Üniversitelerde Silahlı Saldırılar

Üniversitelerde öğrencilere yönelik silahlı saldırılarda dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor. Bir süredir Ankara’da Gazi Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi Dil Ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde, Muğla Üniversitesi, Afyonkarahisar Üniversitesi ve Karabük Üniversitesinde sol muhalif görüşlü öğrencilere ve Kürt kökenli öğrencilere yönelik baskılar, saldırılar gözlenmekteydi.

En son Akdeniz Üniversitesinde silahlı saldırganlar ateş ederken belgelendi. Okul dışından olduğu saptanan ve MHP Antalya İl binasına gidip-geldiği saklanmayan eli silahlı kişinin cüreti, en başta güvenlik güçlerinin uygulamalarının sorgulanmasını gerektirir.

Muhalif görüşleri açıklamanın yasaklandığı, güvenlik kuvvetlerinin saldırıları ile basın açıklaması yapmak isteyen öğrencilerin dağıtıldığı (Abant İzzet Baysal Üniversitesi), YÖK düzeni ile kışla disiplininin hakim kılınmaya çalışıldığı üniversitelerde, silahlı kişiler, tabancalarla, bıçaklarla dolaşabilmektedir.

Nasıl olabilmektedir bu?

Hapishaneler sol görüşlü öğrencilerle doludur.

Neredeyse tümü düşüncelerini açıkladığı için cezaevlerindeler. Bir o kadar da tutuksuz yargılananlara YÖK disiplin yönetmelikleri ile baskı kurulmaktadır.

Nasıl bir güvenlik ve yargı sistemi var ki Türkiye’nin, solcu öğrenci gençliğini baskı altında tutmaktan ve cezalandırmaktan vazgeçmiyor?

Öğrencilerin kılık kıyafetleriyle uğraşan zihniyetin, başka açıdan da, öğrencilerinin etnik kökenleriyle ya da ideolojik-siyasi tercihleriyle meşgul olmayacağının garantisi bulunmamaktadır.

Nitekim son dönemlerde çeşitli kentlerde solcu ve Kürt öğrenciler ayrımcı muameleye, şiddete ve baskılara maruz kalmaktadırlar. Üniversitelerde kendilerini,“milliyetçi”, “ülkücü” olarak nitelendiren bazı kesimlerin korunduğu–kollandığı, gencecik insanların başka gençlere yönelik kışkırtıldığı anlaşılmaktadır. Üniversitelerdeki bu saldırganlık ve kışkırtıcı baskıcı uygulamalar toplumu etkilemekte ve gerilimi arttırmaktadır.

Antalya’daki silahlı saldırının sorumluları hakkında yasal ve yargısal süreçler başlatılmalıdır.

Üniversiteler, idari, mali ve bilimsel özerkliğe sahip kuruluşlar olmalıdır.

 Tüm öğrenciler için can güvenliği ve eğitim ve öğretim hakkı devletçe garanti altına alınmalıdır.

 Kamu görevlileri, hukuku, tüm öğrenciler için eşit uygulamalı ve ayrımcı uygulamalardan vazgeçmelidir.

 İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Bir cevap yazın