İHD’nin çağrısıyla çok sayıda kentte 163 dakikalık oturma eylemleri yapıldı. Ağır kış koşullarında gerçekleştirilen eylemin amacı, başta ağır hasta olan 163 tutuklu olmak üzere tüm hasta tutukluların serbest bırakılması, tecritin kaldırılması ve hapishane koşullarının iyileştirilmesi.
İnsan Hakları Derneği (İHD), hasta tutukluların serbest bırakılması talebiyle şube ve temsilciliklerinin olduğu tüm illerde 163 dakikalık oturma eylemi düzenledi. 163’ün sebebi, 163 tutuklunun durumunun ölüm sınırında olması.
İstanbul’daki eylemin adresi Galatasaray Lisesi önü oldu. “Tecrit öldürüyor F tipi hapishaneler kapatılsın” pankartı açan İHD üyeleri, “Tecridi kaldırın ölümleri durdurun”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganları attı.
İHD adına açıklama yapan Sevim Kalman, Türkiye’deki infaz rejiminin insani olmadığını dile getirdi. Kalman, “F Tipi hapishanelerle birlikte tecrit sisteminin etkisiyle, tutuklu ve hükümlüler çürümeye terk edilmişlerdir” dedi.
2013 yılında 14 tutuklunun rapor beklerken yaşamını yitirdiğini, Adalet Bakanlığı ve infaz savcılıklarına rapor için başvuran 460 kişiden sadece 17 kişiye rapor verildiğini, 417 kişinin başvurusunun reddedildiğini hatırlattı. Kalman, 3 Kasım 2013 tarihi itibari ile hapishanelerde 163’si ağır 544 tutuklu bulunduğunu bildirdi.
10 MADDELİK TALEPLER LİSTESİ
Kalman, 10 maddelik taleplerini aktardı. İHD’nin bütün eylemlerde dile getirdiği talepler şöyle:
-Cumhurbaşkanlığının özel af niteliğinde cezanın kaldırılmasıyla ilgili prosedüründe değişiklik yapılmalı. Adli Tıp Kurumu devreden çıkarılarak af yetkisi bağlamında tam teşekküllü devlet hastanelerinin verecekleri raporlar yeterli görülmelidir.
-İnfaz Kanunu’nun 16. maddesindeki hapis cezasının hastalık nedeniyle ertelenmesinin Adli Tıp tekelinden çıkarılması gerekir.
-Aynı kanun maddesinde “hayati tehlike kriteri” yerine “tek başına idame ettirememe” kriteri getirilmiştir. Bu kriterin mutlaka kaldırılması lazım.
-Bilimsel olmayan, siyasal iktidarın etkisindeki Adli Tıp Kurumu’nun resmi bilirkişi tekeli kaldırılmalıdır.
-Adalet Bakanlığı, bir an önce cezaevlerine hastane ve revir yaparak nitelikli personel ihtiyacını karşılaması gerekmektedir.
-Özellikle F tipi hapishanelere geçildikten sonra tecrit uygulamalarıyla hastalıklar tetiklenmekte, mahpusların hastalıklarının hızlı bir şekilde ilerlemesine neden olmaktadır. Cezaevlerindeki bu tecrit uygulamalarına son verilmeli.
-Beslenme, havalandırma, spor yapma imkanları iyileştirilmeli ve hijyen sağlanarak mahpusların beden ve ruh sağlıklarının korunmasına yardımcı olunmalı.
-5275 sayılı kanunda adli-siyasi ayrımı yapılarak siyasilere verilen daha ağır ve fazla hükümler kaldırılmalı, Birleşmiş Milletler (BM) kurallarına uygun hale getirilmeli.
-TBMM’de onaylanan İşkenceye Karşı Sözleşme’nin seçmeli protokolü uyarınca bir yıl içinde oluşturulması öngörülen ulusal önleme mekanizmasının STK’lar ve demokratik kitle örgütlerinden oluşmalı ve etkili denetim sağlanmalı.
-Sağlık koşulları düzeltilinceye kadar Adalet Bakanlığı, acilen sağlık sorunu olan mahpusları sağlık kontrolünden geçirmeli ve kayıtların tutulmasını sağlamalı.