İstenildiğinde Serbest, İstenilmediğinde Yasak Dil: Kürtçe

Bir kara mizah olayı!

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, partisinin TBMM grup toplantısında Türkçe başladığı konuşmasına, Kürtçe olarak devam edince, TBMM TV yayını kesti ve Türkçe dışındaki dillerde TBMM’de konuşulamayacağını belirtti. TBMM başkanı, askeri cunta ürünü olan ve hala değiştirilemeyen 12 Eylül Anayasasına sığınarak, yasaların buna izin vermediğini söyledi. AKP Grup Başkan Vekili, CHP ve MHP temsilcileri bunun yasalara aykırı olduğunu belirtti.

21 Şubat vesilesi ile yaptığımız basın açıklamasında, Türkiye’deki anadil yasaklarını belirtmiş, bunun başta Lozan Antlaşmasının 39. maddesi olmak üzere Türkiye tarafından onaylanmış İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ek Protokolleri, Çocuk Hakları Sözleşmesi, Kişisel ve Siyasal Uluslararası Sözleşmesi, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi gibi en temel belgelere aykırı olduğunu belirtmiştik. O halde başta TBMM başkanı olmak üzere iktidarın hukuksal durumu öğrenmesi gerekecektir. Anadil haktır. Yasaklanamaz.

Ancak, ilginç daha doğrusu kara mizah örneği olabilecek bir durum yaşandı. TRT 6’da Kürtçe yayın yapılıyor ve Kürtçe alfabe kullanılıyor. Başbakan Kürtçe birkaç cümle konuşabiliyor ve bunu tüm kanallar yayınlıyor. Üstelik bunu seçim mitinglerinde de yapıyor. Yani Kürtçe iktidar ve devlet tarafından istenildiğinde kullanılabiliyor. O halde, muhalefete yasaklayan kim? Bir ülkede iki farklı hukuk olur mu? Bunu kim belirliyor?

Başta TBMM olmak üzere iktidarı demokrasinin çoğulculuk ilkesine uygun olarak dil üzerindeki tüm yasakları kaldırmaya, insan haklarına uygun tutum almaya ve bu türden kara mizahları yaşatmamaya davet ediyoruz.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Bir cevap yazın