Aşağıdaki mektup İnsan Hakları Derneği ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı tarafından üyesi ve gözlemcisi oldukları merkezi Fransa’da bulunan Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu’na (FIDH) gönderilmiştir.
Bilgilerinize sunulur.
Bizler Türkiyeli insan hakları kuruluşları olarak Fransa’da gündeme gelen “Ermeni Soykırımı” düzenlemesinin ifade özgürlüğü alanına yapılmış vahim bir müdahale olduğu inancındayız. |
FIDH Başkanlığı’na
Birlikte izlediğimiz üzere Fransa Parlamentosu “Ermeni soykırımının inkarını suç sayan” ve cezalandırılmasını gerektiren yasa tasarısını gündemine almış bulunmaktadır.
Bizler Türkiyeli insan hakları kuruluşları olarak her türlü yasal, idari ve eylemsel engellemeler ile baskılara rağmen hep düşünceyi açıklama özgürlüğünü savunduk, savunmaya da devam edeceğiz. Bu alanda sürdürdüğümüz uzun yıllara yayılan mücadelemizin bizlere kazandırdığı deneyim ışığında bu düzenlemenin ifade özgürlüğü alanına yapılmış vahim bir müdahale olduğunu ve yasalaştığı takdirde uygulamada hak ihlallerine neden olacağı inancındayız.
Kaldı ki düşünce açıklama özgürlüğü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından “… demokratik toplumun başlıca temel taşlarından, kişinin ilerleyip gelişmesinin asal koşullarından birini teşkil eder… sadece itibar gören veya zararsız yahut önemsiz sayılan haberler ya da fikirler bakımından değil; aynı zamanda devlet yahut halkın bir bölümü için aykırı, kural dışı, şaşırtıcı veya endişe verici cinsten olanlar için de geçerlidir;.. demokratik toplumun vazgeçmeyeceği çoğulculuk, hoşgörü ve açık fikirliliğin gereği budur” biçiminde tanımlanmıştır.
Fransa Parlamentosu’nun gündeminde olan “Ermeni soykırımının inkarını suç sayan” yasa tasarısı, bütün dünyada düşünce açıklama özgürlüğünü ortadan kaldırmasına örnek teşkil etmektedir.
Dolayısıyla bu yasa tasarısı hem Fransa hem de Türkiye açısından düşünce açıklama özgürlüğüne karşı bir tehdit oluşturmaktadır.
Geçmişte Türkiye de yaşanmış bir olayın Fransa’da siyasal amaçlara ya da seçim kaygılarına alet edilmesi insan hakları açısından hiçbir şekilde kabul dilemez.
Ermeni halkının geçmişte yaşadığı trajik olaylar ile ilgili olarak Türkiye’de de resmi-sivil alanda yapılması gerekenleri bulunduğunun da farkındayız.
Sonuç olarak bu yasanın oylanmasından vazgeçilmesi için çaba harcanması gerektiğini düşünüyoruz. Ve sizi bu yönde etkin davranmaya ve bu görüşlerimizi Fransız parlamenterle ile paylaşmaya davet ediyoruz.
Bu düşüncelerimizi üyesi ve gözlemcisi olduğumuz FIDH’la paylaşmayı görev sayıyoruz.
İnsan Hakları Derneği Merkez Yürütme Kurulu adına |
Türkiye İnsan Hakları Vakfı Yönetim Kurulu adına |
Yusuf ALATAŞ (Genel Başkan) | Yavuz Önen (Başkan) |