Geçtiğimiz hafta derneğimiz sekizinci yılına girdi. Bu nedenle İzmir’de toplanan Genel Merkez yöneticileri ve şube başkanlarının ortaklaşa aldığı karar uyarınca İstanbul’da gazetelerin ve sendikaların ziyaret edilerek güncel insan haklarına ilişkin görüşlerimizin iletilmesi kararı alındı. Bugün derneğimizin kurulmasını gerekli kılan nedenler değişmemiştir. Başta yaşam hakkı olmak üzere tüm temel hak ve özgürlükler ağır baskı altındadır.Yargısız infazlar, gözaltında kayıplar, işkenceler ve faili meçhul cinayetler ve cezaevleri sorunları sürmektedir. Düşünce, örgütlenme ve basın özgürlüğü üzerindeki baskı ve yasakların gerekçesi olan anayasal ve yasal düzenlemeler geçerliliğini korumaktadır.
Kürt sorununun çözümünün, insan haklarına ve hukuka bağlı barışçıl, demokratik ve sayasal çözümleri yerine askeri çözümde ısrar edilmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün “balıkları yakalamak için suyu kurutma” yaklaşımı sorunun çözümünde sivil halkın da hedef alındığının açık ifadesidir.
Genelkurmayca yürürlüğe konulan son askeri paket sivil toplumun iradesi üzerinde açık bir darbedir. Özel bir ordu oluşturularak, özel bir savaş gündeme getirilmek istenmektedir. Özel bir savaşın yürülürlüğe konulmasında hiçbir hukuk devletinde bulunmaması gereken “gizli örgüt”lere de meşruiyet kazandırılmak istenmektedir.
Türkiye’de insan hakları ve demokratikleşme savaşımına katılmak için işçi ya da Kürt olmak gerekmez. Günümüzde kamu çalışanlarının yükselen grevli, toplu sözleşmeli sendikal hak mücadelesi aynı zamanda bir insan hakları mücadelesidir; hak arama mücadelesidir, insanca yaşama mücadelesidir. Dün, bu yolda yükseltilen mücadelenin İzmir’de polis baskısıyla karşı karşıya kalması ve de İmir şube başkanımız ve yönetim kuruulu üyelerimizin de içinde bulunduğu, gazeteci ve sendikacıların gözaltına alınmaları bunun son örneğidir.
Değerli Arkadaşlar, bilindiği gibi, Aydınlar Girişimi ile birlikte düzenlemeyi kararlaştırdığımız “Kürt Sorunu” Kurultayı Ankara Valiliğince yasaklanmıştır. Bunun üzerinde açtığımız davalar 7.İdare Mahkemesi’nde ve Bölge İdare Mahkemesi’nde reddedilmiştir. Bu, demokratik toplantı yapma hakkımız üzerinde kesinleşmiş bir yasaktır. Önümüzdeki hafta, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komisyonu’na başvuruyoruz.
Değerli Arkadaşlar, sizlerin aracılığıyla PKK’ya çağrı yapıyoruz. Tatvan Nemrut dağında 2 İngiliz ile Van Tatvan karayolunda ele geçirilen 4 Fransiz turistin ve Kahramanmaraş il sınırları içerisindeki çatışmada ele geçirilen üstteğmen ve erin serbest bırakılmasını istiyoruz.
İnsan hakları ertelenemez. Bunu için, bütün demokrasi güçlerini insan hakları için birlikteliğe çağırıyoruz.
İHD Genel Merkezi
(Not: Bu açıklama İstanbul’da gerçekleştirilmiştir.)