İÇ ANADOLU BÖLGESİ AĞIRLIKLI 4 AYLIK CEZAEVİ RAPORU
MAYIS–AĞUSTOS 2008
Tutukluların başta yaşam hakkı olmak üzere bütün insani hakların gerçekleşmesini sağlamakla yükümlü olan Adalet Bakanlığı, bu görevlerini yapmak bir yana, birçok hak ihlalini görmezden geliyor.
Derneğimize yapılan sayısız başvurulardan da anlaşılacağı gibi gizli genelgelerle cezaevi idaresi sınırsız yetki kullanıyor. 17 Temmuz 2008 tarihinde tahliye olması gereken Sema Gül’ün disiplin cezası olduğu gerekçesi ile tahliyesi idare tarafından engellenmiştir. Disiplin cezalarının keyfi bir şekilde uygulandığı F Tipi Cezaevlerinde tahliye olması gereken bir tutukluyu tahliye etmemesi keyfi bir tutum olduğunu göstermektedir.
Son süreçte kamuoyunununda yakından takip ettiği hasta tutuklu ve hükümlülerin cezaevi koşullarında tedavilerinin mümkün olmadığı bilinmesine rağmen, Adalet Bakanlığı ve cezaevi idaresi hasta tutuklu ve hükümlülerin dışarıda tedavileri için yapılan başvuruları red ederek ölüme terk etmiştir. Bu süreçte bununla ilgili çifte standartların yaşandığı kamuoyuna ve basına yansımıştır. Bazı hasta tutukluların tedavilerinin uygun koşullarda gerçekleştirilmesiyle ilgili yapılan tahliye başvuruları reddedilirken, Necmettin Erbakan ve Ergenekon davası tutukluları aynı gerekçeyle tahliye edilmişlerdir. Yaşam hakkı tüm tutuklular için eşit olduğunu buradan bir kez daha belirtmek istiyoruz. Adalet Bakanlığı’nın çifte standart uygulamasına derhal son vermesini talep ediyoruz.
İHD Ankara Şube ve Cezaevi Komisyonu’na yapılan Mayıs-Ağustos 2008 tarihlerini kapsayan başvurularda yaşanan bu hak ihlalleri ayrıntılı bir şekilde dile getirilmiştir.
Bunlardan bazıları şu şekildedir;
• Kandıra F Tipi Cezaevi’nden Bolu F Tipi Cezaevi’ne sevk edilen tutuklu ve hükümlüler cezaevi girişinde çırılçıplak soyularak, kalas ve coplarla işkenceye maruz kalmışlardır.
• 17.07.2008 tarihinde tahliye olması gereken Sema Gül’ün disiplin cezası olduğu gerekçesi ile tahliyesi idare tarafından engellenmiştir.
• Kürtçe yazılan mektuplar “kontrol edecek memur yok” gerekçesiyle, postaya verilmemekte, parası tutuklular ve hükümlüler tarafından ödenmek kaydı ile tercüman tutulabileceği söylenmektedir.
• Tutuklu ve hükümlüler cezaevlerinde sohbet, spor vs. ortak kullanım alanlarından yararlanamamaktadır.
• Doktor muayenesi sırasında askerler muayene yerinden çıkmamakta, dışarı çıkmalarını isteyen doktorlar fişlenmekte ve haklarında tutanak tutulmaktadır.
• Cezaevinde uzman doktor bulundurulmamaktadır.
• Kantinde satılan gıdalar maddeleri, dışarıdaki fiyatlardan yüksek fiyatlara satılmakta, üstelik satılan sebze ve meyveler çürük, ezik ve bozuk olarak verilmektedir.
• Havalandırmada kene görülmüş, bu durum cezaevi idaresine bildirildiği halde tedbir alınmamıştır.
İnsan hakları savunucuları olarak buradan bir kez daha sesleniyoruz. Hasta tutukluların yaşam hakkı üzerinden oynanan çifte standartlar kaldırılmalıdır. Cezaevlerinde ki keyfi uygulamalara derhal son verilmelidir. Tüm demokrat kamuoyunu ve insan hakları savunucularını cezaevlerinde tüm yaşanan hak ihlallerine karşın sessiz kalmamaya ve duyarlı olmaya çağırıyoruz.
İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu olarak, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin takipçisi olacağımızı bir kez daha vurguluyoruz.
İHD Ankara Şubesi
Cezaevi Komisyonu
4 Eylül 2008
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ ANKARA ŞUBESİ
-İÇ ANADOLU BÖLGESİ AĞIRLIKLI-
4 AYLIK CEZAEVİ RAPORU
(Mayıs – Ağustos 2008)
Bolu F Tipi Cezaevi
İşkence ve Kötü Muamele
• Personelin tutuklu ve hükümlülere karşı tahrik eden tutumları devam ediyor. (Kaynak: Zeki Bayhan’nın İHD Ankara Şubesi’ne yazmış olduğu 07.05.2008 tarihli mektubu)
• Bolu F tipi Cezaevi’nde tutuklu bulanan Engin Babayiğit’in ailesi, oğullarının Bolu’ya sevk edildiği sırada işkence gördüğünü iddia etti. Engin’in daha önce kaldığı Kandıra F tipi cezaevinden, Bolu F tipi Cezaevi’ne sevk edilirken, cezaevi girişinde çırılçıplak soyularak kalas ve coplarla işkenceye maruz kaldığını anlatan Babayiğit, cezaevi sorumlularından şikâyetçi olduğunu ifade etti. Olayı ziyaret sırasında öğrendiklerini söyleyen Babayiğit, darp izlerini gözleri ile gördüğünü, yanında bulunan Tuncay Doğan adlı arkadaşının da işkenceye maruz kaldığını söyledi. Engin’in annesi Çiçek Babayiğit ise, oğlunu 2,5 yıldır görmediğini ifade ederek, görüşmelerin tam olarak yapılmadığını belirtti. (Kaynak 24.06.2008 tarihli Evrensel gazetesi)
• Tuncay Doğan, Abdurrahim Akal, Engin Babayiğit, Nevzat Öztürk, Abdulvahab Kavak ve Murat Türk, 06.06.2008 tarihinde istemleri dışında Bolu Cezaevi’ne sürgün edildi. ‘Defalarca detektör ve elle üstleri ve eşyaları aranan tutuklu ve hükümlüler, zorla soyulup, hakaret ve işkenceye maruz kalmışlar. Bolu Cezaevi Müdürü de işkence ve hakaret olayının içinde yer almıştır. Cezaevi doktoru ise olayları rapor etmemiş, Engin Babayiğit’in vücudunda 4-5 cm’lik çürükler oluşmuş, Murat Türk’ün ise kolu bükülüp sakatlanmıştır.’ (Kaynak: 29.06.2008 tarihli www.gundemonline.org)
• Hayrettin Adlığ ve Maruf Türkan adlı hükümlülerin aileleri, çocuklarının Kürtçe konuşma nedeniyle kaba şiddet ve hakarete maruz kaldıklarını bildirmişlerdir. (Kaynak: 01.07.2008 tarihli www.gundemonline.org)
• Nedim Yılmaz ve arkadaşlarına, Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nden Bolu 1 Nolu F Tipi Cezaevi’ne sevk edilirken askerler tarafından işkence yapılmıştır. (Kaynak: 22.07.2008 tarihli www.gundemonline.org)
• Muhammed İnal Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nden, Bolu F Tipi Cezaevi’ne sevk edilirken askerler tarafından soyularak işkenceye maruz kalmıştır.(Kaynak: 22.07.2008 tarihli www.gundemonline.org)
Keyfi Yasaklar-Uygulamalar
• 7-8 ay öncesi Bolu F Tipi Cezaevi’ne 1. Müdür olarak gelen Fazlı Bozer yeni bir genelge olmamasına rağmen tutukluların telefonda Kürtçe konuşmalarını yasaklamıştır.
• Tutuklu ve hükümlüler cezaevinde sohbet, spor vs. ortak kullanım alanlarından yararlanamıyor.
(Kaynak: Zeki Bayhan’nın İHD Ankara Şubesi’ne yazmış olduğu 07.05.2008 tarihli mektubu)
Haberleşme Özgürlüğü – Mektup Engeli
• Zeki Bayhan; Kürtçe üzerinde ki engeller nedeni ile telefon edemiyor ve mektup gönderemiyor.
(Kaynak: Zeki Bayhan’nın İHD Ankara Şubesi’ne yazmış olduğu 07.05.2008 tarihli mektubu)
• Yeğeni Engin Babayiğit ile çok az görüşebildiklerini ifade eden Babayiğit, Kürtçe konuştukları için telefonla dahi görüştürülmediklerini belirtti.
(Kaynak 24 Haziran 2008 tarihli Evrensel gazetesi)
Görüş Engeli
• Açık görüş yapılamıyor.
(Kaynak: Zeki Bayhan’nın İHD Ankara Şubesi’ne yazmış olduğu 07.05.2008 tarihli mektubu)
Kırıkkale F Tipi Cezaevi
Keyfi Yasaklar-Uygulamalar
• Serhat Çetiner komisyonumuza yolladığı mektupta şunları iletti: “10 saatlik sohbete çıkarılmıyoruz ancak haftada bir defa iki saatliğine sohbete çıkarılıyoruz. Sohbete çıkarılmama gerekçesi ise, yeterince sohbet salonunun ve personelin olmaması gösteriliyor. Birde sohbet gruplarının değiştirilmesi, iki ay boyunca aynı arkadaşlarla sohbete çıkarılmamız, mesela Mayıs ayı için değiştirileceği söylenmişti, değiştirilmediği için, hiçbirimiz sohbete ve spora çıkmadık. Kütüphaneye ise birer ikişer çıkartılıyoruz. Nedeni ise “kütüphaneyi amaç dışı kullanılması” olarak açıklanıyor. Kapalı görüşlerde aynı odada olanları farklı farklı kabinler de görüş yaptırılıyor. Cezaevinin kendi yönetmeliklerinde bile aynı kapalı görüş yerine çıkartılacağı yer alıyor. Kimi arkadaşlarımız zaman zaman görüşe yarım saat geç çıkartılıyorlar.” (Kaynak: Serhat Çetiner’in İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na yazmış olduğu 20.05.2008 tarihli mektubu)
• Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde bulunan bazı hükümlülere gelen Kürtçe kitaplar gecikmeli veriliyor, gerekçe ise polisten toplatılma kararı olup olmadığının araştırılması gösteriliyor. (Kaynak: Serhat Çetiner’in İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na yazmış olduğu 20.02.2008 tarihli mektubu)
Sincan 1 No’lu F Tipi Cezaevi
İşkence ve Kötü Muamele
• 28 Mayıs 2008 tarihinde cezaevine getirilen Ali Sinan Çağlar, Hasan Karapınar, Sadık Şenbaba, Celal Elmacı, İsmail Cengiz Mumcu, Bahtiyar isimli tutuklu ve hükümlüler cezaevi girişinde şiddet ve darp’a maruz kalmışlardır. (Kaynak: Erdi Demir’in İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na gönderdiği 11.06.2008 tarihli mektubu)
• Erdi Demir, Meriç Solmaz ve Mazlum Çelik isimli tutuklular cezaevine getirildiklerinde iki gün üst üste tekme, tokat ve yumrukla işkenceye maruz kalmışlardır. (Kaynak: Erdi Demir’in İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na gönderdiği 11.06.2008 tarihli mektubu)
• Cengiz Kahraman revire götürülürken koridorda karşılaştığı arkadaşı Kenan Özyürek’e “merhaba” dediği gerekçesi ile görevliler tarafından tekme tokat dövülmüştür. Baygınlık geçiren Karaman’ın hayalarının patladığı olay sonrasında 3 gün hastane sevki yapılmamış, Cezaevi doktoru ağrı kesici iğne yapıp odasına göndermiştir. Cinsel organının çevresinde kan toplanması üzerine üçüncü gün Sincan Devlet Hastanesi’ne sevk edilen Kahraman’a 14 günlük rapor verilmiştir. (Kaynak: 16.06.2008 tarihli Cumhuriyet gazetesi)
Sağlık Sorunları
• Mesut Deniz: Bizzat doktor raporlarıyla ortaya konulmuş ileri derecede şizofren hastasıdır. Kendi başına yaşamını idame ettirebilme durumu çok zayıftır. Hastalığın tedavisi için cezaevi gerçekliği başlı başına bir engel oluştururken, Mesut Deniz, ağırlaştırılmış müebbet olduğu için de tekli hücrede tutuluyor. En ağır tecrit gerçekliği içinde hastalık kendini yeniden yeniden üretebilme imkânı buluyor. Doktor raporlarına rağmen, Mesut Deniz hala içeride tutuluyor. (Kaynak Yaşar İnce’nin İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na gönderdiği 23.07.2008 tarihli mektubu)
• Yaşar İnce: Kronik Hepatit B hastası. Hastalıktan dolayı kesintisiz ilaç tedavisi uygulanıyor. Ama mevcut kronik durum devam ediyor. Kalpte mitral yetmezliği var. İlaç kullanıyordu. Kronik Hepatit B’ den dolayı ilaç kullanımı durduruldu. Bu da rahatsızlıkların artmasına neden oluyor. Böbreklerde taş olduğu tespit edilmişti, her geçen gün de artıyor. Bel fıtığı bulunuyor. Mide rahatsızlıkları için önce reflü sonra Gastrit-asit teşhisi konuldu. İlaç kullanmasına rağmen mide sorunları büyüdü. Halen teşhis konulamayan kesintisiz devam eden karın ağrıları bulunuyor. (Kaynak Yaşar İnce’nin İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na gönderdiği 23.07.2008 tarihli mektubu)
• Kemal Ertürk: Şeker hastalığı ve yüksek tansiyon rahatsızlığı bulunuyor. Ağırlaştırılmış müebbet olduğundan tekli hücrede tutuluyor. Günün büyük bir bölümü yatakta geçiyor. İki hastalığı aynı anda yaşaması ise durumunu daha da kritikleştiriyor. Özel bir diyetin uygulanması gerekirken uygulanmıyor. Ciddi bir beslenme sorunu yaşanıyor. Ayrıca sürekli olarak henüz nedeni bilinmeyen karın ağrıları yaşıyor. Götürüldüğü hastanede ise bir şey yok denilip gönderiliyor. (Kaynak Yaşar İnce’nin İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na gönderdiği 23.07.2008 tarihli mektubu)
• Cengiz Kahraman: Daha öncesinden Adli Tıp tarafından teşhisi konulmuş raporlaştırılmış Wernike-Korsakoff hastası. (Kaynak Yaşar İnce’nin İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na gönderdiği 23.07.2008 tarihli mektubu)
Keyfi Yasaklar- Uygulamalar
• 45/1 nolu genelge uygulanmamaktadır. Gerekçe ise, “personel yok, yer yok” gösterilmektedir. (Kaynak: Erdi Demir’ in İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na yazmış olduğu 11.06.2008 tarihli mektubu)
• Hasan Coşar’a Temmuz 2007’de yatırılan “Emperyalizm ve Küreselleşme – Jemes Petraj” 25 Eylül 2007’de “Kapitalizmin Arkaik Kültürü (Ellen Meiksins Wood)”, 23 Ocak 2008’de “Dört Hareket Teorisi ve Genel Yazgılar (Charles Fauren)”, “Yeni Sanayici ve Toplumcu Dünya (Charles Fauren), Evrensel Birlik Teorisi (Charles Fauren)” ve Alihan Alhan’a yatırılan “Rusya ‘da 1917 Sosyalist Ekim Devrimi ve Kadınların Kurtuluşu – Cilt 1 (Gül Özgür, Dönüşüm Yay.)” ayrıca Serkan Akkuş’a yatırılan “Zazaca Dilbilgisi” kitapları hakkında toplatıldıklarına dair bir belge olmamasına rağmen verilmemiştir. (Kaynak: Erdi Demir’in İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na gönderdiği 11.06.2008 tarihli mektubu)
• Erdi Demir komisyonumuza yazdığı mektupta şunları iletti ; ”Aylık aramalarda yapılanlar, özellikle dış güvenlikten sorumlu askerlerin yaptıkları aramalarda hücreler daha fazla talan edilmektedir. 28 Ocak 2008 ve 28 Mart 2008 tarihlerinde askerler ve gardiyanların beraber geldikleri asker aramalarıyla ilgili olarak 68 kişi Sincan Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştur. Suç duyurusunda da belirtildiği gibi, bazı hücrelerde yarım saat, bazılarına da bir saate yakın kalarak eşyaları darmadağın edilmiştir. Dolaplardaki elbiseler, dilekçeler, mektuplar iç içe karıştırılarak yere saçılmış, dağıtılmıştır. Süs eşyaları parçalanmış, diş fırçaları yere atılmış, gazete dergi gibi “Eğitim Kurulu”ndan bile geçebilmiş, yasağa takılmamış yayınlar toplanmış, el konulmuştur. Hatta çay kaşıkları bile alınmıştır. 6 Haziran 2008 tarihinde yine aynı duruma maruz kalınmıştır.” (Kaynak: Erdi Demir İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na gönderdiği 18.06.2008 tarihli mektubu)
Haber Alma Özgürlüğü
• Mesut Çeki’ye 07.03.2008 tarihinde gelen kitap, dergi ve gazete’nin bulunduğu kolideki yayınlar bir ay gecikmeli verilmiştir. (Kaynak: Erdi Demir’in İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na gönderdiği 11.06.2008 tarihli mektubu)
Mektup Engeli
• Erdi Demir’in “Evrensel Gazetesi’ne”, Mesut Çeki’nin “Yıldırım Türker’e”, Metin Kürekçi’nin “ Birgün Gazetesi’ne ve Ece Temelkuran’a” 14.02.2008 tarihinde yazdığı mektuplar “Asayiş ve güvenliği tehlikeyi düşürdüğü” gerekçesiyle haklarında “imha” kararı alınmıştır. Mektupların içeriğinde aramalar hakkında bilgi verilmesi “güvenlik” sorunu yarattığı gerekçesi ile “Metin Kürekçi’nin” 09.04.2008 tarihinde “Mehmet Ali Polat’a” yolladığı mektup için de benzer bir karar alınmıştır (Kaynak: Erdi Demir’in İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na gönderdiği 11.06.2008 tarihli mektubu)
• Ali Gülmez; 1 ay mektup alma ve mektup yazma hakkını kullanamıyor. (Kaynak: 16.06.2008 tarihli Cumhuriyet gazetesi)
Görüş Engeli
• Metin Kürekçi’nin 07.05.2008 tarihinde yapması gereken açık görüş, 11.04.2008 tarihinde tebliğ edilen bir ceza aldığı gerekçesiyle iptal edilmiştir. Hâlbuki tebliğ edilen bir belge olmamış ve İstanbul’dan gelen aileleri mağdur olmuştur. Konu ile ilgili 08.05.2008 tarihinde Sincan Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuşlardır. (Kaynak: Erdi Demir’in İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na gönderdiği 11.06.2008 tarihli mektubu)
Disiplin Cezaları
• Ali Gülmez 1 yıl ziyaretçi kabul hakkından men edilmiştir. (Kaynak: 16.06.2008 tarihli Cumhuriyet gazetesi)
• 27 Aralık 2007 tarihinde 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla Erdi Demir adlı tutukluya “kurum görevlilerine hakaret” ten üç günlük hücre cezası verilmiştir. (Kaynak: Erdi Demir’in İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na gönderdiği 11.06.2008 tarihli mektubu)
Sincan 2 No’lu F Tipi Cezaevi
İşkence ve Kötü Muamele
• İsmet Aras’ın, sağlık sorunları nedeniyle Ankara Numune Hastanesi’ne sevki sırasında işkence ve kötü muamele gördüğü bildirilmiştir. (Kaynak: 02.07.2008 tarihli Evrensel Gazetesi)
Sağlık Sorunları
• Cezaevinde sürekli bir doktor bulunmamaktadır. Hemen her hafta, haftada iki gün, mesai saatleri içinde yalnızca doktor değişmekte, hastanın durumu, tedavisi düzenli bir şekilde izlenmemektedir. Bir hafta bir tedaviyi uygun gören doktor, diğer hafta yerine gelen doktor tarafından değiştirilmekte, kalıcı, düzenli ve ciddi bir tedavi imkânı oluşamamaktadır. (Kaynak: Salih Korkut’un ve Tevfik Kalkan’nın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonuna gönderdiği 26.05.2008 tarihli mektupları)
Tedavi Engeli
• Hastaneye gidip, muayene, tedavi, ameliyat olma durumu için sevkler aylarca bekletilmektedir. Sevkler birçok sefer, asker tarafından iptal edilip götürülmemektedir. Kurum idaresi, bunun askerden kaynaklandığını, bu konuda yapılabilecek bir şeyin olmadığını belirtmektedir. (Kaynak: Salih Korkut’un İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na 26.05.2008 tarihli mektubu)
• Ali Murat Çelik’in bir yıldır hastane sevki gerçekleştirilmemektedir. (Kaynak: Ali Murat Çelik’in İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na yazmış olduğu 17.07.2008 tarihli mektubu.)
Keyfi Yasaklar- Uygulamalar
• Görüş süreleri kısaltılmıştır. (Kaynak: Tevfik Kalkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na yazmış olduğu 26.05.2008 tarihli mektubu)
• Yemeklerdeki kalite, miktar, çeşitsizlik ve düzensizlik olduğu gibi devam etmektedir. Yemeklerin kötü çıkması nedeni ile kantine yönelmek durumunda kalınıyor, kantinde bulunan ürünler pahalı satılıyor. (Kaynak: Tevfik Kalkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na yazmış olduğu 26.05.2008 tarihli mektubu)
• Posta yoluyla gelen Kürkçe kitaplar 3–4 ay sonra verilmektedir. (Kaynak: Ahmet Temiz’in İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na yazmış olduğu 26.05.2008 tarihli mektubu)
• Tutulu ve hükümlüler sabah erken saatlerde küçük, dar, havasız ring arabalarına bindirilip hastanelere götürüldüğünden akşama kadar aynı arabanın içinde kalmaktadırlar. Hastane mevkiinde arabadan indirilip kalabilecekleri bir yer şimdiye kadar temin edilmemiştir. (Kaynak: Tevfik Kalkan’nın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonuna gönderdiği 26.05.2008 tarihli mektubu)
• İHD Diyarbakır Şubesi’nin 2006–2008 faaliyet raporu İsmet Aras’a verilmemiştir. (Kaynak: 30.07.2008 tarihli Evrensel Gazetesi)
Haber Alma Özgürlüğü
• Ahmet Temiz’e ve Tevfik Kalkan’a Azadiya Welat gazetesi Cezaevi Eğitim Kurulu kararı ile örgüt propagandası yapıldığı gerekçesi ile verilmemektedir. (Kaynak: Ahmet Temiz’in ve Tevfik Kalkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na yazmış olduğu 26.05.2008 tarihli mektupları)
• Kürtçe gazeteler verilmiyor, gelen dergiler denetim adı altında verilmiyor, verilse bile çok geç veriliyor. Kaynak: Ali Murat Çelik’in 17.07.2008 tarihli ve Kamuran Reşit Bekir’in 20.05.2008 tarihli İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na yazmış oldukları mektupları)
Mektup Engeli
• Kamuran Reşit Bekir’in elçiliklere, aydın derneklere ve gazetelere gönderdiği mektuplar imha edilmiştir. Anneler gününde, hem Türkçe hem de Kürtçe yazmış olduğu kart gönderilmemiştir. Mektup Okuma Komisyonu; ya Kürtçe kısmını yırtıp atmasını ya da tercüme parası ödenmesini istemiştir. (Kaynak: Kamuran Reşit Bekir’in İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na yazmış olduğu 20.05.2008 tarihli mektubu.)
• Kürtçe yazılan mektuplar “kontrol edecek memur yok” denilerek geri verilmekte, gönderilmemektedir. Parası tutuklular ve hükümlüler tarafından ödenmek kaydı ile tercüman tutulabileceği söylenmektedir. (Kaynak: Tevfik Kalkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na yazmış olduğu 26.05.2008 tarihli mektubu)
Görüş Engeli
• Kamuran Reşit Bekir: 3 aydır açık görüşe çıkartılmamaktadır.
(Kaynak: Kamuran Reşit Bekir’in İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonuna yazmış olduğu 20.05.2008 tarihli mektubu.)
Disiplin cezaları
• Dilekçe yazdığı için iletişim (mektup vb.) cezası almıştır. Buna bağlı olarak da 3 ay açık görüşe çıkartılmamaktadır.
(Kaynak: Kamuran Reşit Bekir’in İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na yazmış olduğu 20.05.2008 tarihli mektubu.)
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi
Tutuklu ve hükümlülere üretim malzemeleri verilmiyor. Bütün başvurulara rağmen ve bu uygulama hiçbir cezaevinde yokken burada en katı haliyle sürüyor. Hatta bu genelgeyle “hapishane idaresinde yer yoksa hücre veya koğuşlara verilebilir” denilmektedir.
Cezaevinde yaşanan sorunlardan biriside havaların ısınmasıyla suların olmadığı bahaneleriyle bir aydır sıcak su verilmemesi, soğuk suyun kesilip gün içerisinde sabah-öğlen-akşam yarım saat şeklinde verilmeye başlanması. Buda kaçınılmaz olarak bir dizi sağlık sorunlarının yaşanması anlamına gelmektedir.
İşkence ve Kötü Muamele
• Cezaevi yönetimi, ayakkabı aramasını hayata geçirmek için koridorlara su dökmeye başlamış, bu nedenle tutuklular arasında sağlık sorunları yaşanmaktadır. (Kaynak: 12.05.2008 tarihli www.gundemonline.org)
• Aygül Kapçak, Güneş Arduç, Nuriye Adet, Raife Algül, Nazliye Erkan adlı kadın hükümlüler 21.03.2008 günü duruşması nedeniyle götürüldüğü Ankara Adliyesinde saldırıya uğramışlardır. (Kaynak: Av. Filiz KALAYCI ve Av. Sinem COŞKUN 22.05.2008 tarihli raporu)
• Nuriye Adet avukatlarına, duruşma sonrasında ite kalka çıkarıldıklarını, aşağıya hücrelere inen merdivenlerden inerken arkadan jandarmaların tekmeli yumruklu saldırılarına maruz kaldıklarını, özellikle bacak aralarına ve cinsel organının olduğu bölgelere tekmeler atıldığını bu tekmeler nedeniyle vajinadan akıntı gelmeye başladığını, başına ve sırtına aldığı yumruklar sonucunda bu bölgelerinde ağrılar çektiğini iletmiştir. (Kaynak: Av. Filiz KALAYCI ve Av. Sinem COŞKUN 22.05.2008 tarihli raporu)
• Raife Algül avukatlarına, kendisinin astım hastası olduğunu, bunun özellikle bilinmesine karşın boğazından sıkılarak nefes almasını engellediklerini, bir jandarmanın kollarını tutup sıktığını, tırnaklarını geçirdiğini, merdivenlerden inerken elleri kelepçeli olmasına karşın, jandarmanın bir koridor oluşturduğunu, tekmeler ve yumruklarla saldırdıklarını, özellikle vajinal bölgesine gelecek şekilde tekmelendiklerini, bu nedenle vajinal bölgede kan ve sonrasında akıntı başladığını söylemiştir. Kafasına yumruklarla vurulduğunu bundan kaynaklı başında ve gözlerinde şiddetli ağrılar çektiğini ifade etmiştir. Ayrıca ağza alınmayacak küfürler edildiğini, tehdit edildiklerini, hakarete maruz kaldıklarını iletmiştir. (Kaynak: Av. Filiz KALAYCI ve Av. Sinem COŞKUN 22.05.2008 tarihli raporu)
• Nazliye Erkan avukatlarına, duruşma sonrasında jandarmanın merdiven başında koridor oluşturduklarını, “asıl sırat köprüsü burası” diyerek, elleri kelepçeli olduğu halde, yumruk ve tekmelerle vajinal bölgesinden, sırtından ve başından darp edildiğini iletmiştir. Bu darbeler nedeniyle vajinal bölgede akıntı başladığını, ayrıca ağır küfür ve hakaretlere maruz kaldıklarını ifade etmiştir. (Kaynak: Av. Filiz KALAYCI ve Av. Sinem COŞKUN 22.05.2008 tarihli raporu)
• Aygül Kapçak avukatlarına, duruşma çıkışında jandarmanın elleri kelepçeli olduğu halde koridor oluşturarak tekme ve yumruklarla saldırıya uğradığını, bir jandarmanın elinde bir kelepçe olduğunu bunu yumruğuna alarak vurduğunu, özellikle vajinal bölgeye vurulduğunu, başında ve sırtında darp izleri oluştuğunu ifade etmiştir. (Kaynak: Av. Filiz KALAYCI ve Av. Sinem COŞKUN 22.05.2008 tarihli raporu)
• Güneş Arduç avukatlarına, duruşmadaki savunmasında kendisinin Kürt olmadığını ama Kürtlerin bir dostu olarak dilekçe yazdığını belirttiği için Jandarmanın özellikle “dost musun, sana dostluğun ne demek olduğunu göstereceğiz” diyerek tekmeler savurduğunu ifade etmiştir. (Kaynak: Av. Filiz KALAYCI ve Av. Sinem COŞKUN 22.05.2008 tarihli raporu)
• Didem Akman’a cezaevi girişinde çırılçıplak soyularak onursuz arama dayatılmıştır. (Kaynak: 11.06.2008 tarihli Evrensel gazetesi)
• 21.06.2008 tarihinde tekli hücrelerde kalan Didem Akman’ın hücresine 22.30 gibi girilmiş, duvarda asılı olan pano bahane edilerek saldırılmış ve boğazı sıkılarak işkence yapılmıştır. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İzmir Cezaevi İnisiyatifi’ne yazmış olduğu 02.07.2008 tarihli mektup)
• 11.04.2008 tarihinde yapılan genel hücre aramasından sonra gardiyanlar çatılara çıkarak, çatılardaki gazete, not vb gibi şeyleri havalandırmaya atmışlar, devamında toplayacakları bahanesi ile gündüz açık olması gereken bir saatte havalandırma kapılarını tutuklu ve hükümlülerin üzerlerine kilitleyerek havalandırma hakları gasp edilmiştir. Tutuklu ve hükümlüler kapıların açılmasını istediğinde ise saldırıya uğramışlardır. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankra Şubesi Cezaevi Komisyonu’na göndermiş olduğu 21.05.2008 tarihli ve İzmir Cezaevi İnisiyatifi’ne yazmış olduğu 02.07.2008 tarihli mektupları)
• Özlem Aydın doktorun “Nöroloji Bölümünde” hakaretine ve küfürlü saldırısına maruz kalmıştır. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na yazmış olduğu 04.08.2008 tarihi mektubu)
Sağlık Sorunları
• Revirde sürekli doktor bulunmamakta, sadece haftada iki gün, birkaç saatliğine gelmektedir. Revir kapısına “en erken 15 günde bir revire çıkabilirsiniz” gibi bir yazı asılmıştır. Doktorlar çok kabaca muayene etmekte, çoğunlukla elle muayene etmeyip, birkaç soru sorup ilaç yazmaktadırlar. Uzman hekimler tarafından yapılması gereken muayeneler pratisyen hekimler tarafından yapılmaktadır. Hastalıklar yanlış ilaç-tedavi veya doğru tanı konmaması ile daha da ilerletilmektedir. Çoğu kez “bir şeyin yok” ya da “psikolojiktir” denilmektedir. Doktorlar hastaneye sevk yapmaktan kaçınmakta, sevk yapıldığında ise bunu gerçekleşmesi ayları bulmaktadır. Muayene odasından askerler güvenlik gerekçesi ile çıkmamaktadır. Sadece birkaç kez askerlerin dışarı çıkmasını isteyen doktor olmuş ve asker bu durumda dışarı çıkmak yerine doktorlar hakkında tutanak tutmuşlardır. İlaçları devletin karşılaması gerekirken “ağrı kesici ve vitaminler” doktor tarafından reçeteye yazılmamakta, ilaçların tutuklu ve hükümlüler tarafından kendi paralarıyla almaları zorlanmaktadır. Acil durumlarda dahi ağrı kesici getirilmeyerek az sayıda ve ya oldukça geç verilmektedir. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na göndermiş olduğu 21.05.2008 tarihli mektubu)
• Raife Algül astım hastasıdır. (Kaynak: Av. Filiz KALAYCI ve Av. Sinem COŞKUN 22.05.2008 tarihli raporu)
Tedavi Engeli
• Aygül Kapçak’ı muayene eden cezaevi hekiminin detaylı bir muayene yapmadığı, geçiştirdiği, başlarından aldıkları darplar konusunda hiçbir tetkik yapmaya ihtiyaç duymamıştır. (Kaynak: Av. Filiz KALAYCI ve Av. Sinem COŞKUN 22.05.2008 tarihli raporu)
• Jinekoloji bölümünde dahi erkek askerin muayene odasından çıkmaması üzerine tutuklu ve hükümlüler tedavi olamamaktadır. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İzmir Cezaevi İnisiyatifi’ne yazmış olduğu 02.07.2008 tarihli mektubu)
• Fadime Özkan 03.03.2008 ve 18.03.2008 tarihlerinde götürüldüğü diş ünitesinde kelepçeleri açılmadığı için tedavi olamamıştır. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İzmir Cezaevi İnisiyatifi’ne yazmış olduğu 02.07.2008 tarihli mektubu)
• 04.07.2008 tarihinde Zeliha Bulut Sincan Devlet Hastanesi Kadın Doğum Bölümü’ne götürülüş, askerin kelepçeyi açmaması ve dışarı çıkmaması üzerine tedavi ortamını yaratmakla görevli Doktor METİN ADAK “ben senin güvenliğini nasıl alacağım” gibi bir gerekçe tedavi olması engellemiştir. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na yazmış olduğu 04.08.2008 tarihi mektubu)
• 25.07.2008 tarihinde Resmiye Vatansever, Özlem Aydın ve Münevver Şeker Sincan Devlet Hastanesine götürülmüş, üçü de kelepçe açılmadığı, asker muayene odasından çıkmadığı ve doktorlardan gerekli müdahale yapılmadığı için tedavi olmadan geri getirilmişlerdir. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na yazmış olduğu 04.08.2008 tarihi mektubu)
• Fadime Özkan 11.06.2008 tarihinde Numune Hastanesi Nöroloji bölümüne yapılan sevki olmasına rağmen iki aydır hastaneye götürülmeyi bekliyor. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na yazmış olduğu 04.08.2008 tarihi mektubu)
• Zeliha Bulut 2-3 haftadır hastane sevki olmasına rağmen götürülmeyi bekliyor. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonun yazmış olduğu 04.08.2008 tarihi mektubu)
Keyfi Yasaklar – Uygulamalar
• 45/1 no’lu genelge uygulanmamaktadır. Gerekçe olarak “yer yok” “personel eksik” denilmektedir. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na göndermiş olduğu 21.05.2008 tarihli mektubu)
• Fotokopi veya bilgisayar çıktısı şeklinde gelen kitap ya da internet yazıları tutuklu ve hükümlülere verilmemektedir. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na göndermiş olduğu 21.05.2008 tarihli mektubu)
• Boncuk türü malzemeler, Sincan 1 No’lu F Tipi Cezaevinde verilirken, Kadın Cezaevi’nde verilmemektedir. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na göndermiş olduğu 21.05.2008 tarihli mektubu)
• Kantinde satıldığı halde boya, palet, fırça, karakalem gibi resim malzemeleri tutuklu ve hükümlülere verilmemektedir. Kantinde satılan ürünlerden KDV alınmadığı halde, ürünler KDV’li olarak satılmaktadır. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na göndermiş olduğu 21.05.2008 tarihli mektubu)
• Patlayan ampullerin idare tarafından takılması gerekirken, kantinden para ile satın alınması zorlanmaktadır. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na göndermiş olduğu 21.05.2008 tarihli mektubu)
• 11.04.2008 tarihde yapılan genel hücre aramaları sırasında darp edilen tutuklu ve hükümlülerin darp izlerini rapor ettirmek için revire gitmeleri engellenmiştir. Ancak 7-8 saat sonrasında nöbetçi doktorun gelmesiyle revire götürülmüşlerdir.
(Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na göndermiş olduğu 21.05.2008 tarihli mektubu)
• 15.05.2008 tarihinde adlilerin bulunduğu hücrelere girilip, hücrede bulunan tüm kadın tutuklulara vajina ve anüs araması yapılmıştır. Siyasi tutuklu ve hükümlülerin karşı koymaları üzerine bir süre kaldırılmış, fakat son dönemlerde tekrar uygulamaya başlanmıştır. 08.03.2008 tarihinde getirilen 5 tutukluya da benzeri uygulamalar dayatılmıştır.
(Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na göndermiş olduğu 21.05.2008 tarihli mektubu)
• Adalet Bakanlığının 2005’de yayınladığı bir genelge ile kitap sınırı kaldırılmış olmasına rağmen “aramada kalabalık, yapıyor, aramayı zorlaştırıyor” gibi gerekçelerle kitap ve yayın sınırı devam etmektedir. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na göndermiş olduğu 21.05.2008 tarihli mektubu)
• Münevver Şeker ve Filiz Uluçelebi’nin 12.05.2008 tarihinde Sincan Adliyesi’ne götürüldüklerinde tuvalete gitmeleri, kelepçeler açılmayarak engellenmiştir. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na göndermiş olduğu 21.05.2008 tarihli mektubu)
• Birgül Uzun idarenin hücre değişikliği yapması nedeniyle, üç kişilik hücrede aylarca tek tutulmuştur. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na göndermiş olduğu 21.05.2008 tarihli mektubu)
• Tutuklu ve hükümlülerin sandalye talepleri “para ile satın alın” denilerek cezaevi idaresi tarafından reddediliyor. (Kaynak: 11.06.2008 tarihli Evrensel Gazetesi)
• Mutfak bölümündeki elektrik cezaevi idaresi tarafından kesilmiştir. Artık ücretli olan hücrelerin (oda şeklinde hücreler) içindeki elektriği kullanmaları söylenmiştir. Böylece 3’lü hücrenin ortak alanı diye tabir edilen mutfak bölümünü tamamen işlevsizleştirmiştir. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İzmir Cezaevi İnisiyatifi’ne yazmış olduğu 02.07.2008 tarihli mektubu)
• Sema Gül’ün 6 aylık iaşe bedeli borcunun 535.00 YTL oluğu bildirdiler. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İzmir Cezaevi İnisiyatifi’ne yazmış olduğu 02.07.2008 tarihli mektubu)
• Havalandırmadaki logar kenarında kendiliğinden büyüyen küçücük bir ot gardiyanlar tarafından kopartılmıştır. (Kaynak: Münevver Şeker’in İzmir Cezaevi İnisiyatifi’ne 07.07.2008 tarihinde yazmış olduğu mektubu)
• Haftada üç gün verilen “banyo için” sıcak su önce iki güne düşürülmüş, son haftalarda ise hafta bir gün ve 1-2 saate kadar indirilmiştir. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonun yazmış olduğu 04.08.2008 tarihi mektubu)
• Temmuz ortalarında kantinden alınan sütler bozuk çıkmıştır. Tutuklu ve hükümlüler tarafından iade edilmek ve değiştirilmek istendiğinde geri iade alınmadığı gibi “bunlar bitene kadar satmak zorundayız” denilerek haftalarca bozuk sütler satılmaya devam etmiştir. Konuya dair kantin görevlisi gardiyanla görüşüldüğünde tehdit ve hakaretlere maruz kalmışlardır. Sonrasında haftalarca süt-yoğurt almaları engellenmiştir. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonun yazmış olduğu 04.08.2008 tarihi mektubu)
Haberleşme Özgürlüğü
• Mayıs ayında yazılan tüm mektuplar karalama kararlarıyla engellendi.
(Kaynak: Fadime Özkan’ın İzmir Cezaevi İnisiyatifi’ne yazmış olduğu 02.07.2008 tarihli mektubu)
• 18.06.2008 tarihinde Deniz Tepeli ve Sema Gül, 25.06.2008 tarihinde Deniz Tepeli, Resmiye Vatansever ve Münevver Şeker, 01.07.2008 tarihinde Fadime Özkan ve Zeliha Bulut’un telefon görüşü yapmaları tekmil vermedikleri için kapatılarak engellenmiştir. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İzmir Cezaevi İnisiyatifi’ne yazmış olduğu 02.07.2008 tarihli ve İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonuna yazmış olduğu 04.08.2008 tarihi mektupları)
Görüş Engeli
• 1 saat olan ziyaret saati 50 dakikaya indirilmiştir. Gerekçe ise hapishanenin çok dar olması gösterilmektedir. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na göndermiş olduğu 21.05.2008 tarihli mektubu)
• Tutuklu ve hükümlülerin önceleri 3 arkadaş ziyaretçisiyle görüşme hakları varken artık Cezaevi idaresi “10 gün içinde arkadaş ziyaretçileri başkaları ile görüşemez” diyerek dayatmada bulunmuştur. Bu durum verilen 10 günlük süre geçtikten sonra tutuklu ve hükümlülere bildirilmiştir. Bu nedenden kaynaklı birçok tutuklu ve hükümlü arkadaş hakkını kullanamamaktadır. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na göndermiş olduğu 21.05.2008 tarihli mektubu)
• Bayram, yılbaşı gibi dönemlerde verilen “açık görüş” alınan disiplin cezalarından kaynaklı kullanılamamaktadır. Kapalı görüş haftasına denk gelirse kapalı görüş de yapılamamaktadır. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na göndermiş olduğu 21.05.2008 tarihli mektubu)
• Ziyaretçilere onur kırıcı şekilde davranılmakta, kadın ziyaretçiler iç çamaşırlarına hatta petlerine kadar aranmaktadır. Erkek ziyaretçilerin “pantolonunun fermuarı x-ray cihazında alarm verdi” diyerek etek giydirilmektedir. Ziyaretçiler defalarca aranmadan geçirildikten sonra ziyaret yerine geç ulaşabilmektedir. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na göndermiş olduğu 21.05.2008 tarihli mektubu)
Disiplin Cezaları
• Deniz Tepeli İçişleri Bakanlığı’na ve Jandarma Genel Komutanlığına askerlerin tutumlarıyla ilgili suç duyurusunda bulunmuştur. JGK’den gelen cevapta “bahsettiğiniz olaylarda suç unsuruna rastlanmamıştır. Bu nedenle ”iftira” ettiğinizden hakkınızda işlem başlatılacaktır” denmiş ve soruşturma başlatılmıştır. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu’na göndermiş olduğu 21.05.2008 tarihli mektubu)
• Didem Akman’a cezaevinde çırılçıplak soyularak onursuz aramayı kabul etmeyip karşı çıktığı için 7 günlük hücre cezası verilmiştir. (Kaynak: 11.06.2008 tarihli Evrensel Gazetesi)
• Aygül Kapçak, Güneş Arduç, Nuriye Adet, Raife Algül, Nazliye Erkan verdikleri dilekçede “Sayın Öcalan” ibaresi kullandıkları için haklarında dava açılmıştır. (Kaynak: 26.06.2008 tarihli internet haberi)
• Fadime Özkan, Sema Gül, Deniz Tepeli, Resmiye Vatansever, Zeliha Bulut, Münevver Şeker, Filiz Uluçelebi’ye 2 ay iletişim yasağı verilmiştir. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İzmir Cezaevi İnisiyatifi’ne yazmış olduğu 02.07.2008 tarihli mektup)
• 17.07.2008 tarihinde tahliye olması gereken Sema Gül’ün disiplin cezası olduğu gerekçesi ile tahliyesi idare tarafından engellenmiştir. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonun yazmış olduğu 04.08.2008 tarihi mektubu)
• 12.01.2008 tarihinde yapılan genel aramada Deniz Tepeli, Filiz Uluçelebi ve Semra Yalçınkaya’nın kaldığı hücrede kantinden alınan permatik bıçağı ve kalem traş bıçağına el konulmuş haklarında “kesici alet bulundurmak” iddiası ile hem dava açılmış hem de disiplin cezası verilmiştir. Bu disiplin cezası uygulanmış, 25.07.2008 tarihinde görülen dava ise mahkemenin bunların kesici alet olmadığını belirtmesi üzerine beraatla sonuçlanmıştır. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonun yazmış olduğu 04.08.2008 tarihi mektubu)
• Abdullah Öcalan’ın saçının zorla kesilmesini protesto etmek için saçlarını kazıtan Belgin Özgül ve Nuriye Adet adlı tutuklulara bir ay görüş yasağı verilmiştir. (Kaynak: Fadime Özkan’ın İHD Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonun yazmış olduğu 04.08.2008 tarihi mektubu)
Karaman Ermenek M Tipi Kapalı Cezaevi
• Bayram Parlak ile Kürtçe konuştuğu için telefonun kapatıldığını belirten baba Sabahattin Parlak, oğlunun hayatından endişe ettiğini ifade etti. (Kaynak: ANF- 7 Temmuz 2008 )
• Bülent Gülbay (40) adlı tutuklunun 12.07.2008 tarihinde koğuşundaki odada kendini iple asarak intihar ettiği iddia edildi. (Kaynak: 13.07.2008 tarihli Vatan Gazetesi)
Hasta Tutuklu ve Hükümlüler
• Erol ZAVAR: Mesane kanseri. Otuza yakın tıbbi müdahale ya da ameliyat geçirdi. Tecrit koşulları hastalığını ölümcül düzeye taşıdığı gibi hastalık ve rahatsızlıklarla da tanışmasına neden oldu. Cezaevinde bulunduğu sırada başlayan migren ve safra kesesi ağrıları, daha önce geçirdiği tüberküloz, gözaltı sırasında gördüğü işkenceler ile dizlerinde oluşan menüsküs bunların en başta gelenleridir. Mart 2007’de safra kesesi alındı. Halen kanama ve ağrılarının devam etmesi nedeniyle tetkikleri yapılmaktadır.
• Avni UÇAR; Kanser nedeniyle sağ böbreği alınmış, sol böbreğinde ise 17–19 mm’lik kist bulunmaktadır. Mesanesinde, ultrasonda lezyon görülmesine karşın tomografide çıkmadı denilerek sistoskopi yapılması engellenmektedir.
• Yaşar İNCE: Hepatit B, kalp rahatsızlığı, bel fıtığı, böbreklerde taş, karaciğerde enfeksiyon yaşamaktadır.
• Mesut DENİZ: İleri derece şizofren; yaşamının en temel gereklerini dahi yerine getiremeyecek durumda. Ağırlaştırılmış müebbete mahkûm olan ve tek kişilik hücrede bulunan Deniz, yemek yemiyor, yataktan çıkmıyor, temizliğine dikkat etmiyor.
• Hayati KAYTAN: Donmadan kaynaklı sol ayak parmakları kökten, sağ ayak parmakları ilk eklemden kesilmiş durumdadır. Sol topuk ve sağ serçe parmak (kemik alınmış) sürekli yara halde bulunmakta, iyileşmemektedir.
• Gazi DAĞ: 2005 yılından bu yana cezaevinde bulunan, belden aşağısı felçli, iyileşme şansı bulunmayan, kardeşi Savaş Dağ tarafından Savcılık izniyle her gün altı temizlenen adli hükümlü Gazi Dağ Antalya E Tipi Cezaevi’nde ölümü bekliyor. Koşulları cezaevinde kalarak tedavi olmasına imkân verilmemektedir.
• Remzi AYDIN: 9,5 yıldır cezaevinde bulunmakta, Kocaeli 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde yatmaktadır. Tekerlekli sandalye ile hareket edebilen Remzi Aydın için 20 Şubat 2007 tarihli AHİM kararı “tutukluluk süresi makul süreyi aşmıştır” yönündedir.
• Cihat ÖZDEMİR: Tekirdağ 1 No’lu Cezaevinde yatmakta olup, Hepatit B hastalığı teşhisi konmuştur. Geçici görme kaybı yaşamaktadır.
• Figen ÇAĞRI: Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde yatmaktadır, şeker ve hepatit B hastasıdır.
• Aygül KAPÇAK: Sincan Kapalı Kadın Cezaevi’nde yatmaktadır. Vücudunda şarapnel parçaları bulunmakta ve tedavisi yapılmamaktadır.
• İnayet METE: Sirozdan kalp hastalığına kadar çeşitli rahatsızlıkları bulunuyor.
• Ali Baba ARI: Bolu F Tipi Cezaevi’nde Hepatit B teşhisi konmuş, bunun yanı sıra başka rahatsızları da bulunmaktadır.
• Habip ASLAN: Siirt F Tipi Cezaevinde yatmakta, sırtında pek çok sayıda şarapnel parçası bulunmakta ve tedavi edilmemektedir.
• A. Hamit BABAT: Göz, ülser, migren ve kalp sorunu yaşamaktadır.
• Naim EKMEKÇİ: Sağ kol omuzdan, sağ bacak dizinden itibaren yok, protez takmaktadır.
• Tevfik KALKAN: Hepatit B, ülser, deride halen tam çözülemeyen kaşıntı, dökülme, morarma gibi belirtiler gösteren rahatsızlıkları bulunmaktadır.
• Engin AYDINALP: Sulu zatürree, tüberküloz, karın ve midede şişkinlik, idrarda kanama sorunları yaşamaktadır.
• Fethullah DEMİRTAŞ: Çene kemiğindeki erime nedeniyle sıvı gıdayla beslenmesi gerektiğine dair raporu bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, boyun fıtığı (üç noktada), sol kol ve omuzda soğukluk gibi sorunlar yaşamaktadır.
• Vedat BAKIR: İki kolda iş gücü kaybı ve iki böbrekte de taş problemi yaşamaktadır.
• Sinan TÜRKMEN: Hepatit B taşıyıcısıdır. Behçet hastalığından kaynaklı her iki gözde kalıcı hasarlar bulunmaktadır.
• Nizamettin ÖZOĞLU: Sol el bilekten yüzde 80, sağ el omuzdan yüzde 40 sakat durumdadır. Sağ diz kapak altında sürekli ağrı yaşamaktadır.
• Ali Baba ARI: Hepatit B hastasıdır. Son 2-3 yıldır başında kramp şeklinde bazı ağrılar yaşamaktadır. Işığa, sese karşı duyarlı olma, aşırı tepki, unutkanlık, okuduğunu anlamada güçlük çekme, boyun ve bel fıtığı gibi rahatsızlıklar yaşamaktadır.
• Taylan BALATACI: Midede gastrit ve bir bölgede iltihaplanma, bağırsaklarda kronik iltihaplanma ve su kaybı, her iki bacakta kısmi hissizlik, bel fıtığı, kronik farenjit ve sinüzit, Ölüm Orucu sonrası vücudun çeşitli yerlerinde iltihaplı sivilce ve yaralar, unutkanlık (ilacını almayı bile unutabiliyor), el ve ayak tırnaklarında döküntü ve morartı.
• Bülent GÜNEŞ: Ayak yan çapraz bağlarında kopma bulunmakta, ameliyat olması gerekmektedir.
• Kemal ERTÜRK: Şeker ve hipertansiyon, mide ve bağırsak sorunları nedeniyle halsizlik-ateşlenme, baş ve kas ağrıları, uykusuzluk, gözlerde bulanıklık yaşamakta, ağırlaştırılmış müebbet mahkûmu olduğu için tek kişilik hücrede ve sınırlı havalandırma saati uygulamasına maruz kalarak bu sorunlar daha da ağırlaşmaktadır.
İHD Ankara Şubesi
Cezaevi Komisyonu