İHD, 7242 Sayılı İnfaz Kanunu Değişikliği ile ilgili Anayasa Mahkemesi’nde Açılan Davalara Başvuru Yaptı

İnsan Hakları Derneği, CHP Grup başkan Vekilleri ile birlikte 135 milletvekilinin 7242 sayılı İnfaz Kanunu’nda değişiklik yapan kanunun şekil ve esas bakımından iptali için Anayasa Mahkemesi’ne açtığı 2 ayrı davaya( 2020/44 E ve 2020/53 E ) mahkeme arkadaşı(AMİCUS CURİAE) sıfatı ile bugün (24 Haziran 2020) hukuki mütalaasını sunarak başvurdu.

Covid-19 pandemisi ilan edildikten sonra Türkiye’de de hükümet tarafından çeşitli tedbirler alınmıştır. Türkiye’deki cezaevleri ile ilgili Adalet Bakanlığı açıklama yaparak aldığı tedbirleri kamuoyu ile paylaşmıştır. İnsan hakları ve hukuk örgütleri olarak 30 Mart 2020 tarihinde ortak bir açıklama yaparak hapishaneler ve Kovid-19 salgını üzerine alınması gereken tedbirleri kamuoyu ile paylaşmış ve bu konudaki talebimizi Adalet Bakanlığı’na yazılı olarak iletmiştik. [https://www.ihd.org.tr/covid-19-salgini-ve-hapishanelerde-acilen-alinmasi-gereken-onlemler/] Ayrıca uzun zamandan beri İHD hapishanelerdeki ağır hasta mahpusların durumlarıyla ilgilenmekte ve bu konuyu yakından takip etmektedir. İHD, ağır hasta mahpuslar ve Kovid-19 salgını ile ilgili görüşlerini 31 Mart 2020 tarihinde kamuoyu ile paylaşmıştır. [https://www.ihd.org.tr/hasta-mahpuslar-ve-covid-19-salgini/]

Ak Parti ve MHP Grup Başkan Vekilleri ile bir grup milletvekili tarafından 31 Mart 2020 tarihinde Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair teklif TBMM Başkanlığı’na verilmiştir. İHD olarak bu teklif hakkındaki görüşlerimizi hazırlayıp TBMM Adalet Komisyonu Başkanlığı’na, komisyon üyesi milletvekillerine, siyasi partilerin grup başkan vekillerine iletmiş ve bunu kamuoyu ile paylaşmıştık. [https://www.ihd.org.tr/infaz-kanunu-degisikligi-hakkinda-ihdnin-gorus-ve-onerileri/]

TBMM Adalet Komisyonu görüşmelerine davet edilmemiş olmamıza rağmen yazılı görüşlerimiz komisyona iletilmiş, ancak yasalaşan teklife bakıldığında bu görüşlerin hiçbir şekilde dikkate alınmadığı ve Anayasa’ya tamamen aykırı bir düzenleme yapıldığı anlaşılmıştır. Bu düzenleme, 14 Nisan 2020 tarihli 7242 sayılı kanunla yapılmıştır.

14 Nisan 2020 tarihli 7242 sayılı kanun, 15 Nisan 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunu incelediğimizde usul ve esas bakımından Anayasa’ya aykırı yönleri olduğunu tespit ettik. Bu görüşlerimizi, Cumhuriyet Halk Partisi’ne ileterek Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması gerektiğini ifade ettik.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin TBMM grup başkan vekilleri Engin Altay, Özgür Özel, Engin Özkoç ile 132 milletvekili olmak üzere toplam 135 milletvekili öncelikle 7242 sayılı kanunun geçici 6. maddesinin özel af niteliğinde olması nedeniyle şekil bakımından Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesi ile 22 Nisan 2020 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuşlardır.

Ardından Cumhuriyet Halk Partisi’nin TBMM grup başkan vekilleri Engin Altay, Özgür Özel, Engin Özkoç ile 132 milletvekili olmak üzere toplam 135 milletvekili 7242 sayılı kanunun esas bakımından iptali için 11 Haziran 2020 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuşlardır. Başvuruda 7242 sayılı kanunun özel af niteliğinde olması nedeniyle tümünün ve kanunla düzenleme yapılan çeşitli yasalardaki 15 değişik maddenin Anayasa’ya aykırılığını ileri sürmüşlerdir.

İHD olarak Anayasa Mahkemesi’nde açılmış bulunan 7242 sayılı kanunun şekil ve esas bakımından iptal davalarında çeşitli eksikliklerin giderilmesini sağlamak, hukuki gerekçeye katkı sunmak, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçe ile bağlı olmadan açılmış bulunan iptal davalarında Anayasa’ya aykırılığı tespit etmesi halinde istediği gerekçe ile hüküm kurmasını hatırlatmak bakımından bu başvurunun yapılmasının zorunlu olduğunu belirtmek isteriz.

Açılan iptal davasında 7242 sayılı kanunun sadece geçici 6. maddesinin değil, aynı zamanda geçici 9. maddesinin 6. fıkrasının da özel af niteliğinde olduğunu, bu şekilde yasalaşan bir kanunun aynı zamanda eylemli TBMM iç tüzük ihlali olduğu, kanunun tümünün iptali istendiğinden, gerekçe ile bağlı olunmaması kuralı gereği hukuki mütalaamızda belirttiğimiz maddelerin de mahkeme tarafından iptal konusu edilebileceğini ve yapılacak değerlendirmede iptal edilmesi gerektiğini vurgulamak isteriz.

6216 sayılı kanunun 43. maddesinde Anayasa Mahkemesi’nin açılan iptal davalarında gerekçe ile bağlı olmadığı açıkça belirtilmektedir. Milletvekilleri 7242 sayılı yasanın tümünün iptalini Anayasanın 87 ve 88. Maddesine göre eylemli içtüzük ihlali yapıldığı iddiasıyla ileri sürmüşlerdir. Taleple bağlılık kuralı gereği 7242 sayılı kanunun tüm maddelerinin iptali istenmiştir. AYM gerekçeyle bağlı olmadığından sadece eylemli içtüzük ihlali değil aynı zamanda anayasanın çeşitli maddeleri uyarınca açıkça anayasaya aykırı olan maddelerinin de iptal edilebileceğini belirtmek isteriz. Şayet anayasa mahkemesi eylemli içtüzük ihlali tespit etmez ise bu durumda yasanın tüm maddelerini tek tek anayasaya aykırılık bakımından ele alabilir ve bu gerekçeyle anayasaya aykırı olan maddeleri iptal edebilir. Böylece hem taleple bağlılık kuralının gereği yerine getirilir hem de gerekçeyle bağlı olmama kuralı işletilmiş olur.

6216 sayılı kanunun 43. maddesinin son fıkrası uyarınca verilecek iptal kararı üzerine uygulama kabiliyeti kalmayacak veya doğrudan doğruya Anayasa’ya aykırı duruma düşecek ilişkili maddelerin de iptal edilmesi gerektiği ifade ettik.

7242 sayılı kanun yürütme ve yürürlük maddeleri ile birlikte 69 maddedir. Yaptığımız incelemede 28 maddenin Anayasa ve uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınan haklara aykırı olduğunu tespit ettik. Bunlardan 9 madde de İnfaz Hakimliği’nin görev ve yetkilerini genişleten ve buna karşın mahkemelerin yetkilerini daraltan içerikte olması, 1 madde de CMK’da kişi aleyhine değişikliğe gidildiği, 2 madde de Sulh Ceza Hakimliği’nin yetkilerini genişlettiği, 1 madde de 3713 sayılı TMK’da koşullu salıverme oranını yükselterek düzenlediği ve 15 maddede 5275 sayılı İnfaz kanununda eşitliğe, ölçülülük ilkesine, korunması gereken hukuki yarar ilkesine ve daha birçok temel ilkeye aykırılığı tespit edilmiştir. Ayrıca, 7242 sayılı kanunun 5275 sayılı kanunun geçici 6. Maddesi ve geçici 9. Maddesinin 6. Fıkrasında yaptığı düzenlemeler özel af niteliğinde değerlendirdik.

İHD eş genel başkanı tarafından sunulan hukuki mütalaada Anayasa Mahkemesi’nin değerlendirme yaparken;

  • İnfaz Kanunu ve TCK’nun gerekçesinde belirtilen “korunması gereken hukuki yarar” ilkesi bakımından,
  • Uluslararası belgelerde düzenlenen mahpus hakları bakımından,
  • Covid-19 pandemisinde uluslararası kuruluşların çağrısına uyarak ayrımcılık yasağı kuralına uyması bakımından,
  • Değişik isimlerle adlandırılan ve gruplaştırılan suç tiplerinin torba anlayış ile düzenleme biçiminin hukuka aykırılığı belirtilerek TMK bakımından infaz koşullarının ağırlaştırılmasının hukuk ve kanun önünde eşitlik ilkesine aykırılığı bakımından,
  • Yeni suç tipi yaratacak şekilde şablon ifadeler kullanıp suç ve cezanın ağırlığı ilkesini gözetmeden düzenleme yapılması bakımından,
  • Demokratik toplum ve meşru amaç gözetilmeden yapılan düzenlemenin yarattığı hukuka aykırılıklar bakımından,
  • AYM’nin önceki yasal düzenlemeler ile ilgili özel af niteliğinde verdiği kararlar bakımından,
  • 7242 sayılı kanunla infaz hukukunda 3’lü sisteme geçişin Anayasaya aykırılığı bakımından,
  • Mahkemelerin yetkisinin infaz hakimliklerine devri bakımından,
  • Sulh Ceza Hakiminin yetkisinin genişletilmesi bakımından,

Değerlendirilmesini talep etmiştir.

İnsan Hakları Derneği

Ekler:
Esas Yönünden İptal Başvurusu

Şekil Yönünden İptal Başvurusu