İşkence yasağı normu, yaşam hakkının ve kişinin, hiç kimsenin dokunma hakkı olmadığı bedensel ve zihinsel bütünlüğünü koruma talebinin bir sonucudur. İşkencenin yasaklanmasının, evrensel ve mutlak bir talep olduğu; işkencenin meşru olabileceği hal ve zamanlar olamayacağı, devletler düzeyinde genel olarak kabul edilmektedir.
İşkence ve kötü muamele uluslararası belgeler, bildirgeler ve anlaşmalarda ve iç hukukta mutlak olarak yasaktır. Fakat ne yazık ki dünyada birçok ülkede de olduğu gibi Türkiye’de de işkence ve kötü muamele yasağı halen ihlal edilmektedir. Bu kapsamda en son geçen hafta yaşanan işkence olayını kamuoyuna duyurmak istiyoruz.
Yiğit Üste hakkında yakalama kararı olduğu gerekçesiyle 05.10.2018 tarihinde saat 10:00 sıralarında İzmir ili Torbalı ilçesi Ayrancılar semtinde polis ekipleri tarafından gözaltına alınarak Torbalı İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülmüştür. Gözaltına alındığı saatlerde ailesine herhangi bir bilgi verilmemiştir. Ailesi gözaltına alındığını arkadaşının araması üzerine öğrenmiştir. Oysaki ceza yargılamasında kişi gözaltına alınır alınmaz ailesine veya bir yakınına haber verilmesi gerektiği kanunlarla açıkça belirlenmiştir. Ailesi veya bir yakınına haber verilmesi prosedürü yerine getirilmemiştir. Haricen çocuklarının gözaltına alındığını öğrenen aile avukatlarına durumu hemen iletmişlerdir. Durumu öğrenen ailenin avukatı saat 10:30 dan itibaren sırasıyla Torbalı İlçe Emniyet Müdürlüğü, Menemen İlçe Emniyet Müdürlüğü, İzmir Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve son olarak İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’nü saat 15:00-16:00 ye kadar defalarca aramış olmasına rağmen ilgili kolluk birimlerinden aldığı cevap böyle birinin gözaltına alınmadığıdır. Saat 16:00 sıralarında avukatın İzmir Terörle mücadele Şube müdürlüğüne gitmesi üzerine oradaki yetkililer bu kişinin gözaltına alındığını şuan parmak izi ve doktor muayene işlemi gerçekleştirildiğini, bu işlemlerin bitmesi üzerine kendisiyle görüş yapılabileceğini aktarmışlardır. Saat 17:00 sıralarında avukatı yiğit üste ile görüşme gerçekleştirmiştir. Avukatının aktarımlarına göre Yiğit Üste’nin ellerinde ters kelepçenin etkisi ile ciddi morlukların olduğu ve Yiğit’in aktarımlarına göre kendisinin Torbalı’da sivil bir polis ekibine teslim edildiğini, bu sivil ekibin kendisinin kafasına Şapka geçirmek suretiyle nereye götürüldüğünü bilmeyecek şekilde boş bir araziye götürülmüştür. Burada kendisine ters kelepçe yapılmasından ve darp edilmesinden kaynaklı kollarında ciddi morluklar gözlemlenmiştir. Yüzü maskeli dört kişinin kendisini sürekli kafasına vurmak suretiyle darp ettiğini ayrıca tehdit, şantaj söylemlerinde bulunduğunu, kendileri ile işbirliği yapılması durumunda kendisine yardımcı olacaklarını söylemişlerdir. Avukatının ilgili nezarethane görevlisinden durum hakkında rapor alınması talebi ise 15 dakika önce kendisi için rapor alınmıştır söylemi ile reddedilmiştir.. Avukatının raporu görmek istemesi üzerine dosyada kısıtlama olduğunu herhangi bir evrak gösteremeyeceklerini belirtmişlerdir. Dolayısıyla kendisine uygulanan bu darp olayının aslında rapor altına alınmadığını açıkça belli etmişlerdir. Bunun üzerine asılsız ihbarlar sonucu gözaltına alınan Yiğit Üste tutuklanmıştır. İşkence iddiaları ile ilgili aile suç duyurusunda bulunmuştur.
Evrensel bir hukuk kuralı olan işkence yasağı, belirttiğimiz gibi ulusal yasalar ile taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelere göre, hiç bir şart altında askıya alınamaz, istisnası kabul edilemez. Her kime ve her ne şart altında olursa olsun işkence uygulanması insanlık suçudur ve derhal cezalandırılmalıdır. Devlet, gözetimi altında bulunan herkesin maddi manevi bütünlüğünü korumak, işkenceyi önlemek işkence iddialarını etkin şekilde araştırarak suçluları cezalandırma yükümlülüğü altındadır.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
İZMİR ŞUBESİ