazete, dergi ve diğer yasal yayınların kullanımını yasaklayan davranışlardan kaçınmalıdır.

• Polis, önleyici olmalıdır. Eğer iddia edildiği gibi bazı kişi veya gruplara destek oluyorsa ve olayların tarafı gibi davranıyorsa bu görevi kötüye kullanmaktır; yani suçtur. Bunun için emniyet mensuplarının daha dikkatli olmaları ve yüklendikleri vazifenin bilinciyle hareket etmeleri gerekmektedir. Bu konuda ilgili yetkililer sorumluluğunun gereğini yapmalıdırlar.

• Demokratik açılımın görüşüldüğü bu dönemde bu tür olayların yaşanması manidardır. Ülkemiz önemli bir süreçten geçiyorken, hassas olma noktasında, hepimize büyük vazife düşmektedir. Bu bağlamda dışarıdan, öğrencilere yönelik kışkırtma ve provakasyon girişimleri ortamı daha da gerecek, toplumun çeşitli katmanlarını karşı karşıya getirebilecek ve öğrenci ailelerini tedirgin edecektir. Bu konuda sivil toplum örgütleri olarak bizler de kaygılıyız.

• Sorunlar görmezden gelinmemeli ve sorunların çözümü için sivil toplum kuruluşlarıyla diyalog halinde olunmalıdır. Sivil Toplum Kuruluşlarının önerileri yok sayılmamalı ve yapılacak çalışmalarda mutlaka fikir alışverişinde bulunulmalıdır.

• Üniversite, yalnızca kendi büyümesine değil aynı zamanda bulunduğu ildeki insanların da büyümesine olanak sağlamalı ve bu konuda gerekli çalışmaları yapmalıdır. Üniversitenin bir eğitim öğretim kurumundan çok daha farklı olduğu unutulmamalı, Üniversitede eğitim ile birlikte düşünme ve sorgulama da ön planda tutulmalı, düşüncelerin özgürce tartışıldığı ve bütün düşüncelerin saygı gördüğü bir alan olmalıdır. Bunun sağlanabilmesi için üniversite yönetimi tarafından çeşitli kültürel aktiviteler düzenlenmelidir.

• Bizleri kaygılandıran gelişmelerin olması halinde Bingöl’ün sosyal, kültürel ve ekonomisi için bir kazanç olan üniversitenin bu işlevi de yara almış olacaktır.

İHD BİNGÖL ŞUBESİ

BİNGÖL BAROSU

EĞİTİM- SEN BİNGÖL ŞUBESİ

BİNGÖL MUHTARLAR DERNEĞİ

BİNYAR

İMO  BİNGÖL TEMSİLCİLİĞİ

Bir cevap yazın