19 Ağustos 2008 tarihinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kapatılan Refah Partisi'nin eski Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın kalan hapis cezasını ''sürekli hastalık'' nedeniyle kaldırdı. Kuşkusuz bu duyarlılık Türkiye cezaevlerinde bulunan ve ileri derecede sağlık sorunu yaşayan hasta tutuklu/hükümlüleri olduğu gibi biz insan hakları savunucularını da umutlandırdı.
Bilindiği üzere; İHD Genel Merkezi, her ay ileri boyutta sağlık sorunu yaşadığı tespit edilen bir veya bir kaç tutuklu ve hükümlüye mektup yazılmasına ve bu mektubun aynı gün aynı saate tüm şubelerimizle birlikte postanelerden tutuklu ve hükümlüye yollanmasına karar vermişti. İlk mektubu da 1 Nolu Sincan F Tipi Cezaevi Ankara’da bulunan Erol Zavar’a göndermişti, sonraki mektupları sırasıyla, Bergama M Tipi Cezaevinde yatan kadın mahpus Afyon Korkmaz’a, Diyarbakır E Tipi Cezaevinde yatan kadın mahpus Aynur Epli’ye, Antalya E Tipi Kapalı Cezaevinde yatan mahpus Gazi Dağ'a, Kırıklar 1 Nolu F Tipi Cezaevinde yatan mahpus Menduh Kılıç’a, Siirt E Tipi Kapalı Cezaevinde yatan mahpus Ali Çekin ve İnayet Mete’ye ve Ağustos ayı mektubu da Kırıklar 2 Nolu F Tipi Cezaevinde yatan A. Samet Çelik’e göndermişti. Ne yazık ki 10 Temmuz 2008 tarihinde Siirt cezaevinde bulunan Ali Çekin yolladığımız mektup eline ulaşamadan yaşamını yitirdi. İnsan hakları savunucuları haklı çıkmanın acısını yaşadı. Bir MYK üyemiz (Necla Şengül) şöyle yazmıştı Ali Çekin’in ardından;
Biz yine yolumuza devam edeceğiz, elimizdeki onlarca hasta mahpusa ve muhataplarına mektup yazmaya. Umarız geç olmadan birileri bu sesimizi duyar. Çünkü gerçekten böyle veda mektubu yazmak zor oluyor. Sana, eline ulaşmayan mektubu yazarken iki arkadaşımla duyduğumuz heyecanı, bize acıya dönüştüren bu günü yaşamayı, yaptığımız bu çalışmanın en kötü anı olarak hatırlayacağız…
TİHV ve İHD ye yapılan başvuru sayısı şimdilik 52 ama bu sayı her gün artmakta. Sayın Cumhurbaşkanının Erbakan’a gösterdiği duyarlılığın cezaevlerinde bulunan ve ciddi sağlık sorunları bulunan tüm mahpuslara da, hala yaşıyorlarken göstermesini diliyoruz ve bekliyoruz.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
