İnsan Hakları Derneği tarafından, son günlerde gündeme gelen Ermeni tasarısı konusunda iki kez değerlendirmede bulunulmuştur. Bu değerlendirmelerden ilki, 11 Ekim 2000 tarihinde yaptığımız ve 8 aylık insan hakları raporumuzu açıkladığımız basın toplantısı metnindedir. İlgili bölüm aynen şöyledir:
"ABD Temsilciler Meclisine getirilen, Ermeni Soykırımı ile ilgili önergeye ilişkin de söyleyeceklerimiz var. Konu ile ilgili olarak, Sayın Cumhurbaşkanının, " konunun tarihe ve tarihçilere bırakılması" gerektiği yolundaki açıklaması sağduyulu ve gerçekçi bir değerlendirmedir. Resmi tarihle yüzyüze gelişimiz, toplum olarak sürekli ertelenmektedir. Cumhuriyeti kuran kadroların ve o dönemin kuşakları olan Türkiye Halkının, Osmanlı Döneminde iktidar olan İttihat ve Terakki Partisinin eylem ve işlemlerinden sorumlu tutulması, bugün için de Türklerin soykırım yaptığı iddiası, kabul edilemez iddialardır. Ancak, 1915'te uygulanan tehcir politikası ve uygulaması sonucunda da en az 600 bin Ermeninin öldüğü ya da öldürüldüğü açıktır. İç silahlı çatışmalar değil, sivil Ermeni nüfusun böyle bir politika ve uygulamaya maruz kalmış olması kabul edilemez niteliktedir. Uluslar ya da halklar, tarihlerinin iyi ve kötü yanlarının taşıyıcısıdırlar ve ne yazık ki, bizim tarihimizde de, başka uluslar ya da halklar da olduğu gibi ve o kadar, talihsiz olaylar yaşanmıştır. Bundan komplekse kapılmamak, varsa hatalar, yanlışlar yüzyüze gelmekten kaçmamak gerekir.
İHD, Yunanistan ile son bir buçuk yılda yaşanan olumlu iklimin, Ermenistan'la da yaşanabileceğine, bunun komşu halkların yararına olacağına inanmaktadır. Bu bağlamda Ermenistan ile diyaloğu zorunlu görmekteyiz. Bölgemizde gerilimlerin giderilmesinin yolu, dostluk ve iyi komşuluk ilişkilerini kurmak ve yaşatmaktan geçer. Ermenistan ile ekonomik, ticari ve kültürel faaliyetlere ağırlık verilmelidir. Coğrafyamızda bin yılı aşkın bir süre iç içe ya da komşu olarak yaşadığımız Ermenilerle bir sorunumuz olamaz. Hükümetler sorumlu davrandıkça, halklar dostluklarını dünyanın hiçbir yerinde bozmamışlardır. O nedenle iyi niyetli girişimler, halklarda yansımasını hemen bulmaktadır.
İHD, ikinci olarak, yaratılmak istenen milliyetçi-şoven dalganın doğuracağı tehlikeye de işaret etmektedir. Bu Türkiye Ermenileri olan yurttaşlarımızla ilgilidir. Türkiye Ermenileri son derece sağduyulu olarak konuya yaklaşmaktadırlar. Onları rencide edecek açıklama ve girişimlerden uzak durmak gerekir. DYP Başkanı Sayın Tansu Çiller'in sonradan düzeltme yaptığı ve düzeltmesi bile kabul edilemez nitelikte olan açıklamasını protesto ediyoruz. Ermenistan yurttaşlarını, ABD Temsilciler meclisinde görüşülen tasarıya tepki olarak hedef almak aklın almayacağı bir tutum ve politikadır."
İkinci değerlendirme, İHD 10.Olağan Genel Kurulu'nda 14 Ekim 2000 tarihinde İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül'ün yaptığı, genel kurul açış konuşmasıdır ve yazılı metin okunmuştur: Metinde yapılan değerlendirme aynen aşağıdaki gibidir:
"ABD temsilciler meclisine sunulan Ermeni tasarısı konusundaki değerlendirmemiz, kendi resmi tarihimizle yüzyüze gelmekten kaçınmamamız yönündedir. Bu açıdan bakınca, İttihat ve Terakki partisi kadroları tarafından yönetilen Osmanlının, anılan tarihlerde geliştirdiği tehcir politikasının en az 600 bin sivil Ermeninin ölümüne yol açtığı anlaşılmaktadır. Burada bizim dikkate alacağımız konu, çeşitli silahlı Ermenilerin öldürülmesi değildir. Konu, hem Sayın cumhurbaşkanının ifade ettiği gibi, tarihe ve tarihçilerin değerlendirmesi ile ilgili bir konudur, hem de Türkiye Ermenileri yurttaşlarımızın ifade ettiği gibi, hepimizin ortak tarihimizle ilgili bir konudur. Türkiye Ermenileri yurttaşlarımızı rencide edecek sözlerden ve tutumlardan kaçınmak gerekir. Ermenistan ile çok yönlü ekonomik, ticari ve kültürel etkinliklerin yolunu açmak gerektiğini, iyi komşuluk ilişkilerini temel almak gerektiğini düşünüyoruz. Yunanistan ile son birbuçuk yıldır geliştirilen hükümetler düzeyindeki ilişkiler derhal halklar nezdinde olumlu etkisini göstermiştir. Aynı şey bu konu için de geçerlidir. Ermenistan halkı ile Türkiye halkının hiçbir sorununun bulunmadığını düşünüyoruz."
İHD açıklama ve değerlendirmelerinin arkasındadır. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinin de gereği açıktır.
Saygılarımızla.
Hüsnü Öndül
İHD Genel Başkanı