Kobanê Direnişi ile Dayanışma Kapsamında Yapılan Eylem ve Etkinliklere Müdahale Sonucu Meydana Gelen Hak İhlalleri Raporu (2-12 Ekim 2014)

Suriye/Rojava Bölgesi’nde bulunan Kobanê Kantonu’na yönelik ilki Temmuz 2014’te, ikincisi ise Irak Şengal bölgesi Ezidi soykırımından sonra olmak üzere Eylül 2014’te başlayan IŞID isimli cihatçı ve soykırımcı çeteci örgütün saldırıları sonucu  yüzlerce köy erkenden boşaltılarak sivil katliamın önüne geçilmiş ancak başta siviller olmak üzere IŞID ile savaşan YPG ve YPJ güçlerinin geri çekildiği Kobanê kentinin direnişi halen sürmektedir.

Kobanê direnişi ile dayanışmak ve IŞID isimli çeteci vahşi örgütün başta Ezidiler olmak üzere kendisinden farklı olan tüm grup ve inançlara yönelik saldırılarını protesto etmek amacı ile Türkiye’nin çok büyük bir kesiminde ve Türkiye Kürdistan’ında yaygın gösteriler yapılarak protestolar gerçekleştirilmiştir.

5 Ekim 2014 günü Suriy/Rojava Bölgesi’nde örgütlü bulunan ve en önemli siyasal parti olan PYD Eşbaşkanı Salih Müslim’in Kobanê kenti ile ilgili acil çağrı yapması ve her kimin ne yapacaksa şimdi yapsın şeklindeki çağrısı üzerine protesto gösterileri artmaya başlamıştır. 6 Ekim 2014 günü Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan’ın abisi ile İmralı Adası’nda yapmış olduğu görüşmeden sonra Kobanê ile ilgili olarak Abdullah Öcalan’ın “sonuna kadar direniş olmalı” sözlerini kamuoyuna yansıtmasından sonra Türkiye Kürdistan’ındaki gösteriler artmaya ve büyümeye başlamıştır. Aynı gün DTK tüm Kürtleri ve dostlarını Kobanê için seferberliğe davet etmiştir. Aynı gün HDP 21. Gününe giren Kobanê direnişinin sahiplenilmesi ve Türkiye’nin Kobanê’ye yardım güzergâhını açması için tüm kitleleri protesto gösterileri yapmaya davet etmiştir. 7 Ekim 2014 günü KCK Eşbaşkanlığı da Kobanê için yapılan gösterilerin aralıksız olarak sürdürülmesi çağrısı yapmıştır.

Gösterilerde devlet şiddetinin yaygın olarak kullanılması sonucu çok sayıda kişinin yaşamın yitirmesi ve kamu/özel bina ve işyerlerine yönelik saldırıların artması nedeni ile başta HDP olmak üzere DTK, DBP, STK’lar ve yetkililerin açıklamaları ile ortamın sakinleşmesine dönük çağrılar yapılmıştır.

TÜRKİYE’NİN DURUMU

TCK’nun 13.maddesinde soykırım ve insanlığa karşı suçların vatandaş veya yabancı tarafından yabancı ülkede işlenmesi halinde Türk kanunlarının uygulanacağı açıkça yer almaktadır.

2 Ekim 2014 tarihli mükerrer Resmi Gazete de yayınlanan TBMM’nin 1071 sayılı kararı ile tezkere kabul edilmiş, bu tezkere ile Türkiye’nin Kobanê’ye yardım edilmesi ile ilgili talepleri karşılaması yönünde yasal dayanak oluşturulmuştur.

IŞID isimli cihatçı ve soykırımcı çeteci örgütün 3 Ağustos 2014 tarihinde Irak Şengal Bölgesi’nde Ezidilere yönelik gerçekleştirdiği soykırım uluslar arası toplum tarafından lanetlenmiştir. Bu örgütle ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi’nin 2170 ve 2178 sayılı kararları bulunmakta olup, bu kararlarla bu tip örgütlerle mücadele edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Suriye/Rojava Bölgesi’nde nüfusun önemli bir kısmı Kürtlerden oluşmaktadır. Bilindiği gibi Türkiye’de yaşayan Kürtler ile Suriye’de yaşayan Kürtler birbirlerinin akrabalarıdırlar. IŞID’ın Kobanê’ye saldırısından sonra onbinlerce insanın Eylül ayında Türkiye’ye sığınması karşısında Kobanê kentinin kendini savunması için gerekli desteği sağlayabileceği tek güzergâhın Türkiye üzerinden olduğu gerçeğinden hareketle hükümetin bu konuda gerekli adımı atmasını sağlamaya dönük olarak yaygın protesto gösterileri gerçekleştirilmiştir. Aşağıda belirteceğimiz rapor bu gösteriler sırasında devlet şiddeti, devlet güçlerinin göz yumması sonucu paramiliter grupların şiddeti sonucu meydana gelen hak ihlallerinden bahsedilmiştir.

ÇEŞİTLİ SİYASİ PARTİ VE STK’LARIN AÇIKLAMALARI

BM Genel Sekreteri Baki Mum Kobanê için koalisyon güçlerinin elinden geleni yapması gerektiğini açıklamıştır. AB ve Avrupa Konseyi yetkilileri Kobanê için duyarlılık çağrıları yapmıştır.

Türkiye’de Kobanê’ye yardım koridoru açılması ile ilgili olarak ve devam eden olayların sakinleştirilmesi amacı ile 21 örgüt tarafından ortak açıklama yapılmış, bunun dışında HDP, DBP, DTK, İHD, TİHV, Uluslar arası İnsan Hakları Federasyonu, Avrupa Akdeniz İnsan Hakları Ağı tarafından açıklamalar yapılmıştır.

Kobanê direnişi ile ilgili olarak BM Suriye özel temsilcisi Staffan Mistura yaptığı açıklamada “IŞID’ın Kobanê’ye yönelik saldırısının durdurulması için acil çağrı yapılmıştır”  

Göstericilerin daha çok mala zarar vermeye dönük uyguladıkları şiddet bu raporun konusu değildir. İnsan hakları savunucuları her zaman şiddet eylemlerinin gerçekleştirilmesine karşıdırlar. Nitekim 7 Ekim 2014 günü TBMM önünde gerçekleştirdiğimiz oturma eyleminde yaptığımız açıklamada bu tutumumuzu ortaya koyduk.

SİYASAL İKTİDARIN VE DEVLET GÖREVLİLERİNİN SÖYLEM VE EYLEMLERİ

Sayın Cumhurbaşkanı 9 Ekim 2014 günü yaptığı açıklamada, Türkiye’de devam eden protestoların Kobanê ile ilgisi olmadığını, kamu binalarına ve araçlara zarar verildiğini, Kobanê’nin “düştü düşecek” olduğunu beyan etmiş, 12 Ekim 2014 günü Gümüşhane’de yaptığı açıklamada olaylarda sadece belli bir kesime yapılan saldırıyı eleştirdiği, benzer görüşlerini tekrar ettiği, mala yönelik zararları eleştirdiği görülmüştür. Cumhurbaşkanının açıklamalarında ayrımcı bir dil kullandığı, devlet şiddetini görmezden geldiği ve tehditkar bir tavır takındığı görülmüştür.

Başbakan Sayın Davutoğlu 10 Ekim 2014 günü Malatya’da yaptığı açıklamada, Bingöl’de emniyet müdürü ve ekibine yapılan saldırı sonrası polis tarafından infaz edilenler ile ilgili olarak “bu alçakları iki saat içinde bulup cezalandırdılar ve onlara yaptıklarının bedelini ödettiler, bundan sonra bu topraklarda kimse yaptığı suçun karşılıksız kaldığını düşünmeyecek, mutlaka hesabı sorulacak” şeklindeki açıklaması ile yargısız infazı meşrulaştırdığı ve tamamen hukuk dışına çıktığı görülmüştür. Başbakan konuşmasında mala verilen zararlardan bahsetmiş, göstericilere yönelik devlet şiddetine değinmek yerine devlet şiddetini kutsamıştır.

İçişleri Bakanı Sayın Ala 8 Ekim 2014 günü yaptığı açıklamada, göstericilere dönük olarak, “derhal bu akıl dışı tutuma son verilmelidir ve sokaklardan çekilinmelidir, aksi taktirde öngörülemeyen sonuçları olur bu meselenin bunlara karşı gereği yapılacaktır tarzında göstericilere yönelik tehditkar bir uslup kullandığı görülmüştür.

11 Ekim 2014 günü İzmir Valiliğinden yapılan açıklamada, TSK’nın resmi internet sitesinden yapılan, “İzmir’de Türk Bayrağı yakıldı” açıklamasının asılsız olduğu, Türk Bayrağının yasadışı bir grup tarafından indirilmeye çalışıldığı ancak bayrağın indirilemediği tarzında bir açıklama yapılarak Genelkurmayın provakasyonu önlenmiştir.

YAŞAM HAKKI İHLALİ

Aşağıda ki tablodan da görüleceği gibi 7 -12 Ekim tarihleri arasında devlet görevlileri, paramiliter gruplar ve göstericilerin şiddeti sonucu 46 kişi yaşamını yitirmiştir, yaşam hakkı ihlali kendisini yargısız infaz, faili meçhul cinayet, yasa dışı grupların saldırısı biçiminde göstermiştir.

 

YAŞAMINI YİTİRENLER TARİH YER
HAKAN BUKSUR (25) 7 EKİM 2014 MUŞ-VARTO
MAHFUZ ENEZ (55) 7 EKİM 2014 DİYARBAKIR
SÜLEYMAN KALE (19) 7 EKİM 2014 DİYARBAKIR
TURAN YAVAŞ 7 EKİM 2014 DİYARBAKIR
YUSUF TOKAR 7 EKİM 2014 DİYARBAKIR
RİYAT GÜNEŞ 7 EKİM 2014 DİYARBAKIR
MAHSUM ÇOBAN (21) 7 EKİM 2014 DİYARBAKIR
HASAN GÖKYÜZ 7 EKİM 2014 DİYARBAKIR
AHMET DAĞKAK 7 EKİM 2014 DİYARBAKIR
EMRAH DEMİR (23) 7 EKİM 2014 BATMAN
KEREM KARAASLAN (22) 7 EKİM 2014 MARDİN
YUSUF ÇELİK (17) 7 EKİM 2014 SİİRT-KURTALAN
MEHDİ ERDOĞAN (35) 7 EKİM 2014 SİİRT-KURTALAN
HAMDİ CANER (55) 8 EKİM 2014 VAN
ESHAN AKDOĞAN 8 EKİM 2014 MARDİN-DARGEÇİT
BİLAL GEZER (29) 8 EKİM 2014 MARDİN-DARGEÇİT
SİNAN TOPRAK (16) 8 EKİM 2014 MARDİN-DARGEÇİT
FEHAD İBRAHİM ELDUVERİC (45) 8 EKİM 2014 MARDİN-KIZILTEPE
ABDULLAH MUHAMMET LATİF (43) 8 EKİM 2014 MARDİN-KIZILTEPE
DAVUT NAS (19) 8 EKİM 2014 SİİRT
AHMET ALBAY (65) 9 EKİM 2014 ADANA-YÜREĞİR
KAMİL TAŞ (25) 9 EKİM 2014 SİİRT
NECMETTİN ÇELİK (45) 9 EKİM 2014 SİİRT-KURTALAN
ABDULKERİM SEYHAN (27) 9 EKİM 2014 MARDİN-DARGEÇİT
BEŞİR RAMAZAN ARİF (8) 9 EKİM 2014 NUSAYBİN-QAMİŞLO
YUNUS AKTAŞ 9 EKİM 2014 VAN
ATIF ŞAHİN 9 EKİM 2014 BİNGÖL
HÜSEYİN HATİPOĞLU 9 EKİM 2014 BİNGÖL
ALİ BOZAN (46) 9 EKİM 2014 BİNGÖL
RAMAZAN ÖZMASKAN (22) 9 EKİM 2014 BİNGÖL
ŞEHABETTİN NAŞA 9 EKİM 2014 BİNGÖL
EMRE EKİNCİ (15) 9 EKİM 2014 BİNGÖL
SÜLEYMAN BALCI (15) 9 EKİM 2014 GAZİANTEP
SEVGİ ALICI (18) 9 EKİM 2014 GAZİANTEP
ÖMER UÇAKER (27) 9 EKİM 2014 GAZİANTEP
ŞAHAN DAĞHAN (27) 9 EKİM 2014 GAZİANTEP
UĞUR ÖZBAY (19) 9 EKİM 2014 DİYARBAKIR
BAVER ŞEYHANLIOĞULLARI (18) 9 EKİM 2014 DİYARBAKIR
YASİN BÖRÜ 9 EKİM 2014 DİYARBAKIR
HASAN GÖKGÖZ 9 EKİM 2014 DİYARBAKIR
EKREM KAÇAROĞLU (38) 9 EKİM 2014 İZMİR-DOĞANLAR
MURAT DAĞ (24) 10 EKİM 2014 DİYARBAKIR
MERT DEĞİRMENCİ (18) 10 EKİM 2014 İSTANBUL-ESENYURT
CUMALİ GÜNEŞ (30) 10 EKİM 2014 DİYARBAKIR
MESUT MENEKŞE (42) 11 EKİM 2014 DİYARBAKIR
MUSA BAYRAM (26) 12 EKİM 2014 GAZİANTEP

 

YAŞAMINI YİTİRENLER

7 Ekim 2014’te,  Van’da Kobanê’ye saldırılara karşı düzenlenen eylemlerde göğsüne isabet eden kurşun ile ağır yaralanan Hamdi Caner (55) isimli yurttaş, Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada ameliyata alınan Caner, müdahalelere rağmen 8 Ekim de kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

7 Ekim 2014’te,  Siirt’in Kurtalan ilçesinde ise AKP’li Belediye Başkanı Navzat Karatay’a yakın korucular tarafından açılan ateş sonucu Y.Ç. (17) ile Mehdi Erdoğan (35) isimli 2 kişi yaşamını yitirdi. 11 kişi de yaralandı. 

7 Ekim 2014’te,  Muş’un Varto ilçesinde Hakan Buksur polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi.  Umut Bozkurt, Mehmet Salih Bingöl ile Diyar Barut yaralandı.

7 Ekim 2014’te,  Diyarbakır’da polis ve Hizbulkontracıların açtığı ateş sonucu 55 yaşındaki Mahmud Enez, 19 yaşındaki Süleyman Kale, Turan Yavaş,   Yusuf Tokar,  Riyat Güneş, Mahsun Çoban, Hasan Gökyüz ve Ahmet Dağkak öldürüldü. 1’i gazeteci 10 kişi yaralandı. Ölenlerden 2 kişinin üzerinden kimlik çıkmazken, bu kişilerin kimlik belirleme çalışmaları sürüyor. 

7 Ekim 2014’te,  Batman’da gösteriler sırasında çıkan olaylarda silahla vurulan 23 yaşındaki Emrah Demir, kaldırıldığı Batman Bölge Devlet Hastanesi’nde öldü.

7 Ekim 2014’te,  Mardin Kızıltepe’de, Kerem Karaaslan (22) isimli bir genç, protestolar sırasında plakası belirlenemeyen bir araçtan açılan ateş sonucu hayatını kaybetti.

7 Ekim 2014’te,  İzmir’de Kobanê’deki IŞİD saldırılarını protesto etmek için sokağa çıkan binlerce vatandaşa polisler ve sivil faşist gruplar saldırdı.  Doğanlar’da çıkan çatışmada ağır yaralan 38 yaşındaki Ekrem Kaçaroğlu isimli vatandaş Ege Üniversite hastanesine kaldırıldı.9 Ekim günü yaşamını yitirdi.

8 Ekim 2014’te, Mardin’in sokağa çıkma yasağının olduğu Kızıltepe ilçesinde akşam saatlerinde 2 kişi vurularak öldürülmüş halde bulundu.   Ölenlerden birinin Suudi Arabistan vatandaşı Fehad İbrahim Elduveric diğerinin de Suriye vatandaşı Abdullah Muhamet Latif olduğu öğrenildi.

8 Ekim 2014’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde Kobanê’ye yönelik saldırılara karşı yapılan protesto eylemlerinde Bilal Gezer ve Sinan Toprak isimli vatandaşlar hayatlarını kaybetti.(Bu kişilerin HUDA-PAR ilçe başkanı tarafından öldürüldükleri iddia edilmektedir.)

9 Ekim 2014’te, Kobanê’ye yönelik saldırılara karşı yapılan eylemlerde Mardin Dargeçit’te önceki gün hayatlarını kaybeden Bilal Gezer ve Sinan Toprak’ın taziyesinden dönenlerin üzerine asker ateş açtı. Aralarında Dargeçit Belediyesi Eş Başkanı Sinan Akan’ın da bulunduğu 6 kişi yaralandı, bir kişi öldü. Yaralılar Midyat Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaralılar arasında bulunan ve durumu ağır olan Abdulkerim Seyhan, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

8 Ekim 2014’te, Mardin Dargeçit Umutlu köyü yakınlarında 7 Ekim günü köylüler tarafından yaralı halde bulunan ve Dargeçit Devlet Hastanesine getirilen Eshan Akdoğan yaşamını yitirdi. 

8 Ekim 2014’te,  Siirt’te, polisle gençler arasındaki çatışmalarda Davut Nas (17) isimli bir genç polisin silahlı saldırısı sonucu yaşamını yitirdi. Nas’ın cenazesi Siirt Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

9 Ekim 2014’te,  Kamil Taş’ın (25)  tedavi gördüğü Siirt Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdiği bildirildi. Saldırıda 5 kişi de yaralanmıştı.

9 Ekim 2014’te,  Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde sınır bölgesinde çıkan olaylarda askerin açtığı ateş sonucu yaşındaki Beşir Ramazan Arif  yaşamını yitirdi.

9 Ekim 2014’te,  Kurtalan ilçesinde AKP’li belediye başkanı Nevzat Karatay ve yakınlarının da aralarında bulunduğu korucu ve AKP’li il genel meclis üyelerinin halka uzun namlulu silahlar ile saldırması sonucunda Yusuf Çelik (17) ve MEYADER Kurtalan Temsilcisi Mehdi Erdoğan yaşamını yitirirken, Yusuf Çelik’in babası Necmettin Çelik ağır yaralanmıştı. Siirt Devlet Hastanesi’ne kaldırılan ve tedavi altına alınan Çelik, yapılan tüm müdahalelere rağmen bugün yaşamını yitirdi. Kurtalan’da Kobanê için yapılan eylemlere AKP’li belediye başkanın yakınları olan korucular ve AKP’li İl Genel Meclis üyelerinin silahlı saldırısında yaralanan Necmettin Çelik de yaşamını yitirdi.

9 Ekim 2014’te,  Adana’nın Yüreğir İlçesi’nde çatışmaların devam ettiği esnada kimliği belirsiz bir grupla evinin önünde oturan Ahmet Albay (69) uğradığı bıçaklı saldırıda yaşamını yitirdi, oğlu Veysi Albay’da yaralandı.

9 Ekim 2014’te,   Van’daki Kobani eylemleri sırasında ateşli silahla yaralanan Yunus Aktaş hayatını kaybetti.

9 Ekim 2014’te,   Bingöl’de kimliği belirsiz kişilerce silahlı saldırıya uğrayan Emniyet Müdür Yardımcısı Atıf Şahin ile Komiser Hüseyin Hatipoğlu yaşamlarını yitirdi.

9 Ekim 2014’te, Bingöl’de kimliği belirsiz kişilerce silahlı saldırıya uğrayan emniyet mensuplarının faili oldukları iddiasıyla güvenlik güçleri tarafından Bingöl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde memur olarak çalışan 46 yaşındaki Ali Bozan, Şanlıurfa’nın Viranşehir İlçesi nüfusuna kayıtlı 22 yaşındaki ‘Bahoz Ahmed ‘ kod adlı Ramazan Özmaskan ile Muş nüfusuna kayıtlı 15 yaşındaki ‘Kendal Serhat ‘ kod adlı Emre Ekinci ve 22 yaşındaki ‘Ciya’ kod adlı Şahabettin Naş öldürüldü.

9 Ekim 2014’te, akşamı Gaziantep’de gerçekleşen saldırılarda, Ömer UÇAKER (27 yaşında) Süleyman BALCI (15 yaşında),  Şahin DAĞHAN (24 yaşında) hayatını kaybetmiştir.

9 Ekim 2014’te, Gaziantep’te Kobani protestoları düzenlendiği sırada çıkan çatışmada saat 21.00 sıralarında bir tabancadan çıkan kurşun, Vatan mahallesindeki evinde yemek yiyen 18 yaşında ki Sevgi ALICI’nın yaşamını yitirmesine neden oldu.

9 Ekim 2014’te, Diyarbakır’da Yasin Börü ve Hasan Gökgöz yaşamını yitirdi. Önce karşıt görüşlü protestocular arasında çıkan çatışmada öldükleri haberleri çıksa da Yasin Börü ve Hasan Gökgöz’ün linç edildikleri ortaya çıktı.  

9 Ekim 2014’te, Diyarbakır’da Kobani protestoları nedeniyle süren olaylarda 19 yaşındaki Uğur Özbay ile 18 yaşındaki Baver Şeyhanoğulları’nın yaşamını yitirdi.

10 Ekim 2014’te, IŞİD’in Kobani’ye (Ayn el Arap) yönelik saldırılarını protesto gösterileri sırasında Bağlar ilçesinde çıkan olaylarda yaralanan Murat Dağ (24), tedavi gördüğü Diyarbakır Gazi Yaşargil Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti.

10 Ekim 2014’te Diyarbakır’da Kobanê’ye yönelik saldırılara karşı halkın protesto eylemlerine yönelik saldırılarda çıkan çatışmada 7 Ekim’de Bağlar’da yaralanan Hizbullah-HÜDA-PAR üyesi olduğu belirtilen Cumali Güneş (30) de hayatını kaybetti.

10 Ekim 2014’te Esenyurt’ta, Kobanê’ye IŞİD saldırısını protesto eylemlerinin ardından kurşunla çenesinden vurulan Emek Gençliği Üyesi 18 yaşındaki Mert Değirmenci yaşamını yitirdi.

10 Ekim 2014’te  Diyarbakır Yenişehir ilçesi Şehitlik semtinde  Kobanê’ye yönelik saldırılara karşı halkın protesto eylemlerine yönelik saldırılarda yaralanan ve hastanede tedavi altına alınan Mesut Menekşe (42) isimli vatandaş ise hastaneden taburcu olduktan sonra evde hayatını kaybetti. 

12 Ekim 2014’te, Gaziantep’te, Irak Şam İslan Devleti’nin (IŞİD) Kobani’ye yönelik saldırılarını protesto etmek isteyenler ile karşıt görüşlü kişiler arasında çıkan ve 4 kişinin öldüğü çatışmalarda ağır yaralanan 26 yaşındaki Musa Bayram, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

VÜCUT DOKUNULMAZLIĞI HAKKININ İHLALLERİ

Meydana gelen gösterilerde çok büyük bir kısmı polis ve jandarmanın aşırı güç kullanımı,  biber gazı ve kapsüllerinden, tazyikli sudan meydana gelen yaralanmalar ile paramiliter grupların saldırıları sonucu yaralanmalar meydana gelmiştir.

(İHD şubelerinin yaptığı tespitlerde yaralananların büyük kısmının gözaltına alınma endişesiyle hastanelere gitmediği görülmüştür.)

(682 KİŞİ)

2 Ekim 2014’te Kobanê’ye yönelik IŞİD saldırılarını protesto etmek amacıyla Diyarbakır’da eylem yapan gruplara müdahale eden polis ekipleri 3 kişiyi gözaltına alırken, IŞİD taraftarı oldukları ileri sürülen sivil giyimli silahlı kişilerin eylemcilere ateş açması ve bıçaklı saldırıda bulunması sonucu bir çocuk ile eylemi takip eden 4 gazeteci yaralandı. Çıkan olaylar sonunda gözaltına alınan 12 kişiden biri çocuk 8 kişi çıkarıldıkları mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

5 Ekim 2014’te Sınır nöbetinin tutulduğu Suruç’un Etmanek Köyü’nde IŞİD havan toplarıyla saldırdı. Gelişme üzerine köy DBP tarafından boşaltılırken köye isabet eden bir havan topu 4 kişiyi yaraladı.

6 Ekim 2014’te, saat 18:00 sularında Adananın Seyhan ilçesi Küçükdikili Mahallesinde Kobane’de, IŞİD Terör örgütü tarafından yapılan katliamları protesto etmek amacıyla toplanan mahalleliye IŞİD Selefileri olduğu iddia edilen bir grup tarafından uzun namlulu silahlarla ateş açılması sonucu Mahalle sakini HAKİM BALLI olay yerinde karnına isabet eden kurşunlar nedeniyle ağır yaralanmıştır.  Çevik kuvvetin orantısız güç kullanarak yaptığı müdahale neticesinde Polisin attığı, bilinmeyen bir cisim ile kalabalık içinde bulunmayan ve işten eve gitmekte olan mahalle sakini İZZET BAHADIR omzundan ve boynundan yaralanmıştır. Yaralılardan HAKİM BALLI Adana Devlet Hastanesine (eski numune) Mahalle sakini KASAP MAŞALLAH adıyla bilinen vatandaş tarafından hastaneye götürülmüş ve Yoğun bakıma alınmıştır. 

7 Ekim 2014’te,  Diyarbakır da Hüda-par’a yakınlığıyla bilinen Köy-Der adlı derneğe yapılan silahlı saldırıda 1’i ağır 13 kişi de yaralandı. 

7 Ekim 2014’te,  Muş’un Varto ilçesinde Hakan Buksur (25) polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi.  Umut Bozkurt, Mehmet Salih Bingöl ile Diyar Barut yaralandı.

7 Ekim 2014’te,  Diyarbakır’da polis ve Hizbulkontracıların açtığı ateş sonucu 10 kişi öldü, 1’i gazeteci 10 kişi yaralandı. Olaylarda yaralanan 45 kişi de çeşitli hastanelerde tedavi görüyor.

7 Ekim 2014’te Samsun’da yapılan açıklamaya aşırı sağcı bir grubun saldırması sonucu bir kişi yaralandı.

7 Ekim 2014’te Yalova’da da HDP binasının kuşatılması ve binaya saldırı düzenlenmesi sonucu 4 kişi yaralandı.

7 Ekim 2014’te, Mersin’de Mustazaf-Der’e taş atılması üzerine göstericilere ateş açıldı, 1’i silahla olmak üzere 9 kişi yaralandı.

7 Ekim 2014’te, Erzurum’da pompalı tüfekle açılan ateş sonucu göstericilerden 3 kişi yaralandı.

7 Ekim 2014’te, Adana’da açılan ateş sonucu 2 kişi yaralandı.

7 Ekim 2014’te, İstanbul Emniyeti’nde polislerin tüm izinleri kaldırılırken, Kadıköy’de bir araya gelen yüzlerce kişi oturma eylemi başlattı. Grup daha sonra AKP binasına yürümek istedi. Yürüyüşe izin vermeyen polis, gruba gaz ve tazyikli suyla müdahale etti. Kafasına gaz fişeği isabet eden Tamer Doğan isimli avukat yaralandı. 

7 Ekim 2014’te, Mardin’in Derik ilçesinde DAİŞ çetelerinin Kobani saldırılarını protesto etmek amacıyla yapılan gösterilere polis gerçek mermilerle müdahale etti. Polisin hedef alarak gaz bombası atması nedeniyle 5 kişi yaralandı. 

7 Ekim 2014’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde yaşanan protesto eylemi şiddetlenirken gerçek silahlar kullanılmaya başlandı. Kimliği belirsiz kişilerce HÜDA-PAR ilçe binasına yaşanan silahlı saldırı sonucunda iki kişi ayağından yaralandı. 

7 Ekim 2014’te, Şırnak’ın idil (Hezex) ilçesinde öğlen saatlerinde Aşti Parkı önünde bir araya gelen yüzlerce kişi yürüyüşe geçti. Alkış ve sloganlar eşliğinde Turgut Özal Mahallesi’nde bulunan belediye binası önüne gelen kitleye polis gaz bombaları ve plastik mermilerle saldırdı. Halkın taşlarla karşılık vermesi üzerine, çıkan olaylar sırasında ismi öğrenilemeyen iki yurttaş, gaz bombasının ayaklarına isabet etmesi sonucunda yaralanırken, bir kişi de gözüne gaz kapsülü çarpması sonucunda ağır yaralandı.

7 Ekim 2014’te, Mersin de sabaha kadar devam eden protestolar, sabah da esnafın kepenk kapatma eylemi ile sürdü. Gece yaşanan çatışmalarda 4 kişi yaralandı.

7 Ekim 2014’te Adana’da Gülbahçe Mahallesi’nde yüzleri maskeli bir grubun açtığı ateş sonucu yaralanan Yılmaz Gürsel durumunun ağırlaşması üzerine yoğun bakıma alındı.

7 Ekim 2014’te, Iğdır’da, Ordu Caddesi’nde toplanan bir grup IŞİD’in Kobani’yi işgaline tepki göstererek yürümek istedi. Polis, izin vermeyince grup saldırıda bulundu. 5 kişin yaralandı.

7 Ekim 2014’te Diyarbakır’ın Dicle İlçesi’nde yaşanan silahlı çatışmalarla birlikte çıkan olaylarda 2’si sivil, 4’ü polis toplam 6 kişi yaralandı. 

7 Ekim 2014’te Muş’ta DBP’nin çağrısıyla toplanan gruplara basınçlı su ve gaz bombalarıyla müdahale edilmesiyle 2 kişinin yaralandığı bildirildi.

7 Ekim 2014’te,  Siirt’in Kurtalan ilçesinde ise AKP’li Belediye Başkanı Navzat Karatay’a yakın korucular tarafından açılan ateş sonucu 2 kişi yaşamını yitirdi, 11 kişi de yaralandı. 

7 Ekim 2014’te Yalova’da da HDP binasının kuşatılması ve binaya saldırı düzenlenmesi sonucu 4 kişi yaralandı.

7 Ekim 2014’te İstanbul’da geç saatlere kadar devam eden eylemler sonunda 66 kişinin gözaltına alındığı ifade edildi. Olaylar nedeniyle 3’ü polis 52 kişi de yaralandı.

7 Ekim 2014’te, Mersinde 7’si kız 14’ü çocuk olmak üzere toplam 31 kişi gözaltına alınmıştır. Ayrıca Ayhan Demir(22 yaşında)adındaki genç darp edilmiş olup yaralı şekilde gözaltında tutulmaktadır.

7 Ekim 2014 günü; HDP ve DBP öncülüğünde Ağrı merkez Cumhuriyet Cad. Dörtyol kavşağında kitlesel basın açıklaması yapılmış, basın açıklaması yapan kitleye güvenlik güçleri tarafından gaz bombası, cop ve tazyikli su ile saldırılmıştır. Yapılan saldırı sonucu; dükkânlara sığınan yurttaşlara da saldırılmış, tomalardan sıkılan su ile patlayan bir dükkânın camları nedeniyle bir kişi yaralanarak Erzurum’a kaldırılmıştır. Meydana gelen olaylar sonucu; 4 kişi gaz bombası fişeklerinin isabet etmesi nedeniyle yaralanmış, yaralılar tutuklanma korkusu ile hastaneye gidemediklerinden evlerinde tedavi görmeye çalışmışlardır. Gaz bombası isabet eden bütün kişiler kasıktan yara almışlardır.

7 Ekim 2014’te, Erzurum İli Yakutiye İlçesinde HDP- DBP İl örgütlerinin bulunduğu mahallebaşı semtinde saat 12.00 sularında HDP-DBP öncülüğünde yürüyüş ve oturma eylemi gerçekleşmiştir. Yaklaşık 50 kişinin katıldığı yürüyüşe herhangi bir müdahalede bulunulmadı grup eylemliliğine son vererek sessiz bir şekilde dağılmıştır. Aynı gün saat 16.00 – 17.00 sularında yine yaklaşık 50 kişi oldukları tahmin edilen bir grup HDP-DBP İl binasının bulunduğu yerde toplandı. Toplanan grubu dağıtmak üzere güvenlik güçleri biriken gruba gaz bombası ve Tazyikli su ile müdahale etti, bunun üzerine grup bir süre gösterilerine devam ederken HDP-DBP İl örgütlerinin bulunduğu binaya da gaz bombaları atıldığı gözlemlenmiş olup küçük gruplara ayrılan gruba sivil giyimli bir kişi tarafından pompalı tüfekle ateş açılmış bu ateş sonucu Adem ÇERİĞ sırtından ve kolundan, Murat ÇINAR sağ elmacık kemiğinden, Halit KAPU (DBPKöprüköy İlçe Başkanı) sırtından açılan ateş sonucu yaralanmışlardır. Yine bu kargaşa ortamında Yılmaz ŞENOL isimli bir vatandaş düşme sonucu ayağını kırmıştır.     Yine aynı tarihte Karayazı ilçesinde meydana gelen olaylarda Ali KAPLAN isimli vatandaşın olaylar sırasında kafasına isabet eden gaz fişeği sonucu Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine Ambulansla getirildiği yönünde gözlem yapan arkadaşlarımıza bilgi gelmesi üzerine İHD Şube  yöneticilerimiz olan Erdal ÖZAKÇİL, Alihan ÖZMEN , Fesih AKBABA ve Üyemiz olan Yavuz KARABUDAK bahsi edilen hastaneye saat 22.00 sularında giderek yaralıyı ziyaret etmişlerdir. Hastane çıkışında yine Karayazı ilçesinden özel bir araçla yaralı olarak getirilen İlhami KALMAN isimli yurttaş ile karşılaşılmış bu kişinin de yine kafasından ve bacağından gaz fişeği ile yaralandığı görülmüştür. 8 Ekim günü Karayazı ilçesinde yapılmak istenen protesto yürüyüşü ve basın açıklaması güvenlik güçlerinin tazyikli su ve gaz bombalarıyla saldırması sonucu çatışmaya dönüşmüş ve 3 gün boyunca devam etmiştir. Bu olaylarda Ali Kaplan ve İlhami KALMAN kendilerine isabet eden gaz kapsülü nedeniyle yaralanırken Erzurum a tedaviye sevk edilmiştir. 

8 Ekim 2014’te, Mersin de Berzan Erdemci (10 ) adındaki çocuk, evinin önünde oynarken polisin attığı gaz mermisi gözüne isabet etmiştir. Çocuk ailesi tarafından hastaneye kaldırılmıştır.

8 Ekim 2014’te Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde eyleme HÜDA-PAR’a yakınlığıyla bilinen NUR-DER üyelerinin ateş açması sonucu bir kişi yaralandı. Silopi’de ise 2 kişinin yaralandığı öğrenildi.

8 Ekim 2014’te Erzurum’un Karayazı İlçesi’ndeki polis müdahalesinde plastik merminin isabet etmesi nedeniyle biri ağır 3 kişi yaralandı. Erzurum kent merkezindeki eyleme müdahale edilmesi üzerine çıkan çatışmada arasında HDP il başkanı Nevzat Çavuş’un da bulunduğu 4 kişi yaralandı.

8 Ekim 2014’te Mardin’in Dargeçit İlçesi’ndeki gösterilere saldıran polisin açtığı ateş nedeniyle Mehmet Emin Gezer vurularak ağır yaralandı.

8 Ekim 2014’te Van’ın Muradiye İlçesi’nde polisin eylemcilere karşı gerçek mermili silah kullanması sonucu 32 kişi yaralandı.

8 Ekim 2014’te Bitlis’in Hizan İlçesi’nde bir polis panzerinin çarptığı Vedat Yücel yaralanırken, Van’da polisin üst geçitten aşağı attığı Fırat Namaz ağır yaralandı.

8 Ekim 2014’te İzmir de kent genelinde düzenlenen eylemlere polisin ve sivil kişilerin saldırması sonucu 34 kişinin yaralandığı, polisin 2 kişiyi gözaltına aldığı bildirildi.

8 Ekim 2014’te Mardin’de yol kapatma eylemi sırasında başından gaz bombası kapsülü ile ağır yaralanan Emrullah Çokan’ın (18) yoğun bakıma alındığı öğrenildi.

8 Ekim 2014’te Mersin’in Tarsus İlçesi’nde yürüyüş yapan gruba Mustazaf Derneği üyelerinin silahlı saldırı düzenlemesi sonucu biri ağır 9 kişi yaralandı.

8 Ekim 2014’te Iğdır’da yapılan eyleme polisin saldırısı ile birlikte 5 kişi yaralandı.8 Ekim 2014’te Adana’nın Küçükdikili Mahallesi’nde IŞİD yanlıları tarafından bir kahvehane tarandı, saldırıda 3 kişi yaralandı.

8 Ekim 2014’te Diyarbakır’da Turgut Özal Caddesi’nde pusu kuran saldırganları açtığı ateş sonucu ise Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyeleri Sevda Çağdaş ve Cihan Karaçöl ile Eğitim-Sen yöneticisi Erkan Keskin vurularak yaralandı.

8 Ekim 2014’te Diyarbakır’da, Sefer Caruş adlı kişi de DBP Bağlar İlçe Örgütü binası yakınlarında bir minibüsten inen yaklaşık 15 kişilik bir gurubun satırlı saldırına uğrayarak yaralandı.

8 Ekim 2014’te Batman’da HÜDA-PAR’lıların açtığı ateş sonucu boğazına kurşun isabet eden bir çocuğun ağır yaralı olduğu bildirildi.

8 Ekim 2014’te İstanbul’un Esenyurt İlçesi’nde eylem yapan HDP’li ve DBP’li gruplara yönelik düzenlenen silahlı saldırılar sonucu biri ağır 6 kişi yaralandı. Eylemlere saldırılar sonunda 24 kişi yaralanırken, 98 kişinin de gözaltında tutulduğu ileri sürüldü.

8 Ekim 2014’te İstanbul’un Sultangazi ve Sultanbeyli İlçesi’nde HDP binaları IŞİD sempatizanlarınca kuşatıldı ve binalarda bulunanlar linç edilmek istendi. HDP’lilerin kendi olanaklarıyla binalardan ayrılabildiği saldırılar sırasında Sultanbeyli’de 4 kişi yaralandı

8 Ekim 2014’te Muş’un Malazgirt İlçesi’nde ise yine plastik mermi kullanımı nedeniyle 3’ü ağır 5 kişi yaralandı.

8 Ekim 2014’te Siirt’in Kurtalan İlçesi’nde AKP’li Belediye Başkanı Nevzat Karatay’ın geçici köy korucusu olan yakınları tarafından göstericilere açılan ateş sonucu 2’si çocuk 13 kişi yaralandı.

8 Ekim 2014’te Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde A.B. (12) adlı çocuk eylemci gruplara saldıran bir panzerin çarpması sonucu ağır yaralandı.

8 Ekim 2014’te, İstanbul’da Kobanê için yapılan eylemlere iki gündür hem polis müdahalesi hem de faşist grupların saldırılarının yaşandığı Sultanbeyli’de Kenan Karaoğlu adlı bir kişi polis müdahalesinde gerçek mermiyle omzundan yaralandı.

9 Ekim 2014’te Mardin’e bağlı Dargeçit ilçesinde Hüdaparlıların saldırısı sonucu hayatını kaybeden iki kişi için düzenlenen cenaze töreni ardından bu kez jandarma karakolundan  halka ateş açıldı.  Aralarında Belediye Eş başkanı Sinan Akan’ın da olduğu çok sayıda kişi yaralanırken, yaralılardan 6 sının durumu ağır.

9 Ekim 2014’te Mardin’in Nusaybin-Qamişlo arasında askerlerin açtığı ateş sonucunda Rojavalı 8 yaşındaki Beşir Remezan Arif isimli çocuk yaşamını yitirdi. Saldırıda 10’u Nusaybin’den, 3’ü de Kamışlı’dan 13 kişi de yaralandı.

9 Ekim 2014’te, Siirtte,  Kamil Taş’ın (25)  tedavi gördüğü Siirt Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdiği bildirildi. Saldırıda 5 kişi de yaralandı.

Şiddetin devam etmesi nedeniyle toplanan Güvenlik Zirvesi’nin ardından açıklama yapan Başbakan Ahmet Davutoğlu çıkan olaylarda 145 kişinin de yaralandığını ayrıca 368 kişinin gözaltında tutulduğunu ifade etti.

9 Ekim 2014’te, Mardin Dargeçit İlçesi’ndeki gösterilere saldıran polisin açtığı ateş nedeniyle Mehmet Emin Gezer vurularak ağır yaralandı.

9 Ekim 2014’te, Gaziantep’te gerçekleşen saldırılarda, 3 yurttaş yaşamını yitirdi. 3 ü ağır olmak üzere 23 kişi yaralanmıştır. 

9 Ekim 2014’te, Bursa’da gösteriler geç saatlere kadar devam ederken göstericilere kimliği belirsiz bir kişinin ateş etmesi sonucu Emrah Işık vurularak yaralandı.

9 Ekim 2014’te, İstanbul Üniversitesi’nde IŞİD yanlılarının Fen Fakültesi binasına girerek öğrencilere saldırmasıyla 2 öğrenci yaralandı. 

9 Ekim 2014’te, Şırnak’ın Cizre İlçesi’ndeki protesto gösterisine yapılan müdahale nedeniyle 20 kişi yaralandı.

9 Ekim 2014’te, Mersin’in Tarsus İlçesi’nde çatışmalar devam ederken kimliği belirsiz kişilerin açtığı ateşle 3 kişinin yaralandığı bildirildi.

9 Ekim 2014’te, Van’da devam eden gösterilere yönelik polisin müdahale esnasında 2 kişi yaralanırken, Muradiye İlçesi’ndeki gösterilerin ardından gözaltına alınan 23 kişiden 4’ü tutuklandı.

9 Ekim 2014’te, Diyarbakır’da 3 gündür devam eden çatışmalar nedeniyle 45 kişinin yaralandığı öğrenilirken, 30 kişinin de gözaltında tutulduğu bildirildi. 9 Ekim 2014’te düzenlenen ev baskınlarında ise 20 kişinin gözaltına alındığı iddia edildi.

6 – 11 Ekim 2014 tarihleri arasında Siirt’te yaşanan olaylarda 16 sı güvenlik personeli olmak üzere 39 kişinin yaralandığı tespit edilmiştir.

6 – 11 Ekim 2014’te Van da yaşanan olaylar sonucunda yaralanan yurttaş sayısı 200 civarıdır. Yaralıların bir kısmı güvenlik ve resmi sağlık kurumlarında güvenlik güçlerinin baskısı nedeniyle sağlık kurumlarında değil de kendi imkanlarıyla tedavi olmaktadır.07.10.2014 tarihi gecesi İHD Van şubemize gelen bilgi üzerine, Nazım DİLEK isimli(22) yurttaşın yüzüne ve göğsüne plastik mermi isabet etmesi sonucu yaralanmış ve Van Bölge eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülmüş, durumu ağır olmasına rağmen sadece yüzeysel bir tedavi yapılarak taburcu edilmiştir. Fatih ERTAŞ ve Savaş YÜCADAŞ isimli yurttaşlara ise Sanat Sokağı civarında başına gelen gaz kapsülü isabet etmiş ve Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülerek başına dikiş atılmış ve acilen taburcu edilmişlerdir.

10 Ekim 2014’te, Diyarbakır’da devam eden gösterilere kimliği belirsiz kişilerin saldırıları sürerken eylemlere polisin açtığı ateş sonucu 2 çocuk vurularak yaralandı.

11 Ekim 2014’te Van’da ve ilçelerinde gözaltına alınan 200 civarında yurttaşın 43’ünün ifade alma işlemi tamamlandı.  Mahkemeye çıkarılanlardan 14’üi “kamu malına zarar verdikleri” iddiasıyla tutuklandı.

11 Ekim 2014’te İstanbul’un Küçükçekmece İlçesi’nde çıkan eylemler devam ederken polisin ses bombası atmasıyla 3 çocuk yaralandı. Olayların ardından gözaltına alınan 4 çocuktan 2’si ise tutuklandı.

11 Ekim 2014’teki Mardin’in Midyat İlçesi’nde gösteriye ateş açan polis, H.B. (7) adlı çocuğu yaraladı.

12 Ekim 2014’te, Gösterilerin aralıklarla devam ettiği Mardin’in Midyat ilçesinde yaralanan 10 yaşındaki V.T hastanede tedavi altına alındı.

13 Ekim 2014’te, İHD Batman şubemizin yaptığı tespitlerde Polisin ve IŞİD taraftarlarının   saldırıları sonucu 25 i ağır olmak üzere116 kişi yaralanırken,56 kişi de polislerce gözaltına alınmıştır. 19 kişi tutuklanmıştır. Yaralanan 116 kişiden 83 ünün ateşli silahla yaralandığı tespiti vardır. 113 kişi hakkında sokağa çıkma yasağına aykırı davrandığı gerekçesiyle idari soruşturma başlatılmıştır.

KİŞİ GÜVENLİĞİ VE ÖZGÜRLÜĞÜ HAKKI İHLALLERİ

Gösterilerden sonra göstericilere yönelik olarak yaygın gözaltı uygulamasına gidilmiş, CMK da ki değişikliklere rağmen hükümetin istediği gibi yaygın tutuklamalar yapılmıştır, bu durum masumiyet karinesinin işletilmediğini ve düşman ceza yargılaması pratiğinin devam ettiğini göstermiştir.

Paramiliter gruplar ile devlet şiddeti kullanan polis, jandarma ve köy korucularına yönelik gözaltı ve tutuklama yapılmaması cezasızlık politikasının devam ettiğini göstermiştir.

GÖZALTINA ALINANLAR: 1974

TUTUKLANANLAR: 323

2 Ekim 2014’te Kobanê’ye yönelik IŞİD saldırılarını protesto etmek amacıyla Diyarbakır’da eylem yapan gruplara müdahale eden polis ekipleri 3 kişiyi gözaltına alırken, IŞİD taraftarı oldukları ileri sürülen sivil giyimli silahlı kişilerin eylemcilere ateş açması ve bıçaklı saldırıda bulunması sonucu bir çocuk ile eylemi takip eden 4 gazeteci yaralandı. Çıkan olaylar sonunda gözaltına alınan 12 kişiden biri çocuk 8 kişi çıkarıldıkları mahkeme tarafından “yasadışı örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklandı.

3 Ekim 2014’te Van’da düzenlenen gösterilere polisin müdahalesi sonucu 16 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

5 Ekim 2014’te Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’ndeki gösteriye gaz bombaları ve basınçlı suyla müdahale eden polis ekiplerinin 2’si gazeteci 19 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi.

5 Ekim 2014’te Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’nde IŞİD’in geçişlerini engellemek amacıyla sınırda başlatılan nöbet eyleminde yer alan R.Y. (17) kendisine kimlik soran polislerce gözaltına alındı. Öte yandan 5 Ekim 2014’ten itibaren kolluk kuvvetlerinin Suruç doğumlu olmayanları şehre almadığı ortaya çıktı.

7 Ekim 2014’te İstanbul’da geç saatlere kadar devam eden eylemler sonunda 66 kişinin gözaltına alındığı ifade edildi. Olaylar nedeniyle 3’ü polis 52 kişi de yaralandı.

7 Ekim 2014’te Manisa’daki gösterilere müdahale eden polisin 6 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi.

7 Ekim 2014’te Ankara’da devam eden çatışmaları ve polis şiddetini protesto etmek amacıyla Kolej Meydanı’nda yapılmak istenen yürüyüşe müdahale eden polis ekipleri 51 kişiyi gözaltına aldı.

7 Ekim 2014’te, Erzurum da yaşanan olaylar esnasında Yılmaz ŞENOL isimli bir vatandaş düşme sonucu ayağını kırmıştır. Olaylar yaşanırken güvenlik güçleri tarafından Suphi İPEK, Erol ÇELİKER, Cihan COŞKUN isimli şahıslar da gözaltına alınmışlardır. Olaylar sırasında Nurettin İPEK isimli bir yurttaş polis tarafından çembere alınarak coplarla vurularak yere düşürüldüğü, yere düştükten sonrada darp edildiği ve yerdeyken kafasına taşla vurulduğu görülmüştür. Daha sonra Polis aracına bindirilerek gözaltına alınmıştır, bununla birlikte isimlerini öğrenemediğimiz 15-16 yaşlarında iki çocuğun polis aracına bindirilerek Mahalle başı semtinde bulunan semt karakoluna götürülürken gören şahısların ifadelerine göre gerek araç içerisinde gerekse götürüldükleri karakolda polis tarafından hakarete ve darbe maruz kalmışlardır. Atılan gaz bombalarından etkilenen ve gaz fişeklerinin değmesi sonucu vücutlarının belli bölgelerine isabet eden Emrah YAPRAK, Deniz YAPRAK, Tuncer YAPRAK, Gökhan YAPRAK isimli kardeşler koşarak evlerine gitmek isterken bir grup polis tarafından evlerinin önünde darp edilirken olay üzerine evlerinden çocuklarını korumak üzere çıkan anne ve babaları da polis tarafından darp edilerek gözaltına alınmışlaradır. Yine Komşuları olan Sait KANMAZ isimli şahısta 4 kardeşle birlikte gözaltına alınarak Mahalle başında bulunan semt karakoluna götürülmüş ve burada darp edildiklerini ifade etmişlerdir.

7 Ekim 2014’te, Ağrı’da, süren eylemler sonucu 13 ile 25 yaş arası 30 kişi tutuklanmış ve tutuklanan bu otuz kişiden 17’si 18 yaş altı (13-17 yaş arası), 13 kişi ise 18-25 yaş arasıdır.

7 Ekim 2014’te Erzincan’da Kobanê’ye destek amacıyla yapılan basın açıklamasının ardından oturdukları mahalleye giden 7 kişi polislerce gözaltına alındı. 

7 Ekim 2014’te Manisa’daki gösterilere müdahale eden polisin 6 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi.

7 Ekim 2014’te, Mersinde 7’si kız 14’ü çocuk olmak üzere toplam 31 kişi gözaltına alınmıştır. Ayrıca Ayhan Demir (22 yaşında)adındaki genç darp edilmiş olup yaralı şekilde gözaltında tutulmuştur.

8 Ekim 2014’te,  Mersin de 5’i kız olmak üzere toplam 14 çocuk polis tarafından gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınan çocuklardan Tuba Özdemir (13 yaşında) ve Esmer Özdemir(15 yaşında) kelepçelenirken polis tarafından darp edilmişlerdir. Tuba Özdemir Devlet Hastanesine kaldırılmıştır.

8 Ekim 2014’te Batman’da HÜDA-PAR’lıların açtığı ateş sonucu boğazına kurşun isabet eden bir çocuğun ağır yaralı olduğu bildirildi. Polisin ve IŞİD taraftarlarının gün boyu süren saldırıları sonucu 35 kişi yaralanırken, 24 kişi de polislerce gözaltına alındı.

8 Ekim 2014’te Ankara’da yapılan eyleme gaz bombalarıyla saldıran polisin 65 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi.

8 Ekim 2014’te Ağrı’nın Doğubayazıt İlçesi’ndeki eyleme polisin saldırısı ile birlikte 17 kişi gözaltına alındı.

8 Ekim 2014’te Denizli’de yürüyüş yapan gruplara plastik mermi ve gaz bombalarıyla müdahale eden polisin 3 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi.

8 Ekim 2014’te, 5 kişinin gözaltına alındığı Şanlıurfa’dan yaralı olup olmadığı bilgisine ulaşılamazken, Tunceli’de 2 kişi polislerce gözaltına alındı.

8 Ekim 2014’te, Van’ın Edremit İlçesi’nde DBP ilçe binası kimliği belirsiz kişiler tarafından ateşe verildi. Binada maddi hasar meydana geldi. Erciş İlçesi’nde DBP üyelerinin ve sempatizanlarının evlerine yönelik düzenlenen baskınlarda 48 kişinin gözaltına alındığı ileri sürüldü.

8 Ekim 2014’te Hakkâri’de 3, Mersin’de ise 20 kişinin gözaltında olduğu bilgisine ulaşıldı.

8 Ekim 2014’te İzmir de kent genelinde düzenlenen eylemlere polisin ve sivil kişilerin saldırması sonucu 34 kişinin yaralandığı, polisin 2 kişiyi gözaltına aldığı bildirildi.

8 Ekim 2014’te İstanbul’un Esenyurt İlçesi’nde eylem yapan HDP’li ve DBP’li gruplara yönelik düzenlenen silahlı saldırılar sonucu ise biri ağır 6 kişi yaralandı. Kadıköy İlçesi’ndeki eyleme müdahale eden polisin kullandığı gaz bombalarından birinin isabet ettiği Tamer Doğan yaralandı. Eylemlere saldırılar sonunda 24 kişi yaralanırken, 98 kişinin de gözaltında tutulduğu ileri sürüldü.

8 Ekim 2014’te Diyarbakır’da 3 gündür devam eden çatışmalar nedeniyle 45 kişinin yaralandığı öğrenilirken, 30 kişinin de gözaltında tutulduğu bildirildi.

8 Ekim 2014’te Polisin Antalya’daki eyleme de müdahale ederek 4 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi.

8 Ekim 2014’te Kobanê protestoları sırasında gözaltına 22 kişi mahkemeye çıkartılmak üzere 9 Ekimde İzmir Adliyesi’ne getirildi.

9 Ekim 2014’te Diyarbakır’da düzenlenen ev baskınlarında 20 kişinin gözaltına alındığı iddia edildi.

9 Ekim 2014’te Ankara’da devam eden çatışmaları ve polis şiddetini protesto etmek amacıyla Kolej Meydanı’nda yapılmak istenen yürüyüşe müdahale eden polis ekipleri 9 kişiyi gözaltına aldı.

9 Ekim 2014’te, Van’da devam eden gösterilere yönelik polisin müdahale esnasında 2 kişi yaralanırken, Muradiye İlçesi’ndeki gösterilerin ardından gözaltına alınan 23 kişiden 4’ü tutuklandı.

9 Ekim 2014’te İstanbul’da Atatürk Havalimanı’nda Savaşa Karşı Kadın İnisiyatifi’nin düzenlediği eyleme sert şekilde müdahale eden polis, 46 kadını darp ederek gözaltına aldı.

9 Ekim 2014’te İstanbul’da Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin yürüyüşüne de izin vermeyen polis, öğrencilere sert bir şekilde müdahale ederek 8 kişiyi gözaltına aldı.

9 Ekim 2014’te Şanlıurfa’nın Viranşehir, Siverek ve Ceylanpınar ilçelerinde operasyon ve ev baskınları düzenleyen polis toplam 61 kişiyi gözaltına alınırken, devam eden gösteriler esnasında zırhlı polis aracının çarptığı bir çocuğun ağır yaralandığı öğrenildi.

9 Ekim 2014’te Adana’da düzenlenen operasyonda  32 kişi gözaltına alındı.

9 Ekim 2014’te Van’ın Edremit İlçesi’nde DBP ilçe binası kimliği belirsiz kişiler tarafından ateşe verildi. Binada maddi hasar meydana geldi. Erciş İlçesi’nde DBP üyelerinin ve sempatizanlarının evlerine yönelik düzenlenen baskınlarda 48 kişinin gözaltına alındığı ileri sürüldü.

9 Ekim 2014’te İzmir’in Menemen İlçesi’nde gözaltına alınan 3 kişinin ve Şanlıurfa’da gözaltına alınan 3 kişinin çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklandığı öğrenildi.

9 Ekim 2014’te Mersin’de ise yaşamının 30 yılında cezaevlerinde tutulan ve şartlı tahliye ile serbest bırakılan Hasan Gülbahar Kobanê eyleminden sonra gözaltına alınarak çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

9 Ekim 2014’te Mardin’in Artuklu İlçesi’nde düzenlenen gösterilere müdahale eden polisin 52 kişiyi gözaltına aldığı bildirildi.

9 Ekim 2014’te Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde de düzenlenen gösterilere müdahale eden polisin 16 kişiyi, gözaltına aldığı öğrenildi.

9 Ekim 2014’te İzmir’de düzenlenen gösterilere müdahale eden polisin 13 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi.

9 Ekim 2014’te, Diyarbakır’da 3 gündür devam eden çatışmalar nedeniyle 45 kişinin yaralandığı öğrenilirken, 30 kişinin de gözaltında tutulduğu bildirildi. 9 Ekim 2014’te düzenlenen ev baskınlarında ise 20 kişinin gözaltına alındığı iddia edildi.

9 Ekim 2014’te, Ankara Üniversitesi Cebeci Yerleşkesi’nde üniversiteliler de İstanbul Üniversitesi’nde IŞİD destekçilerinin, ODTÜ’de ise polisin üniversitelilere saldırması üzerine hızla bir araya gelerek bir forum gerçekleştirdi. Forumdan acil eylem kararı çıktı. Bir saat kadar yerleşke içerisinde yürüyerek toplanan üniversiteliler saat 14.00 sularında yerleşkeden çıkarak Cemal Gürsel Bulvarı’nı trafiğe kesti. Üniversitelilere polis saldırısı gecikmedi. TOMA’lardan biber gazlı tazyikli su sıkılarak başlayan saldırı daha sonra çevik kuvvetin plastik mermili saldırısına dönüştü. Bir çevik kuvvet polisinin yerleşke kapısına gelerek bazı üniversitelileri elle hedef gösterdiği, bir başka çevik kuvvetin de hedef gösterilen üniversitelilere plastik mermi sıktığı görüldü. Saldırı sırasında TOMA’dan sıkılan su, yoldan geçmekte olan bir kadına isabet etti. Yere düşen kadın yaralandı. Cebeci’de ise saat 15.14’te Dikimevi yönünden getirilen çevik kuvvet ekibi, yerleşke sorumlusu dekanlıkların izni olmamasına karşın yerleşkeye girdi. Polisler Siyasal Bilgiler, Hukuk ve İletişim fakültelerine saldıran polis, akademisyenlere, öğrencilere ve basın emekçilerine çok sert saldırdı, cam çerçeve indirdi. 6 sı akademisyen olmak üzere 19  gözaltı olduğu öğrenildi.  

9 Ekim 2014’te, HDP Genel Merkezi,  HDP İzmir İl Eş başkanı Ahmet Cavit Uğur’un sivil polislerce darp edilip, yerde sürüklenerek kaçırılmak istenmesi olayına ilişkin savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi önünde bekleyen HDP İzmir İl Eşbaşkanı Ahmet Cavit Uğur, 8 Ekim gecesi saat 01.00 sıralarında kaçırılmak istenmişti. HDP’den yapılan açıklamada suç duyurusu dilekçesine göre darp edilip, yerlerde sürüklenerek kaçırılmak istenen Uğur’un yanında bulunanlar engellemeye çalışırken çevreden de yardım istedi. Bunun üzerine hastane acil servisi önünde ve otoparkta bulunanların yardıma koştuğu belirtilirken, “Bu sırada duran bir başka araçtan üç kişi daha çıkmış ve silahlarını çekmişler havaya ateş etmeye başlamışlar. Kim oldukları belli olmayan bu kişilerin silahlı insan kaçırma eylemine toplanan insanların tepki göstermeleri üzerlerine yürümeleri üzerine toplam altı kişi olan saldırganlar havaya ateş ederek,  iki ayrı sivil plakalı araca binip kaçmışlardır. Bu esnada kaçan kişilerden ‘gözaltı, polis’ gibi sözler duyulmuştur. Bu sözler daha önce söylenmemiştir. Karanlık ve yoğun saldırı karşısında kaçan kişilerin araç plakaları alınamamıştır” denildi. Cavit Uğur’un serbest bırakıldıktan sonra evine giderken gözaltına alındığı ortaya çıktı.

9 Ekim 2014’te, İstanbul Üniversitesi’nde IŞİD yanlılarının Fen Fakültesi binasına girerek öğrencilere saldırmasıyla 2 öğrenci yaralandı. Saldırının çatışmaya dönüşmesi üzerine polisin binaya girerek gözaltına aldığı 28 öğrencinin götürüldükleri Beyazıt Polis Karakolu’nda işkence gördüğü bildirildi.

10 Ekim 2014 Diyarbakır’da sabahı ev baskınları düzenleyen polis ekipleri, aralarında Rojava’dan yaralı olarak gelen ve tedavileri sürenlerin de bulunduğu 116 kişiyi gözaltına aldı.

Gündem Çocuk Derneğinin yaptığı açıklamada,  çıkan olaylarda en az 110 çocuğun göz altına alındığı belirtilmiştir.

İzmir: 12, Diyarbakır: 48, Van: 8, Ankara: 3, Mersin: 9, Batman: 9, Cizre: 3, Mardin: 1, Siirt: 15, İstanbul:2

6 -10 Ekim 2014 tarihlerinde Muş İl Emniyet Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre üç gün boyunca devam eden eylemlerde kamu kurum binaları, yedi okul ve kamu bankaları yakılırken bazı işyerlerine de zarar verildi. Malazgirt ve Varto ilçelerinde av bayilerinin yağmalanarak yakılması olaylarıyla ilgili 32 kişi gözaltına alındı. Zanlılardan 28 kişi serbest bırakılırken 4 kişi ise tutuklanıp Muş E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

6-11 Ekim 2014 tarihlerinde Siirt’te toplam 65 kişi gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınanlardan 13 ü tutuklanarak cezaevine konulmuştur.

7- 10 Ekim tarihlerinde Ağrı’da kent merkezi ve ilçelerde düzenlenen gösterilerde, aralarında bazı okul, belediye binası, banka şubeleri, MOBESE sistemleri ile iş yerlerine molotofkokteyli attığı ve zarar verdiği iddiasıyla 170 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 170 kişiden 19’u çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

7- 10 Ekim tarihlerinde Bitlis’in Tatvan ilçesinde çıkan olaylarda gözaltına alınan 12 kişiden 6’sı çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.        

10 Ekim 2014’te açıklama yapan İçişleri Bakanı Efkan Ala ise çıkan olaylarda 31 kişinin öldüğünü, 351 kişinin yaralandığını ve gözaltına alınan 1024 kişiden 58’inin tutuklandığını söyledi.

10 Ekim 2014’te Hatay’da basın açıklaması yaparak IŞİD saldırılarını ve meydana gelen ölümleri protesto etmek isteyen gruba müdahale eden polis 12 kişiyi gözaltına aldı.

10 Ekim 2014’te Hatay’ın Dörtyol İlçesi’nde gözaltına alınan 3 kişi “kamu malına zarar verdikleri” iddiasıyla tutuklandı.

11 Ekim 2014’te, Diyarbakır’da Kobani eylemlerini takip eden Almanya’daki sosyalist gazete Jungewelt’in foto muhabiri Björn Kietzman ile Alman gazeteciler Chris Grodotzski ve Ruben Neugebauer ile ismi öğrenilemeyen 3 Alman gazeteci gözaltına alındı.

11 Ekim 2014’te İstanbul’un Küçükçekmece İlçesi’nde çıkan eylemler devam ederken polisin ses bombası atmasıyla 3 çocuk yaralandı. Olayların ardından gözaltına alınan 4 çocuktan 2’si ise tutuklandı.

11 Ekim 2014’te,  İHD Van şubemizden gelen bilgiler ve Derneğimize üye avukatlar tarafından yapılan inceleme, araştırma ve gözlem sonucu Van ili ve ilçelerde yaşanan olaylarda yaklaşık 200 civarında kişi gözaltına alındığı açıklanmıştır. (Tam tespit değildir)

11 Ekim 2014’te Van’da ve ilçelerinde gözaltına alınan 200 civarında yurttaşın 43’ünün ifade alma işlemi tamamlandı.  Mahkemeye çıkarılanlardan 14’üi “kamu malına zarar verdikleri” iddiasıyla tutuklandı.

11 Ekim 2014’te Mersin’in Tarsus İlçesi’nde gözaltına alınan 12 kişiden 10’u “yasadışı örgüt üyesi olmamakla birlikte yasadışı örgüt adına suç işledikleri” ve “kamu malına zarar verdikleri” iddiasıyla tutuklandı.

12 Ekim 2014’te, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesindeki Kobani eylemlerinde gözaltına alınan 63 kişiden de 30’u tutuklandığı öğrenildi.

12 Ekim 2014’te, Bursa’da, IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırıları sonrası başlayan eylemlerde gözaltına alınan 17 şüpheliden 6’sı tutuklandığı öğrenildi.

12 Ekim 2014’te, Diyarbakır’da 39, Mardin’de 5, kişi çeşitli suçlamalarla tutuklandı.

12 Ekim 2014’te Adana’da gözaltında tutulan 11 kişiden Mehmet Çokluk ve Ahmet Cumali Aslan “yasadışı örgüt üyesi oldukları”, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” ve “kamu malına zarar verdikleri” suçlamalarıyla tutuklandı.

12 Ekim 2014’te, Diyarbakır’da IŞİD saldırılarına dikkat çekmek amacıyla Barış Anneleri ve Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) üyesi kadınlar, TRT binasını işgal etti. Eyleme müdahale eden polis, 25 kadın ile eylemi takip eden 3 muhabiri gözaltına aldı.

13 Ekim 2014’te, İHD Batman şubemizin yaptığı tespitlerde Polisin ve IŞİD taraftarlarının   saldırıları sonucu 25 i ağır olmak üzere116 kişi yaralanırken,56 kişi de polislerce gözaltına alınmıştır. 19 kişi tutuklanmıştır. Yaralanan 116 kişiden 83 ünün ateşli silahla yaralandığı tespiti vardır. 113 kişi hakkında sokağa çıkma yasağına aykırı davrandığı gerekçesiyle idari soruşturma başlatılmıştır.

13 Ekim 2014 tarihinde Mersin’de DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye yönelik saldırılarını protesto ettikleri için gözaltına alınan 102 kişiden, aralarında çocuklarında bulunduğu 32 kişi çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

13 Ekim 2014 tarihinde Kobanê’ye yönelik saldırıların protesto edildiği Van’da gözaltına alınanlardan 8’i çocuk 17 kişi daha tutuklandı. Ardahan’da ise gözaltına alınan 5 kişi çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Mardin’in Nusaybin ilçesinde ise 2 kişi tutuklandı.            

13 Ekim 2014 tarihinde Ardahan’da Kobanê’ye yönelik saldırıları protesto etmek için yapılan açıklama ardından önceki gün gözaltına alınan 5 kişi emniyet ve savcılık ifadelerinin ardından mahkemeye sevk edildi. Tutuklanma talebi ile mahkemeye sevk edilen Burhan Dursun, Necati Doğan, Taner Keleş, Serkan Balcı, Burhan Uymaz, “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklanarak Ardahan Cezaevi’ne gönderildi. 

13 Ekim 2014 tarihinde Kobanê’ye destek eylemlerin sırasında Nusaybin’de “kepenk kapatma” için anons geçtikleri iddiasıyla gözaltına alınan 2 kişi tutuklandı

İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE YASAĞI İHLALİ

Bu raporumuzda belirttiğimiz yaralanmaların çok büyük bir kısmı gösterilere müdahale sırasında gerçekleştiğinden bunlar başlı başına işkence ve kötü muamele yasağı ihlalini oluşturmaktadır, bunun yanı sıra göz altına alınıp bizzat gözaltında işkenceye uğrayan 38 vaka tespit edilmiştir.

8 Ekim 2014 tarihinde Derneğimiz yönetim kurulu üyeleri ve derneğimize üye avukatlara gelen bilgi üzerine Van ili Erciş İlçesin de gözaltına alınan kişiler arasında yaralı olduğu bilgisi verilmiştir. Arkadaşlarımız hemen Erciş İlçesine giderek konu ile ilgili TEM şubesinde gözaltına alınan kişilerle görüşme yapmış ve gözaltına alınan 8 kişinin gözaltı süresi başlandığı andan itibaren kötü muamele ve işkence gördükleri tespit edilmiştir. Konu ile ilgili görüntü ve kayıtlar mevcuttur.

9 Ekim 2014’te, İstanbul Üniversitesi’nde IŞİD yanlılarının Fen Fakültesi binasına girerek öğrencilere saldırmasıyla 2 öğrenci yaralandı. Saldırının çatışmaya dönüşmesi üzerine polisin binaya girerek gözaltına aldığı 28 öğrencinin götürüldükleri Beyazıt Polis Karakolu’nda işkence gördüğü bildirildi. var

11 Ekim 2014 tarihinde İHD Bingöl şubemize Abdullah Başlık’ın babası Mehmet Başlık tarafından yakınma nedeni gözaltı ve işkence olarak başvuru yapılmıştır. Başvuranın iddiası:10.10.2014 tarihinde gece saat 00:00 sularında kendilerini arayan numarayı sabah aradıklarında arayanın polis olduğu, oğullarının gözaltında olduğu ancak neden gözaltında olduğu hakkında bilgi veremeyeceklerini söylemiş, başvuran derneğimiz avukatlarını arayarak gözaltında olup olmadığının teyit edilmesini ve gözaltı sebebinin öğrenilmesini talep etmiş avukatlarımız gözaltı ve sebebi ile ilgili aileyi bilgilendirmiştir. Ancak başvuran çevreden aldığı gördü tanığı duyumlarında oğlunun ağır işkence gördüğünü öğrendiğini, can güvenliği açısından derneğimizin durumu araştırmasını ve yargıya başvurulmasını talep etmiştir.

13 Ekim 2014’te Van’da Kobanê için yapılan destek eyleminde polisler tarafından gözaltına alınan 13 yaşındaki Y.K.’nin, emniyette işkenceye maruz kaldığı belirtildi. 

TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞLERİ HAKKI İHLALİ

Kobanê direnişi süresince yaygın olarak yapılan yüzlerce gösterinin çok büyük bir kısmına polis ve jandarmanın aşırı güç kullanımı ve silah kullanımı, yaygın biber gazı kullanılması ve biber gazı kapsülleri ile yaralama fiillerinin gerçekleştirilmesi, paramiliter gruplar ile ırkçı grupların organize edilip/olup göstericilere yönelik şiddeti, korucuların göstericilere yönelik şiddeti, IŞID yanlılarının göstericilere yönelik şiddeti yaygın olarak kullanılmış, göstericilerin yaşam hakkı, vücut bütünlüğünü muhafaza etme hakkı, işkence görmeme hakkı başta olmak üzere gösteri hakları ihlal edilmiştir.

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI İLAN EDİLEN İL VE İLÇELER

Türkiye de sıkıyönetim ile OHAL döneminde nadiren başvurulan sokağa çıkma yasakları bu olaylar sırasında sıklıkla uygulanmış olup, Gaziantep ilinde Kürtlere yönelik paramiliter saldırıları engellemek için bu tedbire başvurulmamış olması tipik bir ayrımcılığı da beraberinde getirmiştir.

7 Ekim 2014’te, IŞİD’in Kobanê saldırılarına karşı Türkiye’nin tüm kentlerinde başlayan eylemler, ikinci gününde yüz binlerin katıldığı toplumsal gösterilere dönüştü. Askerlerin kent merkezlerine inmesi ve polisin her yerde sert müdahalede bulunması eylemlerin önünü alamazken, AKP hükümeti ise çareyi Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamalarına dönmekte buldu. İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın açıklamalarından sonra Diyarbakır, Batman, Mardin’in Dargeçit, Derik, Kızıltepe, Nusaybin, Mazıdağı, Ömerli, Savur ilçeleri, Van’ın Erciş ve Siirt’in Kurtalan ilçesinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

7 Ekim 2014’te, Kobanê’ye yönelik IŞİD saldırılarını protesto etmek için yoğun çatışmaların yaşandığı ve Hakan Buksur isimli 25 yaşındaki yurttaşın polis tarafından katledilmesi Varto’daki “Sokağa çıkma yasağı” ilan edildi. Okul ve resmi kurumların ateşe verilmesi üzerine, saat 23.30 itibari ile polis zırhlı araçlarından anonslar yaparak, sokağa çıkma yasağını duyurdu.

9 Ekim 2014’te, Şiddetin ve yaşam hakkına yönelik saldırıların devam etmesi üzerine 6 ilde ve ilçelerinde sokağa çıkma kararı alınmasına rağmen devam eden eylemlere saldırılar ve silahlı çatışmalar devam etti. Diyarbakır ve Mardin’de sokağa çıkma yasağının 10 Ekim 2014’e kadar uzatıldığı duyuruldu. ( Batman da 113 kişi hakkında sokağa çıkma yasağınaaykırı davrandığı gerekçesiyle idari soruşturma başlatılmıştır.)

 

İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARINA YÖNELİK İHLALLER

7 Ekim 2014  tarihinde Adıyaman da Kobanê’ye yönelik IŞİD saldırılarını protesto etmek amacıyla yapılan  eylemde, yürüyüş yapan halka AKP parti binası önünde gaz ve tazyikli su sıkılarak göstericiler dağıtılmıştır. Sokaklardan kaçan halk Adıyaman Karapınar mahallesindeki yardım çadırına sığınmış, güvenlik kuvvetleri burada da halka gaz ve tazyikli su sıkmaya orada da devam etmiş, göstericiler de polis araçlarını taşlamışlardır. Halkı dağıtamayan güvenlik kuvvetleri gece boyunca gerçek mermilerle havaya ateş açmış, defalarca gaz bombası atmışlardır. Olayları büyümesini önlemek amacı ile Güvenlik birimleri ile görüşmeye giden şube başkanımız Osman Süzen orada bulunan polislerce tartaklanmıştır.

11 Ekim 2014’te, IŞİD çetelerinin Kobanê’ye yönelik 26 gündür devam eden saldırıları protesto etmek amacıyla Siirt’te 3 gün boyunca yapılan gösteriler sonucunda meydana gelen olayları haber yapan Siirt’ten Öte Haber Kültür Sitesi/Gazetesi,  Sitenin Genel Yayın Yönetmeni ve İHD Siirt şube başkanı Zana Aksu, Siirt milletvekili Osman Ören tarafından “ savaş çığırtkanlığı” türünden haber yapmakla  suçlanarak hedef gösterildi.

SONUÇ:

Türkiye’de yaşayan Kürtlerin akrabaları ve Türkiye sınırına hemen bitişik bir kente yönelik soykırımcı bir çeteci örgütün saldırıları karşısında hükümetin seyirci kalması kabul edilemez. Bu nedenle Kobanê kentine gerekli yardımın sağlanması amacı ile talep edilen yardım koridorunun açılmasını öneriyoruz. Böylece kamuoyu tepkisi yatışacak ve olaylar sona erebilecektir.

Kobanê direnişini sahiplenmek ve dayanışmak amacı ile yapılan gösteriler ile bu gösterilere müdahaleler göstermiştir ki Türkiye’de barış ve çözüm süreci kırılgandır. Bu nedenle hükümetin barış ve çözüm sürecini ilerletebilmek amacı ile Kürt siyasal hareketi ile yürütmüş olduğu diyalogu müzakere aşamasına çıkarması ve böylece kırılganlığı ortadan kaldırması gerekmektedir.

Yaşanan olaylarda paramiliter grupların saldırıları göstermektedir ki Türkiye’de kontrgerilla teşkilatı dağıtılmamıştır. Hükümetin her türlü kontra yapıyı tasfiye edecek ve bunlarla etkili bir şekilde mücadele edecek adımları atması gerekmektedir.

Meydana gelen olaylarda göstericilere dönük gözaltı ve tutuklamalar yaygın bir şekilde yapılarak, son CMK değişikliklerinin göstermelik olduğu, yargının hükümet etkisinde hızlıca harekete geçerek masumiyet karinesine uymadığı ve böylece düşman ceza yargılaması pratiğinin değişmediği görülmüştür.

Paramiliter grupların saldırısı sonucu çok sayıda kişinin öldürülmesi ve yaralanması karşısında bu kişilere yönelik etkili soruşturma yöntemlerinin işletilmemesi, Türkiye’de cezasızlık politikasının devam ettirildiğini göstermektedir.

Olaylar göstermiştir ki nefret söyleminin kullanılması ile birlikte çok sık nefret suçu işlenmiştir. Hükümetin ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik kurulunu bir an önce oluşturması, nefret söylemini yasaklayan ve nefret suçları ile etkili mücadele edecek yasal düzenlemeler yapması gerekmektedir.

Bingöl’de emniyet müdürü ve ekibine yönelik silahlı saldırıdan sonra polis tarafından infaz edilenlerle ilgili olarak hükümet temsilcilerinin açıklamaları kaygı vericidir. Yargısız infaz hiçbir şekilde savunulamaz ve meşrulaştırılamaz. Yargısız infaz gerçekleştiren tüm görevliler hakkında etkili soruşturma ve kovuşturma yapılmalıdır.

Gaziantep ilinde paramiliter grupların Kürtlere saldırısının emniyet ve istihbarat birimleri tarafından seyredilmesi nedeni ile kamu düzeni doğrudan doğruya devlet görevlileri tarafından tehdit edilmiştir. Gaziantep Valisi ve emniyet müdürü başta olmak üzere olaylarda sorumluluğu bulunanların tamamının görevden el çektirilmesi, olaylarla ilgili etkili soruşturma ve kovuşturma yapılması gerekmektedir. Paramiliter gruplar tarafından Gaziantep’te halkın bir kesiminin açıkça tehdit edilip linç teşebbüslerinde bulunulması karşısında sokağa çıkma yasağı ilan edilmemesi bu yöntemin ayrımcı bir şekilde kullanıldığını, Kürtlerin korunması bakımından idarenin etkili tedbirlere başvurmadığını göstermektedir. Gaziantep’te yaşananlar tıpkı 12 Eylül 1980 öncesinde yaşanan toplu katliamlardaki gibi kontrgerillanın etkili olduğunu göstermiş, başka yerlerde benzer olayların olabileceğini kanıtlamış ve adeta bir katliam provası yapılmıştır. Hükümet, darbe ortamını hazırlayan bu gibi olaylar karşısında en etkili tedbirleri almalıdır.

Siirt Kurtalan ilçesinde yaşanan olaylar göstermiştir ki köy koruculuğu sistemi derhal lav edilmeli, koruculardan silahlar alınmalıdır.

Tüm bu yaşanan gelişmelerden sonra sayın Cumhurbaşkanının polis ve jandarmanın yetkilerini arttıracak ve göstericileri daha fazla cezalandıracak yasal değişikliklere gidileceğinin belirtilmesi temel hak ve özgürlüklere açık bir tehdittir. Siyasal iktidarın bu tip anti demokratik düzenlemelerden uzaklaşması gerekmektedir. Otoriter uygulamaları artıracak tedbirler olağan rejimlerden olağanüstü rejimlere (OHAL, Sıkıyönetim gibi) geçişi kolaylaştıracaktır.

Bu süreçte Genelkurmay Başkanlığı’nın, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanına sataşan bir üst teğmene madalya vermesi, İzmir’de bayrak yakıldı provakasyonunu gerçekleştirmesi gibi eylemleri Kürt’lere yönelik ikinci sınıf vatandaş muamelesinin devam ettiğini, kendi görev alanı olmamasına karşın, sivil alanı izleyerek sık sık “önemli yurt içi olayları” adı altında açıklama yayınlayıp, bu alanı vesayet altına alma girişiminde bulunduğunu, Hükümetin bütün bunlara seyirci kaldığını, sokağa çıkma yasağı uygulaması sırasında askeriyeye mecbur olunduğu izlenimi yaratılarak, askeri vesayetin tekrardan geri gelebileceğinin güçlü bir şekilde hissettirildiğini Hükümete özelikle duyurmak istiyoruz.

Gösteriler sırasında gözlemcilik ve kimi yerlerde arabuluculuk görevini yerine getirmeye çalışan insan hakları savunucularına dönük tehdit ve hedef göstermeler kabul edilemez. Türkiye’nin, BM İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesini etkili bir şekilde uygulamaya geçirmesini ve hedef gösterilen İHD yöneticilerinin korunmasını talep ediyoruz.

 

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Bir cevap yazın