Maraş Katliamının üzerinden 42 yıl geçti. 19 Aralık 1978’de başlayıp, 26 Aralık 1978’de biten Maraş Katliamında resmi açıklamalara göre 111 kişi öldürüldü, binin üzerinde insan yaralandı, 552 ev yakılarak tahrip edildi, 289 işyeri yağmalandı. Katliamın bitmesi ile birlikte aynı gün 26 Aralık 1978’de 13 ilde sıkıyönetim ilan edildi. Katliamdan sonra Aleviler Maraş’tan göç etmeye başladı ve böylece demografik yapı ile oynandı. Katliamda yaşamını yitirenleri anıyor, ailelerine ve Alevi camiasına bir kez daha başsağlığı diliyoruz.
Maraş katliamının yıldönümünde katliamda yaşamını yitiren yurttaşları anmak amacıyla Maraş’taki sivil toplum örgütleri ve Alevi derneklerinin düzenlemek istedikleri etkinlikler bundan önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da Maraş Valiliği tarafından engellendi. Bu yıl ki, gerekçe ise Covid-19 pandemisi oldu. Demokratik yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan toplantı ve gösteri yapma hakkı farklı bahanelerle engellenmekte ve katliamla yüzleşilmesi için demokratik kamuoyu oluşturma çabaları devlet tarafından engellenmektedir. Bu durum devletin katliamlarla yüzleşmekten giderek uzaklaştığını göstermektedir. Nitekim TBMM’de, Maraş Katliamı bir “katliam” olarak dahi kabul edilmemektedir.
Maraş katliamı, 12 Eylül 1980 askeri darbesine giden süreçte gerçekleştirilen katliamlardan birisidir ve o dönemin kontra yapılarının kullanıldığı bir katliamdır. Nitekim, 12 Eylül askeri darbe davasının iddianamesinde, Kahramanmaraş olayları etraflıca anlatılmış ve bunun darbeye zemin oluşturmak için çıkarıldığı ve müdahale edilmediği açıkça belirtilmektedir.
Maraş katliamının yıldönümünde milliyetçi çevre ve parti sözcülerinin ırkçı nefret söylemlerini kınıyor, tarihin tekerrür ettirilme girişimlerinin halktan geri döneceğini ve karşılığını demokratik yoldan bulacağını belirtmek istiyoruz.
Türkiye’nin geçmişi ile yüzleşmeden, geçmişindeki ağır suçlar aydınlatılmadan ve bu suçlar nedeni ile resmi özür dilenmeden toplumsal barışın kurulması mümkün gözükmemektedir. Bu nedenledir ki Maraş Katliamı aydınlatılmalı, Alevilerden özür dilenmeli ve sorumluları yargı önünde hesap vermelidir.
Maraş katliamının aydınlatılması için Hakikat ve Adalet Komisyonu kurulmalı ve böylece dünyada onlarca ülkede yapıldığı gibi Türkiye’de de gerçekler halka açıklanmalıdır.
İnsan hakları savunucuları olarak ceza adaleti istiyoruz. İnsanlığa karşı suçlarda zamanaşımı işletilmeden işlenen suçlar ile ilgili yaşayan faillerin yargı önüne çıkarılmasını ve hesap sorulmasını istiyoruz.
Bütün bu suçlardan sorumlu olan devletin özür dileme ve gerçeği açığa çıkarma sorumluluğu olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.
İnsan Hakları Derneği