GÜNLÜK GAZETESİNİN KAPATILMASI DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNE VURULMUŞ BİR DARBEDİR!

Günlük Gazetesi hakkında 29. kez kapatma kararı verildi. Günlük Gazetesi’nin kapatılması kararı ile neyin amaçlandığı ya da neyin amaçlanmadığı ortaya çıkıyor. Kürt Sorunu konusunda duyarlılık yaratmaya çalışan Günlük Gazetesi’nin kapatılmasıyla Kürt halkının ve Kürt aydınlarının içinde yer almadığı bir çözüm mü aranmaya çalışılıyor! Bu durum “bu ülkeye komünizm gelecekse onu da biz getiririz” diyen zihniyetin bugünde devam ettiğini gösteriyor. Bir yandan “demokratik açılım”, “Kürt açılımı” adı altında Kürt Sorunu’na ‘çözüm arandığı’ izlenimi verilmeye çalışılırken, diğer yandan Kürt halkının hak ve özgürlükleri, kültürü konusunda duyarlı olan bir gazetenin kapatılması, seslerinin kısılmaya çalışılması ile aslında Kürt Sorunu’nun çözülmek istenmediğini gösteriyor.

Daha önce de Kürt halkının hak ve özgürlüklerini gündeme getiren birçok gazete bombalandı, kapatıldı; gazeteciler öldürüldü, onlarca yıl hapis ve çok ağır para cezalarına çarptırıldı. Kısacası her türlü baskı ve hukuk dışı yöntemle Kürt sorununu dile getirenlerin sesleri kısılmaya çalışıldı, ancak suyun akışı engellenemedi.

Yirmi beş yıldır Kürt Sorunu her türlü baskı ve şiddet yöntemiyle çözülmeye çalışıldı, fakat bunun bir sonuç getirmediği nihayet yeni yeni anlaşılmaya başlandı. Bugün yeni arayışlara girişildi. Bu yönelime rağmen, bir yandan DTP, KESK üye ve yöneticileri ile İnsan hakları savunucularına yönelik operasyonlar yapılarak demokrasi, özgürlükler ve Kürt Sorunu konusunda duyarlı olan örgütlü kesimler yıpratılmak isteniyor, diğer yandan da basına yönelik baskılarla demokrasi savunucularının ve Kürt Sorunu’nun demokratik ve barışçı yollarla çözülmesini isteyenlerin sesleri kısılmaya çalışılıyor.

Biz İnsan Hakları Savunucuları, yirmi beş yıldır bu tür baskı ve yıldırma süreçlerini çok gördük ve yaşadık. Ancak, unutulmasın ki bugün Günlük Gazetesi’ne uygulanan sansür, aslında hepimizin diline ve düşüncelerine vurulmaya çalışılan sansürdür. Demokrasi ve insan hakları savunucularının seslerini kısmaya çalışanlar, Kürt Sorununda da yirmi beş yıldır diretip sonra da “hata yapmışız” sürecine geldiklerini unutmamaları gerekir. Bugün her bir ölüm; partilere, sendikalara ve basına yönelik baskı ve sansür Kürt Sorunu’nun çözümünü hızlandırmayacak, aksine sorunun çözümünü zorlaştıracaktır.

Biz İnsan hakları savunucuları olarak Günlük Gazetesi’nin kapatılmasını özgürlüklere vurulmuş bir darbe olarak görüyoruz. Bu durum sadece Günlük Gazetesi’ne yönelik bir saldırı değil, hepimizin düşüncelerine yönelik bir saldırıdır. O nedenle Günlük Gazetesi’nin kapatılmasını tüm basına ve düşünce özgürlüğüne yönelik bir girişim olarak görüyor, Günlük Gazetesi ile dayanışma içerisinde olacağımızı bildiriyor, tüm basın-yayın organlarını da ellerini oğuşturma yerine tepki göstermeye davet ediyoruz.

Demokrasi ve insan haklarından yana olan herkesi daha duyarlı olmaya ve Günlük Gazetesi ile dayanışma içerisinde olmaya çağırıyoruz.

İsmail Boyraz
İHD Genel Başkan Yardımcısı

Bir cevap yazın