Güler Zere, Halil Güneş, A.Samet Çelik, Erol Zavar, Yusuf Kaplan, Hayati Kaytan, Latif Badur, Hüseyin Balar…
Onlar için tüm gazete haberleri aynı başlıyor “hasta tutuklular serbest bırakılmıyor”. Milletvekilleri onlar için soru önergeleri veriyor. Mahpus yakınları ve demokratik kitle örgütleri tarafından uzun süredir yürütülen çabalara rağmen devlet ve hükümet yetkilileri duymuyor görmüyor bilmiyor. Hasta mahpuslar merhamet değil adalet istiyor. Bizler hasta mahpuslar için merhamet değil adalet istiyoruz.
Bugün durumu acil olan hasta mahpus Erol Zavar’ın özgür olması için bir kez daha kamuoyuna sesleneceğiz.
Erol Zavar 2001 yılında gözaltına alındı. Kanser olması bilinmesine rağmen tutuklandı. Rutin kontrolleri yapılması gerekli olduğu halde keyfi bir şekilde engellendi.
Erol Zavar, Odak Dergisi eski sahiplerinden ve yazı işleri müdürlerindendir. 2001 yılında tutuklanmıştır. Anayasal düzeni değiştirmeye eylemli kalkışmak suçundan ömür boyu hapis cezası almıştır. Erol Zavar, mesane kanseri hastasıdır. Tam 16 kez ameliyat olmuştur. Bu ameliyatlar sonucu vücudundan toplam 50’ye yakın kanserli ur alınmıştır. Hastalık her ameliyat sonrasında tekrarlamaktadır. Hastalığın özelliği gereği, vücut direnci ve bağışıklık sistemi açısından en uygun koşullarda bulunması ve asla strese maruz kalmaması gerekir. Ancak bu durum bilinmesine rağmen Erol Zavar cezaevinde tutulmaya devam etmektedir.
Bilim adamları ve doktorlar Erol Zavar ile ilgili olarak, “hastalığın geri dönüşsüz evreye ulaşmasını beklemeden ilgili yasa hükümlerinden yararlandırılarak tahliye edilmesinin uygun olacağı” görüşündedir. Erol Zavar’ın hastalığı süreklidir. Sağlığı giderek kötüleşmektedir. Bugüne kadar ailesinin ve kurumların resmi yerlere yapmış olduğu tüm başvurulardan ne yazık ki bir sonuç alınamamıştır.
Ölüme her geçen gün biraz daha yaklaşan bir diğer mahpus Güler Zere için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu 27 Ağustos’ta toplanarak karar verecektir. Bizler 27 Ağustos günü merhamet değil adalet bekliyoruz.
Güler Zere ve Erol Zavar başta olmak üzere ağır sağlık sorunları bulunan tüm tutuklu ve hükümlüler açık yasa hükümleri dikkate alınarak derhal serbest bırakılmalıdır.
Biz insan hakları savunucuları olarak sistemin; kendisi gibi düşünmeyeni yok sayma, tecrit ve hatta mümkünse yok etme politikasına karşı tutuklu ve hükümlülerin yalnız olmadığını göstermenin bir insanlık görevi olduğunu düşünüyoruz. Tüm kamuoyunu bu insanlık görevine çağırıyoruz.
İHD ANKARA ŞUBESİ
