16 Haziran 2020 tarihinde kimliği belirsiz kişiler tarafından insan hakları savunucusu ve avukat Eren Keskin’in evine girildi. Keskin’in eşyaları dağıtılmış olmasına rağmen, evden hiçbir şey alınmaması bu olayın hak savunucusunu tehdit etmek ve sindirme girişimi olduğuna işaret ediyor.
Eren Keskin bir insan hakları savunucusu, avukat ve İnsan Hakları Derneği eş Genel Başkanı. Ayrıca Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu’nun da kurucusu. İnsan haklarını savunmak için yürüttüğü barışçıl ve meşru çalışmaları sebebiyle defalarca gözaltına alında, tutuklandı, aleyhine sayısı dava açıldı. Eren Keskin 2013-2016 yılları arasında Özgür Gündem gazetesinin Eş Genel Yayın Yönetmenliği’ni yaptı. Gazete 2016 yılındaki darbe girişiminin ardından KHK ile kapatıldı. Gazetedeki haberlerle bağlantılı olarak hak savunucu hakkında 143 dava açıldı; toplam 17 yıl 2 ay hapis cezası halen Yargıtay’da bekliyor. Eren Keskin hem ulusal hem uluslararası çok sayıda insan hakları ödülünün de sahibi. Son olarak 2019 yılı Martin Ennals Ödülü finalisti oldu.
16 Haziran 2020 tarihinde kimliği belirsiz kişiler Eren Keskin’in evine girdi. Hak savunucusu annesinin vefatından bu yana, bu evde oturmuyordu. Olay hırsızlık gibi gösterilmeye çalışılmış, eşyalar sağa sola saçılmış olmasına rağmen, evden alınan bir şey bulunmuyor. Olayın Küçükyalı polis karakoluna bildirilmesinin ardından evde olay yeri incelemesi yapıldı. Polis şüphelileri tespit edebilmek amacıyla halen civardaki CCTV görüntülerini inceliyor.
Hırsızlık kisvesi altında yapılan bu fiilin Eren Keskin’i tehdit etmek ve sindirmek amacıyla yapıldığı anlaşılıyor. Hak savunucusu daha birkaç gün önce, 12 Haziran 2020 tarihinde ifade vermek üzere İstanbul Cumhuriyet Savcılığına çağrılmıştı. 2015 yılında yazdığı bazı tweetlerle ilgili yapılan şikayet üzerine ifadesi alınan Keskin, “terör örgütü propagandası yapmak”la suçlanabilir.
Eren Keskin on yıllardır insan hakları çalışmaları sebebiyle devlet ve devlet dışı aktörlerin tehditlerine, saldırılarına ve tacizlerine maruz bırakılıyor. Bu son soruşturma da yıllardır devam eden yargısal tacizin son örneği.
Front Line Defenders Eren Keskin’in evine girilmesinin, hak savunucusunu susturmak ve insan hakları çalışmalarını bırakmaya zorlamaya yönelik yeni bir çaba olduğuna inanmaktadır. Üst düzey devlet yetkililerinin insan hakları savunucularına yönelik giderek yükselen tahammülsüz ve karalayıcı söylemlerinden ve faaliyetleri sebebiyle insan hakları savunucularına yönelik gözaltılar ve yargısal tacizlerin ısrarla devam etmesinden de derin endişe duymaktadır. Front Line Defenders devlet görevlilerinin benimsediği bu söylem ve tahammülsüzlüğün, insan hakları savunucularına yönelik saldırılara, tehditlere ve tacizlere göz yumulacağı ve faillerin cezasız kalacaklarına inandıkları bir ortam yarattığına inanmaktadır.
Front Line Defenders Türkiye yetkili makamlarından
1. Eren Keskin’in evine gizlice girilmesiyle ilgili soruşturmanın kapsamlı ve tarafsız bir biçimde yapılması ve soruşturma bulgularının kamuoyuna açıklanması, sorumluluarın uluslararası standartlara uygun olarak yargılanması;
2. Eren Keskin ve diğer insan hakları savunucularına, barışçıl ve meşru insan hakları çalışmalarına misilleme olarak ısrarla sürdürülen yargısal tacizin sone ermesi;
3. Türkiye’deki insan hakları savunucularını va faaliyetlerini alenen kınamaktan ve karalamaktan vazgeçmesi;
4. Türkiye’deki tüm insan hakları savunucularının meşru insan hakları faaliyetlerini misilleme korkusu olmaksızın ve yargısal taciz de dahil olmak üzere, herhangi bir kısıtlamaya maruz bırakılmadan yürütebilmelerinin garanti altına alınması için çağrı yapmaktadır.