GÖKÇESU MADEN İŞÇİLERİNİN DURUMU

Kuzey Anadolu Madencilik A.Ş. tarafından işletilen Türkiye Kömür İşletmeleri'nin Gökçesu linyit ocağında çalışan 97 işçiden 88'i DİSK'e bağlı Dev-Maden-Sen'e üye olmuşlardır. Sendika üyesi bu işçiler 7 Aralık 2001 tarihinde işveren tarafından ücretsiz izne çıkarılmış ve beraberinde işyerinde üretim durmuştur. İşveren ücretsiz izne çıkarılan bu işçilere sendikadan istifa etmedikleri sürece işlerine başlatmayacağını söylemiştir. İşçiler ve örgütlendikleri Dev-Maden-Sen bugüne kadar bütün yasal girişimlerde bulunmuş, ancak şu ana kadar herhangi bir sonuç alamamıştır.

İŞVEREN, İŞÇİLERİN ÇALIŞMA HAKKINI ELLERİNDEN ALMIŞTIR.

Şirketin, Türkiye Kömür İşletmeleri ile yaptığı kira sözleşmesine göre, göçük vb. çalışma koşullarının fiilen ortadan kalktığı koşulların dışında üretime ara verilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Bu nedenle TKİ, 8 Ekim 2002 tarihinde işverene 14 Ekim 2002 tarihine kadar ocağı açmazsa kira sözleşmesinin gereğinin yapılacağını yazısını tebliğ etmiştir. Bunun üzerine işveren, işyerinde işçi sağlığı ve iş güvenliğinin olmadığının tespitine dönük girişimlerde bulunmuştur. Mahkeme bir bilirkişi atamış ancak sendika bu bilirkişiye, bilirkişi vasfı ve yetkisine haiz olmadığı gerekçesi ile itirazda bulunmuş, bunun üzerine TMMOB'un Bolu bölgesi için belirlediği bir bilirkişi ocakta incelemelerde bulunmuş ve işyerinde işçi sağlığı ve iş güvenliğini engelleyecek dolayısı ile çalışmanın durdurulmasına yönelik bir durumun olmadığını raporunda bildirmiştir.

İşveren ayrıca Bolu Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı bir hekime işyerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği olmadığına ilişkin bir rapor hazırlatmıştır. İşyeri hekimi olmadan ve böyle bir yetkiye sahip olmadan rapora imza atan hekim hakkında, Valilikçe soruşturma açılmış ve Valilik doktorun görevini kötüye kullanmaktan yargılanmasını istemiştir. Bu konu ile ilgili olarak TTB Bolu Tabipler Odası Onur Kurulu adı geçen hekime, meslek ilkelerine aykırı davranmaktan dolayı en yüksek para cezasını vermiştir.

İŞVEREN İŞÇİLERİN SENDİKAL ÖRGÜTLENME HAKKINI ELLERİNDEN ALMIŞTIR.

Sendika üyesi olmaları nedeniyle 88 işçiyi ücretsiz izne göndermiş, sendikadan istifa etmemeleri halinde de tekrar iş başı yapamayacaklarını söylemiştir.
İşveren bu süreçte kendisine bağlı başka işletmelerde daha önce çalışmış 24 kişiyi ocakta iş başı yaptırmıştır.
İşveren sendikanın "terör örgütü" olduğu yönünde asılsız ihbarlarda bulunmuş, ayrıca şikayeti üzerine işçilerin defalarca gözaltına alınmasına neden olmuştur.
İşlerine sendikaları ile birlikte dönmek isteyen işçiler, 4 Nisan 2002 tarihinde işletmeye 1 km yerleşim yerine ise 8 km uzaklıkta olan bir yerde çadır kurarak, 24 saatlerini burada geçirmeye başlamışlardır. İşçiler aynı gün davul çalarak halay çekmişler, işverenin şikayeti üzerine, Mengen Savcılığı işçiler aleyhine dava açmış ve 7 işçiye "çevreye verdikleri rahatsızlıktan dolayı" para cezası verilmiştir.
İşveren, işçiler üzerindeki baskıları arttırmış ve ücretsiz izne gönderdiği işçilerden 39'unu sendikadan istifa ettirerek işbaşı yaptırmıştır. Aynı zamanda işçilerin sendika aleyhinde ifade vermeleri için baskı yapmıştır.
51 işçi ise sendikadan istifa etmedikleri için hala işbaşı yaptırılmamıştır.

ÇALIŞMA VE ÖRGÜTLENME HAKKI EN TEMEL İNSAN HAKKIDIR.

Gökçesu Maden İşçilerinin yaşadıkları bu süreç, tıpkı daha önce sendikalaşmak isteyen binlerce işçinin kaderi gibi, temel bir insan hakkı olan çalışma ve örgütlenme hakkının gasp edilmesiyle sonuçlanmaktadır. İşverenin sendikalı işçi istemediği ve bu yönde her türlü fiili-hukuk dışı yöntemleri de kullandığı açık olmasına rağmen, başta Çalışma Bakanlığı olmak üzere yetkili merciler, işçilerin haklarının korunmasına dönük herhangi bir girişimde bulunmamışlardır. Aksine haklarını korumaya çalışan işçiler daha fazla mağdur edilmiş, defalarca göz altına alınmış, aylarca ekonomik-sosyal hak ve güvencelerden yoksun bırakılmasına göz yumulmuştur.
Bu uygulamalar "herkesin çalışma ve sendikaya üye olma hakkını" düzenleyen ve Türkiye'nin de imzası bulunduğu, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 23. Maddesine; Ekonomik, Toplumsal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nin 6. ve 8. Maddelerine açık aykırılık içermektedir.

Derneğimiz bu soruna ilişkin 26.02.2003 tarihinde TKİ ve Çalışma Bakanlığına yazılı bir başvuruda bulunarak, işçilerin ve sendikanın uğradığı bu hak gaspının ortadan kaldırılması için girişimde bulunmuştur.

Gökçesu Maden işçilerinin yaşadıkları bu süreç, Türkiye'de oldukça yaygın olan sendikal hak ve özgürlükler ihlallerinin gündeme gelmesi açısından yeni bir örnek teşkil etmekte ve bir kez daha bu hakların özgürce kullanılmasını ve güvence altına alınmasını sağlayacak bir mevzuat düzenlemesinin ihtiyacını gözler önüne sermektedir.

İnsan Hakları Derneği olarak Gökçesu Maden İşçilerinin işlerine dönebilmeleri ve yasal haklarının korunması için herkesi duyarlı olmaya çağırıyoruz.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Bir cevap yazın