HAKKARİ’DE MEYDANA GELEN OLAYI KINIYORUZ

Hakkari’de meydana gelen olayı kınıyoruz!
Meclis insan hakları kurulu olayı soruşturmalıdır

16 Eylül 2010 tarihinde Hakkâri merkeze bağlı Geçitli (Peyanis) köyünde yola döşenen mayının patlaması sonucu 9 insan yaşamını yitirdi, 4 insan ise ağır yaralandı. Minibüste Yolculuk yapmakta olan bu insanlara yönelik yapılan bu eylem tam bir vahşet ve katliamdır.

Ülkede uzun süreden beri devam eden çatışma ve savaşın kural tanımazlığı bu defa o minibüste yolculuk yapmakta olan çocuk, genç,yaşlı ayrımı yapmaksızın sivil, masum insanları hedefledi ve bu insanların yaşamlarına mal oldu.

Tam anlamıyla katliam olan bu kıyım insanım diyen herkesi derin bir acıya boğdu.

Savaş ve çatışma en acımasız tarafını bir kez daha gösterdi.

Yıllardır devam eden Kürt sorunun barışçıl demokratik bir anlayış ile çözülememesinin bir sonucu olan savaş ortamı devam ettiği müddetçe karanlık ve derin güçler her zaman kirli yüzlerini göstererek sivil ve masum insanları öldürmeye devam edeceklerdir. Bu nedenle Kürt sorununun daha önce sürekli denenen askeri yol ve yöntemlerle çözümünde ısrar anlayışının  savaşın boyutlarını çok farklı mecralara çekeceği, karanlık ve derin güçlerin daha da güçlenmesine zemin hazırlayacağı herkesçe görülmelidir. Özellikle 20 Eylüle kadar süreceği söylenen eylemsizlik halinin bu tarihten sonra da devamına yönelik çabaların yoğunlaştığı günlerde Hakkâri’de yaşanılan  katliam bunun en önemli göstergesidir.
.
Bu katliamların son bulması ve Kürt sorununu demokratik ve barışçıl yönden çözümü için hükümet güven sağlayıcı, cesur adımlar atmalıdır.

Bu nedenle sivil toplum örgütleri, aydınlar ve barış yanlısı birçok kişi tarafından bu eylemsizlik kararı ile yakalanan barış umudunun devamı için operasyonların durdurulması yönündeki sivil çağrılara yanıt vermeli, eylemsizlik hali ise devam etmelidir. Sorunun çözümü için yeni bir diyalog süreci başlatılmalı, daha önce sürekli denenen yol ve yöntemler yerine, demokratik ve barışçıl çözümleri devreye koymalıdır. Bu nedenle hiç vakit kaybetmeksizin zaten hükümetin de gündeminde olan toplumun tüm kesimlerini kapsayacak, hangi etnik kökenden olursa olsun bu ülkedeki tüm yurttaşları kucaklayacak yeni bir anayasa yapılmalıdır. Siyasi partiler yasasında yer alan anti demokratik hükümler kaldırılarak temsilde adaleti sağlayan düzenlemeler yapılarak meşru siyaset alanı genişletilmelidir. 26 yıllık çatışmalı sürecin mantığı ile şekillenen ceza yasaları değiştirilmelidir. Barışın tesisi herkesin amacı olmalı, sorunların çözümü için şiddet yol olmaktan çıkarılmalıdır.
 
 Hakkâri’de meydana gelen patlamanın gerçek faillerinin bulunması bundan sonra meydana gelecek bu tür olayların tekrarlanmaması için büyük öneme sahiptir.  Masum insanların ölümüne yol açan patlama, psikolojik savaşın bir argümanı yapılmamalı, kim veya kimler tarafından yapılmış olursa olsun meclis insan hakları kurulu olaya el koyarak olayı yapan karanlık güçleri açığa çıkarmalı ve bu sonuçları kamuoyu ile paylaşmalıdır. Aksi takdirde bu ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır.

İnsan hakları savunucuları olarak bizler insan yaşamının kutsallığına olan inancımız ile Hakkâri’de meydana gelen ve insanlarımızın yaşamına mal olmuş bu olayı kim yapmış olursa olsun lanetliyor ve kınıyoruz.

Düşüncesi ne olursa olsun ayrım yapmaksızın toplumun tüm kesimlerini bu tür olayların yaşanmaması için barış çabalarına samimi destek olmaya ve meydana gelen bu tür katliamlara karşı cesurca demokratik tepkilerini ortaya koymaya çağırıyoruz. Yarın çok geç olabilir
                                                                                       
Avukat Osman SÜZEN         
İHD Adıyaman Şube Başkanı

Bir cevap yazın