KAYIP AİLELERİ ÜÇÜNCÜ AVRUPA-AKDENİZ BULUŞMASI BİLDİRGESİ

FEMED İHD YAKAYDER BARIŞ ANNELERİ

11, 12 ve 13 Aralık tarihlerinde bütün bölgeden – Bosna-Hersek, Cezayir, Fas, Irak, İspanya, Kıbrıs, Kosova, Libya, Lübnan, Sırbistan, Türkiye – ve diğer kıtalardan kayıp aileleri dernekleri, ayrıca Türkiye’den ve dünyadan çeşitli STK’lardan uzmanlar, Kayıp Aileleri Üçüncü Avrupa-Akdeniz Buluşması çerçevesinde “geçiş dönemi adaleti ve zorla kaybettirmeler” temalı bir toplantı gerçekleştirdi. Bu etkinlik Zorla Kaybettirmelere Karşı Avrupa-Akdeniz Federasyonu (FEMED) tarafından Yakay-Der, Barış Anneleri ve Türkiye İnsan Hakları Derneği (İHD) ile ortaklık halinde örgütlendi.

Bu Buluşma katılımcılara geçiş dönemi adaletinin farklı mekanizmaları ve özellikle de Hakikat ve Adalet Komisyonları, bunların potansiyelleri ve sınırları konusunda daha iyi bilgi edinme; barış ve adalet amaççarı arasında bulunan gerilimleri çözümleme; farklı af türlerinin potansiyelleri ve tehlikeleri konusunda düşünme; Hafızanın ve özellikle de İnsan Hakları arşivlerinin korunmasını vurgulama; kayıp ailelerine sağlanacak onarımın öneminin altını çizme; ve cesetlerin kimliğinin belirlenmesine yönelik kuruluş ve teknolojileri geliştirme olanağı sağladı.

Bu üç günün sonunda, Kayıp Aileleri Üçüncü Avrupa-Akdeniz Buluşması katılımcıları bölge ülkelerini

• zorla kaybetme uygulamasına derhal son vermeye;
• karşı-terörizm faaliyetleri çerçevesinde gizli alıkoyma uygulamasına son vermeye;
• kayıplar sorununa bütünlüklü bir çözüm sağlamak amacıyla kayıp aileleri dernekleriyle bir diyalog başlatma ve sürdürmeye;
• Hakikat ve Adalet haklarına ve zorla kayıp mağdurları ve ailelerinin bütünlüklü bir onarım görme hakkına etkinlik kazandırmaya;
• toplu mezarların ve gizli alıkoyma yerlerinin koruma altına alınarak Hakikatin araştırılmasını ve ortaya çıkarılmasını sağlamaya;
• yakınlarının ve İnsan Hakları savunucularının haklarına, özellikle onların örgütlenme, ifade ve gösteri yapma haklarına saygı göstermeye;
• zorla kaybettirmeler konusunda Devlet’in sorumluluğunu resmi olarak kabul etme ve kamuoyu önünde özür dilemeye
• davet etmektedir.

Türk yetkilileri ise

• keyfi olarak alıkonulan insanları serbest bırakmaya ve insan hakları savunucularını taciz etmeye son vermeye;
• özellikle Kürt illerindeki toplu mezarlarda bulunan cesetlerin toprak altından çıkartılması ve kimliklerinin saptanmasına yönelik olarak derhal bağımsız bir program başlatmaya;
• kayıp ailelerinin ve cesetlerin genetik bilgilerini içeren merkezi bir veritabanı kurmaya;
• bireysel sorumlulukları saptamak ve zorla kaybettirme işlemini yapanlara yaptırımlar uygulamak üzere kovuşturma sürecini başlatmaya
• davet edilmektedir.

Uluslararası toplum ise
• Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme’yi imzalamaya ve yürürlüğe koymaya ve Zorla Kayıplara Karşı Komite’nin bireysel başvuru almasının önünü açmaya,
• Zorla kaybedilme vakalarıyla uğraşma yeteneğine sahip uluslararası insan hakları mekanizmalarını, özellikle de Zorla veya Rıza Dışı Kaybedilmeler Üzerine Çalışma Grubunu güçlendirmeye çağrılmaktadır.

Bir cevap yazın