HIZLANDIRILMIŞ TREN FACİASININ SORUMLULARI HESAP VERMELİDİR

Sakarya’nın Pamukova İlçesinde 22 Temmuz 2004 günü meydana gelen tren faciasında 37 yurttaşımız yaşamını yitirdi, çok sayıda insanımız da yaralandı. Olay “hızlandırılmış tren kazası” olarak kamuoyuna duyuruldu. Oysa bu önceden öngörülmesi olanaksız bir “kaza” değildi. Olay yerlerinde ve enkaz başlarında açıklama yapmaya alışkın siyasiler, bu kez de sorumluluklarını sorgulamaya niyetli görünmüyorlar.

Devletin birincil görevi insanların yaşamını korumak iken, Hükümet, bilim adamlarının ısrarlı uyarılarına kulak tıkayarak “hızlandırılmış tren projesi”ni uygulamaya koydu. Ve böylece Türkiye’de en ucuz şeyin insanların yaşamı olduğunu bir kez daha gösterdi. Olay son derece vahimdir. Sayın Başbakanın, sanki Hükümetin hiçbir sorumluluğu yokmuş gibi olayı sıradan bir kaza gibi göstermeye çalışması ve medyayı azarlayan kabadayı tavrı bu vahameti daha da arttırmıştır.

Altyapı eksikliklerini göz ardı edip ve gerekli önlemleri almadan, “bir şey olmaz” mantığı ile ve siyasi prim için “hızlandırılmış tren” projesi adı altında insanların yaşam hakkını risk eden ilgililerin bu yaklaşımı, TCK 45. maddesinin son fıkrasındaki bilinçli taksirin tipik bir örneğidir.

Olaydan doğrudan Hükümet sorumludur. Hükümetin siyasi sorumluluğunun yanında, ilgili bakan ve yöneticilerin de ağır hukuki sorumlulukları bulunmaktadır.

Hükümetin yapacağı ilk iş, başta olayda yaşamını yitirenlerin aileleri ve yaralı olarak kurtulanlar olmak üzere, bilim adamları ve tüm Türkiye halkından özür dilemek olmalıdır.

Ulaştırma Bakanı derhal görevden alınmalı ve dokunulmazlığı kaldırılarak diğer sorumlu yöneticilerle birlikte yargı önüne çıkması sağlanmalıdır.

İnsan Hakları Derneği olarak; yurttaşlarımızın yaşam hakkını böylesine sorumsuzca tehlikeye atan, bilime adeta meydan okuyan, olayın hukuki ve siyasi sorumluluğunu üstlenmek yerine, olayı ört bas etme çabası içerisine giren Hükümetin bu tutumunu şiddetle kınıyoruz. Başta Ulaştırma Bakanı olmak üzere, bilimsel eleştirileri dikkate almadan projeyi uygulamaya sokan tüm yöneticileri istifaya davet ediyoruz.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Bir cevap yazın