29 Kasım 2016
15 Temmuz 2016 darbe girişimi ve sonrasında yaşanan yoğun tutuklama ve gözaltılar, özellikle hak savunuculuğu yapan kurum ve kişilere yönelik baskılar, insan hakları savunucularına yönelik gözaltı ve tutuklamalar ve de toplumda insan hakları ilkelerinin yaşam bulaması, demokrasi ve barışın gelişmesi yönündeki umutlarımızı azaltmakta ve kaygılarımızı arttırmaktadır.
İnsan Hakları Derneği, insan hak ve özgürlükler konusunda çalışmalar yapan, hükümet dışı, hükümetler ve siyasi partilerden bağımsız, gönüllü bir insan hakları kuruluşudur. İnsan Hakları Derneği’nin Türkiye’deki insan hakları ve demokrasi kültürünün gelişmesinde hayati bir rolü söz konusudur. Ancak 15 Temmuz 2016 darbe girişimi ve sonrasında İHD, yöneticileri ve aktivistlerinin insan hakları alanındaki çalışmalarından dolayı maruz kaldıkları baskı, gözaltı ve tutuklamalar kaygı vericidir.
İHD Şırnak Şube Başkanı Avukat Emirhan Uysal, 24 Kasım 2016 tarihinde İstanbul’da gözaltına alındı ve 25 Kasım 2016 tarihinde Şırnak Sulh Ceza Hâkimliği tarafından SEGBİS aracılığıyla alınan ifadesi sonucu tutuklandı. Emirhan Uysal’a yöneltilen suçlamalar arasından öne çıkan olaylar; Şırnak’ta gerçekleştirilen 28.07.2015 tarihli Roboski Katliamı’nı protesto eden basın açıklamasına katılmak ve 20.07.2015 tarihinde meydana gelen Suruç Katliamı’nı protesto eden basın açıklamasına katılmak şeklindedir. Ayrıca, şube başkanımız Av. Emirhan Uysal daha önce yargılanmış olduğu dosya kapsamındaki iddialarla ilgili de hukuka aykırı bir şekilde bir kez daha suçlanmıştır.
Emirhan Uysal’ın suçlandığı konular bir insan hakları aktivistinin faaliyetlerinden ibarettir. İnsan hakları savunucularının tüm çalışmaları, ifade ve örgütlenme özgürlüğü çerçevesinde olan çalışmalardır. Bu uygulamalarla hukukun üstünlüğü ilkesi göz ardı edilmiş ve aynı zamanda bir avukat olan Emirhan Uysal’ın tutuksuz yargılanma hakkı ihlal edilmiştir.
İHD Mardin Şube yöneticilerimizden Av. Fevzi Adsız ve genel kurul delegelerimizden Av. Seher Acay ve Av. Ziya Baği 21 Kasım 2016 tarihinde gözaltına alınmıştır. Alınan bilgilere göre arkadaşlarımız hakkında 5 gün avukat görüş yasağı konulmuş ve yürütülen soruşturmaya ilişkin kısıtlama kararı verilmiştir. 1 Kasım 2016 tarihine kadar ifadelerinin alınmayacağı belirtilmiştir. Bu nedenle suç iddialarına ilişkin herhangi bir bilgiye ulaşılamamaktadır.
İHD Ankara Şubesi yöneticilerimizden Barbaros Hayrettin Yılmaz ve birçok aktivist 26.11.2016 tarihinde yapılan operasyon ile hiçbir gerekçe gösterilmeden, keyfi bir biçimde gözaltına alınmışlardır. Henüz ifadeler alınmadığı için neyle suçlandıklarını bilmiyoruz. Ayrıca, Barbaros Hayrettin Yılmaz Korsakoff hastası olup gözaltı koşulları sağlığını olumsuz şekilde etkileyecektir.
Biz; hak savunuculuğu alanında faaliyet yürüten, insan hakları evrensel ilkelerinin gerçekleşmesi, demokrasi ve barışın geliştirilmesi için faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşuyuz. İnsan hakları savunucularının maruz kaldıkları bu uygulamalar, insan hakları ve hak savunuculuğu yapan tüm kişi ve kuruluşlar için bir tehdit oluşturduğu gibi barış ve demokrasinin gerçekleşmesi önünde de büyük bir engel oluşturmuştur.
Türkiye’de devam eden otoriter yönetim anlayışı giderek çağdaş dünyadan uzaklaşmakta ve yalnızlaşmaktadır. Siyasal iktidara hatırlatmak isteriz ki Anayasanın 90. Maddesi uyarınca Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası sözleşmelere uyma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu kapsamda gerek BM İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi gerekse AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) Dublin Bildirgesi’nde belirtilen rehber ilkelere uyulmasını talep ediyoruz.
Tüm bu kaygılarımız göz önüne alınarak demokrasi, barış ve insan hakları önünde engel oluşturan bu uygulamalara son verilmesi, tutuklu bulunan Av. Emirhan Uysal’ın tahliye edilmesi ve gözaltında bulunan diğer tüm insan hakları savunucularının serbest bırakılması için mücadele edeceğimizi ve tüm bunları uluslararası arası kamuoyuna taşıyacağımızı bir kez daha ifade ederiz.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ