“İNSAN HAKLARI ÖDÜLÜ”nün Sonuçları Belli Oldu

“İnsan Hakları Ödülü”;insanlık onurunun korunması yolunda yaşamlarını yitirilenlerşn anılarına,ikincisi de,korkuyu yenerek onurlarını koruyan Yeşilyurt Köylüleri’ne verildi.

İnsan Hakları Derneği’nce bu yıl başlatılan, İnsan Hakları Ödülü’ne hak kazananlar belli oldu. Ödülün sahiplerini belirlemek üzere oluşturulan seçiciler kurulunda Yaşar Kemal, Genco Erkal, Prof. Dr. Sadun Aren, Av. Halit Çelenk, Prof. Dr. Nusret Fişek, Gülten Akın, Prof. Dr. Cevat Geray, Ahmet Kahraman, Mahmut Tali Öngören, Alper Aktan, Av. Nevzat Helvacı bulundu.

Ülkemizde işkence,insan hakları ihlalleri uzun yıllardan bu yana sürüp gelmektedir.Yaşadığımız dönemse,bu ihlallerin sistemli biçimde uygulandığı bir dönemdir.

Bu bir yandan da çok uygulamada iki güncel uç görülmektedir.Birisi cezaevlerindekilerin canına,sağlığına,çeşitli yaşamsal ve kültürel varlıklarına yönelik uygulamalar;ötekiyse,Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yapılan operasyonların getirdiği insan hakları ihlalleridir.

Toplumumuz bu tür olayları kanıksamış gibi görünmektedir. Üstüne ölü toprağı serpilmişçesine ne ses ne tepki vermemektedir .Uygulamaların güvenlik güçlerinden kaynaklanması toplumdaki korkuyu yaratıp beslemekte,hak arama yolalrı çekingenlikle, korkuyla tıkanmaktadır.

Fiziksel işkenceyi de, psikolojik işkenceyi de, baskıları da, insan haklarına aykırı tüm davranışları da yurdumuz insanı hem uzun süre uygulandığı hem de çok yaygınlaştığı için yakından bilmektedir oysa.

Kamuoyuna yansıtılan, kovuşturmaya uğrayan olay sayısı azdır. Çünküdağları bekleyen korku işkenceye, baskıya uğrayanın kendisinin bile elini kolunu bağlamaktadır.

Seçiciler kurulumuz önerilen adaylar üstüne tartışırken bu olguyu gözönüne alma gereği duymuş, eğilimini iki gruba ödül verme biçiminde belirlemiştir.

1- Açlık grevlerinde,ölüm oruçlarında ölenleri ve kalanlarıyla işkencelerden geçenleri ve işkence tezgahlarında kalanlarıyla,cezaevlerindeki insanlık onuru,insan hakları için direnenler.

2- Yine insan olmanın onurunu yüce tutan Yeşilyurt Köylüleri.
 
1-Açlık grevleri,ölüm oruçları 12 Eylül’ün cezaevlerine dayattığı bir protesto ve hak arama yöntemi oldu.Cezaevlerindekiler bu fizik olarak yıkıcı yolu yapıcı kıldılar.Çünkü ağır baskılara,işkencelere,onur kırıcı,yaşamı engelleyici davranışlara ,haksızlıklara içerde karşıkoyabilmenin başka olanağı yoktu.Canlarını,sağlıklarını bilinçle ortaya koyanlar,kendi üstlerindeki baskıyı çeşitli ölçülerde kaldırmayı,yönetimi geriletmeyi başardılar.Daha önemlisi,gösterdikleri direnç,ailelerine yakınlarına,tüm yurda ve dünyaya aktarıldı.

Ölümlerden,sakatlıklardan geçip gelen direnci ve umudu alması gerekenler aldılar.Açlık grevlerinin,ölüm oruçlarının yaygın dönemleri kamunun da suskun,susturulmuş dönemleriydi.Hak savaşımlarının,bu yolda örgütlenmelerin insan hakları derneğinin kurulmasında,bunca işlevselleşmesinde birinci pay işkencelerden geçen,açlık grevlerinden,ölüm oruçlarından geçen ve bu yolda canını yitirenlerindir.

Bu ülke genelindeki suskunluk içinden,kimi insanlar,davalar,tutuklamalar pahasına da olsa konuşabilmeye başlamışsa,bu güç onlara büyük oranda içeriden yansıdı.İşkencelerden,insan hakları ihlallerinden,açlık grevlerinden,ölüm oruçlarından sorumlu olanlar artık attıkları her adımda,çıktıkları her basamakta insan hakları açısında güvence verme gereğini duyuyorlarsa,temelinde yine bu yansıma vardır.Diyebiliriz ki vereceğimiz ödül,onlardan çok kendimiz için olacaktır.Onlara,kendilerini doğru anladığımızı iletmiş olacağız.

2-Yeşilyurt Köylüleri’nin insan onurunu korumak için gösterdikleri dirençse,biz ödül versek de vermesek de övünçle tarihe yazılacaktır.

Mardin ili Cizre ilçesine bağlı Yeşilyurt köyünde bir sabah vakti askeri operasyon sırasında yaşanan kötü davranış,dayak,işkence,daha önce yörede defalarca yaşananlara benziyordu.Ama benzemeyen bir yön vardı.Yeşilyurt Köylüleri kendilerine pislik yedirenlere karşı,dayanışmaya girmiş,savcılığa,İHD’ye başvurmuş,yapılan baskılara karşın onurlarını ve haklarını korumada kararlı ve ısrarlı olmuşlardır.

Yörenin yaşama koşullarına karşı uğraş veren bu yoksul insanların güçlüklere,baskılara göğüs gererek hak aramada gösterdikleri direnmeyi İHD Yönetim Kurulu,toplumda örnek alınması gerekn bir olay olarak değerlendirmiş,13 Kasım 1989 tarihli toplantıya katılan insan hakları ödülü seçiciler kurulu üyeleri de bu değerlendirmeyi benimsemiştir.

Çünkü Yeşilyurt Köylüleri işkenceyi,kötü davranışı ve işkencecileri hem kamuoyunda teşhir etmiş,hem de sorumlularının yargılanmasını sağlamışlardır.

İHD Yöneticileri Yeşilyurt’ta köylülerle yaptıkları görüşmelerin ve yerinde yaptıkları gözlemlerin sonucunda bu insanlarla insan haklarını savunma çerçevesinde dayanışma içinde olma gereğini de saptamışlardır.Suskunlaşan toplumumuz içinde,korkuyu yenerek insanca direnişe geçen bu Yeşilyurtlu köylü yurttaşlarımızın tümüne 1989  yılı ödülünün ikincisini vermek,insanlık onurunun savunulmasunda yalnız olmadıklarının bir anlatımı olacaktır.

Bir cevap yazın