Ortak Açıklama: Gelin, Leyla Güven’i Yaşatalım!

Bizler, insanın en temel hakkı olan ‘yaşam hakkı’nı, başta bu ülkeyi yönetenlere ve elbette tüm topluma bir kez daha hatırlatmak üzere bugün burada bulunuyoruz

Leyla Güven’in yaşaması için icra makamında oturanlara ve topluma bir çağrı yapmak istiyoruz.

Leyla Güven, cezaevinde sürdürdüğü açlık grevinin 79’uncu gününde rehin tutulduğu cezaevinden tahliye edildi ve Diyarbakır’da bulunan evinde açlık grevine devam ediyor. Leyla’nın bu eylemine Türkiye hapishanelerindeki 291 siyasi mahpus da ses verdi. Hapishanede süresiz-dönüşümsüz açlık grevini sürdürenler arasında sevgili Sebahat Tuncel ile Selma Irmak da bulunuyor.

Leyla Güven’in talebi yasaldır, hukukidir, insanidir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ve devletin altında imzası bulunan uluslar arası hukukun da gereğidir. Leyla Güven her mahpusun hukuki hakkı olan ‘ailesiyle ve avukatlarıyla görüşme hakkı’nın sağlanması talebiyle açlık grevine başlamıştır.

Eylemine başlarken  ‘ bugünden itibaren süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başlıyorum. Bu tecrit bir kişiye değil bir halka uygulanıyor. Ben de o halkın bir bireyi olarak bu uğurda ölmeyi göze alıyorum” dedi.

Bu tecrit aynı zamanda her alanda haklarımızı, hayatlarımızı kuşatıyor. Yani barış ihtimalini kuşatıyor, demokratik siyaset yapma hakkımızı kuşatıyor, itiraz etme hakkımızı,  sokaklarımızı kuşatıyor.

Leyla güven; barış, adalet ve demokrasi mücadelesinden tanıdığımız kız kardeşimiz, kadın siyasetçi ve bir anne. Açlık grevinin 93’üncü gününde ve ‘kritik eşik’ çoktan aşıldı.

Ömrünü gençlerin, halkların yaşamasına adamış Leyla Güven için derhal harekete geçilmelidir. Geç olmadan, geç kalmadan tamamen hukuki olan talebi karşılanmalıdır. Başta Adalet Bakanı olmak üzere yetkilileri kendi yasalarına uymaya çağırıyoruz.

Tekrar ediyoruz, ‘yaşam hakkı’ insanın en temel hakkıdır ve ‘yaşatmak’ bütün bir toplum için insani bir sorumluluktur..

Bizler;

Yaşatmak İçin…

İnsan Hakları İçin… Sevgili Leyla’ya ses veren kadınlarız…