Hayat televizyonunun yayını durduruldu. İdare organları yargı yerine geçerek hüküm verir oldular. Yargının yurttaşın insan haklarını ve özgürlüklerini korumadaki pratiğini eleştirirken bu defa idari kararlar devreye girdi.
Türkiye’de ta başından beri, benimsenen düşünce-benimsenmeyen düşünce ayrımı yapıldı. Benimsenmeyen düşünce sahiplerine yaptırımlar uygulandı. Hapisler, sürgünler, yasaklamalar ve karartmalar…
Bu süreç aynı zamanda hukukun üstünlüğü ilkesinin yaşam bulup-bulmaması sürecidir. Hukukun üstünlüğü ilkesinin yaşam bulması demek, insan haklarının hukuk yoluyla korunması demek. İnsan haklarının hukuk yoluyla korunması demek demokrasinin yerleşmesi demek. Çünkü demokrasi, çoğulcudur. Farklılıkların (etnik, dini, fikri ve benzeri) varlığı ve meşruluğu demokrasilerde sorgulanmaz. Farklı olanı reddetmek demokrasiyle çelişir.
Hayat televizyonu özgürce yayın yapabilmelidir. Fikrini de özgürce açıklayabilmelidir. Fikirleri nedeniyle baskıya maruz kalmamalı ve cezalandırılmamalıdır.
Baskıları protesto ediyoruz.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ