Barışçıl toplanma özgürlüğümüzün hukuka aykırı olarak engellendiği beş yılın ardından asıl buluşma mekanımız olan Galatasaray Meydanı’nı kapatan polis bariyerleri önünden kamuoyuna sesleniyoruz.
Sesimizin, sözümüzün mekanı Galatasaray Meydanı’na en yakın noktadan devlete, inkara ve cezasızlığa son vererek zorla kaybetme suçlarında maddi gerçeği açığa çıkartma, suçun faillerini yargılayarak cezalandırma yükümlülüğününü yerine getirme çağrımızı yineliyoruz.
Devletin sorumluluklarını hatırlatmak ve gözaltında kaybedilen insanların hikayelerini kamuoyuna duyurmak, unutulmalarının önüne geçmek kararlılığımızı sürdürüyoruz.
974. haftamızda 43 yıldır inkar ve cezasızlıkla unutturulmak istenen Hayrettin Eren dosyasını kamuoyu ile paylaşıyoruz.
26 yaşındaki Hayrettin Eren, İstanbul’da yaşıyordu. 12 Eylül darbe koşullarında hakkında arama kararı vardı. 21 Kasım 1980 tarihinde otomobili ile İstanbul Saraçhane’ye gitti. Burada buluştuğu arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. Hayrettin, arkadaşı ve otomobili önce Karagümrük Karakoluna, oradan da Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
Hayrettin, Gayrettepe Siyasi Şube’nin bodrum katında ağır işkence altındayken, kapıda bekleyen annesine “Gözaltında böyle biri yok!” denildi. Emniyetin bahçesinde duran otomobili gösterip, “Oğlumun arabası burada kendisi nasıl yok?” diye ısrar eden Elmas Eren tartaklanarak dışarı atıldı. Sonra Hayrettin’in arabası da kaybedildi.
Hayrettin Eren’i gözaltına alınırken, karakolda tutulurken ve siyasi şubede işkencedeyken gören çok sayıda tanık vardı. Ancak onun gözaltına alındığı inkâr edildi.
Sıkıyönetim Savcılığı’na yapılan suç duyuruları sonuçsuz bırakıldı. Aradan geçen 43 yılda da ailenin tüm girişimlerine rağmen hukuk işletilmedi. Hayrettin Eren’in akıbeti gizlendi, onu kaybedenler cezasız bırakıldı. Eren Ailesi üç kuşaktır Hayrettin’i ve adaleti aramaktan vazgeçmedi.
974.haftamızda Gözaltında bir kez daha “Hayrettin Eren’in akıbeti açıklanana, korunan failleri yargılanıp, cezalandırılana, adalet sağlanana kadar bu dava bizim için kapanmayacak” diyoruz.
Kaç yıl geçerse geçsin; Hayrettin Eren için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.
Cumartesi Anneleri
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi
Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon