Irak’ta işgalin üzerinden uzunca bir süre geçmiş olmasına rağmen ABD yönetiminin iddia ettiği hiçbir gerekçe doğru çıkmamıştır. ABD ve müttefiklerinin Ulusarası hukuku hiçe sayan işgal güçleri her gün yeni bir insanlık suçu işleyerek direnişi kırmak, halkı boyun eğmeye mecbur bırakmak istemektedirler.
Amerikan halkından aldığı destekle seçimi kazanan Bush sonuçları değerlendirirken “Irak’ta demokrasinin iyileştirilmesi için,daha çok çalışacağını” ifade etmiştir. Seçimden hemen sonra Felluce’de başlatılan katliam ABD demokrasisinin Irak halkına ne kadar ağır bir bedel ödetmeye devam edeceğini göstermektedir. Uluslararası hukuk ve dünya kamuoyunu hiçe sayarak yürütülen saldırılarda ibadet yerleri, hastaneler ve sivil yerleşim bölgeleri açıkça hedef alınmaktadır.
“Terörle mücadele” adı altında yürütülen bu politikaların başta Ortadoğu olmak üzere bütün insanlığı tehdit ettiği ortadadır. Bayram arefesinde başlatılan son saldırılar karşısında sessiz kalan ve kendilerinden beklenen tepkiyi sergilemeyen siyasileri göreve çağırıyoruz.
Irak’ta kalıcı bir barışın tesis edilebilmesinin tek yolu işgalin bir an önce son bulması ve Irak halkının kendi geleceğini belirleme hakkının güvence altına alınmasıdır. . Irak’ta bulunan bütün etnik ve inanç gruplarının bir arada yaşayabilmesi için Irak halkının tercihlerini dikkate alan bir yapılanma ve yasal düzenlemeye gidilmelidir. Geçici yönetimin; işgal güçlerinin Felluce’ye düzenlenen saldırılar karşısındaki tavrı kabul edilemez bir durumdur. Irak halkını yok sayan gözden çıkartılabilir gören imha politikaları, çatışmaları körüklemek ve yaygınlaştırmaktan başka hiçbir sonuç vermeyecektir.
Felluce’de uluslar arası yardım kuruluşlarının çalışmaları ve yaralı sivillerin tedavisi için gereken ortam yaratılmalıdır.
Bayramın bütün Irak halkına barış ve özgürlük getirmesi için işgale ve katliamlara seyirci kalmamalı ve tepkilerimizi daha yüksek sesle dile getirmeliyiz.
Biz aşağıda isimleri bulunan kuruluşların temsilcileri olarak işgalcilerin bir gün mutlaka yargılanacağı umudu ile hükümet ve kamuoyunu Irak’ta yaşanan vahşet karşısında daha duyarlı hareket etmeye davet ediyoruz.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
MAZLUM-DER