Bugün Saddam Rejimi iktidarda değil. Fakat, başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde savaşlar ve katliamlar devam ediyor. Bu durum, toplu katliamlar, savaşlar, işkenceler ve tecavüzler gibi insanlık suçlarının; bir ülkeye, bir iktidara ya da bir döneme özgü olmadığını gösteriyor. Ülkeler arasındaki silahlanma yarışı bütün hızıyla devam ediyor. Dünya kaynaklarının önemli bir bölümü silahlanma ve savaşlara ayrılıyor. Barış talepleri ve çabaları ne yazık ki etkili olmuyor. Farklı renklerin, dillerin ve kültürlerin bir arada ve barış içerisinde yaşamasına olanak sağlayacak adaletli bir toplum ve dünya düzeni özlemleri sürüyor.
Katliamların, işkencelerin ve diğer insanlık suçlarının sorumlularından hesap soracak etkin bir uluslararası mekanizmaya ihtiyaç var. Bu bağlamda Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)’nin kuruluşunu önemsiyor ve Türkiye’nin bu mahkemenin statüsünü bir an önce kabul etmesini talep ediyoruz.
İnsan Hakları Derneği olarak, dün de savaşa, katliamlara, baskı ve zulme karşı idik, bundan sonra da karşı olmaya devam edeceğiz. Başka Halepçeler yaşanmasın diye, savaşlara ve işgallere son verilsin diye, azınlıklar ve farklı kimlikler üzerinde baskı ve zulüm uygulanmasın diye, eşitlik için, barış için, kardeşlik için mücadele ediyoruz, edeceğiz.
Halepçenin ve diğer katliamların, dünyadaki ve ülkemizdeki faili meçhul cinayetlerin, kayıpların, işkencelerin, savaş ve saldırı emri verenlerin yargılanmasını ve böylece adaletin ve hukukun üstünlüğünün yerine getirilmesini istiyoruz.
BAŞKA HALEPÇELER YAŞAMAK İSTEMİYORUZ.
YAŞASIN DÜNYA HALKLARININ KARDEŞLİĞİ.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ