KAPATILAN HER SİYASAL PARTİYLE DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ YARA ALIR!

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Demokratik Toplum Partisi'nin kapatılması istemiyle hazırladığı dava dosyasını bugün Anayasa Mahkemesi'ne gönderdi. Basından öğrendiğimiz kadarıyla, Başsavcılık, DTP milletvekillerinin de Meclis üyeliklerinin düşmesini ve yargılanmalarını talep ediyor. Öte yandan, Hak ve Özgürlükler Partisi hakkında kapatılması istemiyle dava da devam etmektedir.

Bir ülkede var olan demokrasinin düzeyini gösteren en önemli kriterlerden biri yurttaşların siyasal alana dahil/müdahil olabilme olanaklarıdır. Bu olanakların en başında ise siyasi partiler gelir. Dolayısı ile, bu gerçeklikten yola çıkarak 3 Ekim 2001'de siyasal partilerin kapatılmasını güçleştiren anayasa değişikliği kabul edilmişti. Bizler de bu düzenlemeyi demokratikleşme yolunda atılmış olumlu bir adım olarak değerlendirmiştik. Ancak siyasal partilerin kapatılması ya da kapatılma istemiyle haklarında dava açılması süreci devam ediyor: Bu durumun siyasal yaşamın demokratikleştirilmesinin önünde bir engel olduğu da bir gerçektir. Bu uygulamaların artık son bulmasını istiyoruz.

çııÖÖçşKürt sorununun demokratik ve barışçıl yollardan çözümü Kürt kökenli yurttaşlarımızın kendi kimlikleri ile de siyasal temsillerinin ve siyasal alana dahil olabilmelerinin önündeki tüm engellerin kaldırılması gerekmektedir. Oysa aksine bir tutum alınarak, Kürt sorunuyla uzaktan ya da yakından ilişkili gerekçelerle, bugüne kadar Halkın Emek Partisi, Demokrasi Partisi, Demokrasi ve Değişim Partisi, Demokratik Kitle Partisi, Özgürlük ve Demokrasi Partisi, Halkın Demokrasi Partisi ve Demokratik Halk Partisi kapatılmıştır. Bugün de Demokratik Toplum Partisi'nin kapatılmak istenmesinin tüm yurttaşların yakıcı bir ihtiyaç olarak hissettiği söz konusu sorunun demokratik yollardan ve ivedi çözümüne hiç katkıda bulunmayacağı açıktır.

Bu antidemokratik, muhalif düşüncelerin baskı altına alma girişimlerini kaygı ile izliyoruz.

Biz insan hakları savunucuları, demokrasinin kurumlaştırıldığı bir sistemde her kapatılan siyasal partiyle birlikte demokrasi kültürünün ve birikiminin önemli bir yara aldığını; seçimle gelmiş milletvekillerinin ancak seçimle gidebileceğini savunuyoruz.

TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VAKFI

Başkanı

Yavuz Önen

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Genel Başkanı

Hüsnü Öndül

Bir cevap yazın