İktidarın baskıcı politikaları her geçen gün artmakta ve demokratik toplum düzeninden giderek uzaklaşılmaktadır. Gün geçmiyor ki düşüncelerini açıkladığı için aydınlar, sanatçılar, gazeteciler, siyasetçiler, kadınlar ve insan hakları savunucuları gözaltına alınmasın. Yargı adeta İktidarın politik çıkarları doğrultusunda kullanılmakta ve muhalif görülen herkes cadı avının hedefi olmaktadır. Öyle ki hukuk devletlerinde geçerli olan hukuki öngörülebilirlik, hukuk güvenliği ve anayasal hakların kullanımı askıya alınarak kişiler, gruplar gözaltına alınmakta ve tutuklanmaktadır. Bu durumun son örneği 2011 yılından beri yasal olarak faaliyet gösteren Halkların Demokratik Kongresi HDK’nin kriminalize edilerek HDK faaliyetlerinde bulunanlara yönelik operasyonlar oldu.
18 Şubat 2025 günü on ilde başlatılan operasyonlarda aralarında sanatçıların, gazetecilerin, siyasetçilerin, LGBTİ+ lar, kadınların, sendikacıların vb. bulunduğu 51 kişi evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alınmış ve dört gün sonra çıkarıldıkları Sulh Ceza Hakimliğince 30 kişi tutuklanmış, diğer kişilerle ilgili de adli kontrol, ev hapsi cezaları verilmiştir. Basına yansıyan savcılık gözaltı gerekçelerine bakıldığında çoğunlukla 2011, 2012 yılları ve sonraki yıllarda hukuk dışı ortam ve telefon dinlemelerinde elde edilen tapelerle kişilerin günlük mesleki faaliyetleri ile yasal örgütlenme ve demokratik haklarını kullanmalarının suç olarak kişilere yönetildiği görülmektedir.
Otoriter rejimlerde görülen bu tür uygulamaların demokraside, basın özgürlüğünde, örgütlenme ve düşünce özgürlüğünde ağır tahribatlara yol açtığı gözlenmektedir.
İnsan hakları savunucuları olarak yaşanan bu durumu toplumsal barış, düşünce ve ifade özgürlüğü ile örgütlenme özgürlüğünü ortadan kaldırılması, hukukun üstünlüğünden ve insan hakları değerlerinden uzaklaşılması olarak görüyoruz. Üstelik bu coğrafyanın en temel meselesi olan Kürt Meselesinin demokratik ve barışçıl yollardan çözümünün tartışıldığı bu dönemde bu meseleye dair geçmişte söylenmiş, yazılmış sözlerden ve demokratik eylemlerden dolayı kişilerin gözaltına alınması ve tutuklanması sürece olan güveni de giderek azaltmaktadır.
Tutuklanan tüm kişilerin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
İktidarı hukuka, demokrasiye ve barış sürecine uygun davranmaya davet ediyoruz.
İnsan Hakları Derneği
