MARDİN İLİ KIZILTEPE İLÇESİ DAMLALI KÖYÜNDE MEYDANA GELEN MAYIN PATLAMASINA İLİŞKİN ARAŞTIRMA VE İNCELEME RAPORU

MARDİN İLİ KIZILTEPE İLÇESİ DAMLALI KÖYÜNDE MEYDANA GELEN MAYIN PATLAMASINA İLİŞKİN ARAŞTIRMA VE İNCELEME RAPORU

02.09.2009

OTTOWA SÖZLEŞMESİNE UYULSUN, YAŞAM HAKKI KORUNSUN

AMAÇ

Derneğimiz, ülkemizde mayın ve serbest patlayıcıların yaşam hakkı açısından ciddi bir tehlike oluşturduğunu, alanları belli olan sınır mayınlarının yanı sıra ülke içinden çatışmalı ortamdan kaynaklı mayın ve serbest patlayıcıların bölge de yaşayan insanlar için ciddi bir tehlike arz ettiğini ifade etmektedir. Bu amaç ile ülkemizin Ottowa sözleşmesinin gereklerini yerine getirmesini talep ettiği gibi derneğimiz mayın mağdurlarına hukuki yardım sunma ve mayınlar hakkında risk bölgelerinde bilinçlendirme çalışmaları ile mayın vakalarını inceleme ve raporlama çalışmaları yapmaktadır. Bu amaç ile Mardin ili Kızıltepe ilçesi Damlalı köyünde 30.08.2009 tarihinde saat 10.30 meydana gelen ve 2 çocuğun (H.Ö ve A.Ö ) yaralanmasına neden olan serbest patlayıcı vakasını incelemeye almıştır.

TESPİTLER

  • Olayın meydana geldiği yer olan damlalı köyünün Kızıltepe ilçesine 7 km uzakta olduğu tespiti yapılmıştır. Köyün Mardin eşiği olarak adlandırılan dağ gurubunun Kızıltepe ovası ile birleştiği yerde olduğu ve olayın olduğu yerin hafif engebeli bir alan olduğu tespitini yapmıştır.
  • Olayın köye 2 km mesafe de bulunan mera alanında olduğu tespiti yapılmıştır.
  • Olayın gerçekleştiği alanın askeri birliklerce yılda 2–3 defa tatbikat alanı olarak kullanıldığı tespiti yapılmıştır.
  • Tatbikat alanı olarak kullanılmasına rağmen etrafının dikenli teller ile çevrili olmadığı, herhangi bir uyarıcı levhanın bulunmadığı tespiti yapılmıştır.
  • Damlalı köyüne yakın iki kuyu, kuyuda 10 yıl önce yine benzer şekilde 2 insanın yaşamını yitirdiği tespiti yapılmıştır.
  • Olaydan sonra resmi yetkililerin mağdurların aileleri ile görüşmediği, mağdurların ziyaret edilmediği tespiti yapılmıştır.
  • Olaydan sonra olay yerinde herhangi bir önlemin alınmadığı ve uyarıcı levhanın konulmadığı tespiti yapılmıştır.
  • Çocukların yaşlarının 12–14 arasında olduğu çobanlık yaptıkları, bir kız ve bir erkek çocuğu olduğu, kız çocuğun bacaklarında kalıcı sakatlık yaratmayacak şekilde yaralandığı.
  • Erkek çocuğun alt dudağını kaybettiği ve halen Harran Üniversitesi Plastik Cerrahi bölümünde tedavi edildiği tespiti yapılmıştır.
  • Patlayıcı maddenin niteliğinin belirsiz olduğu ancak toprak üstünde bulunduğu, bu neden ile serbest patlayıcı olarak nitelendirilebileceği tespiti yapılmıştır.

BEYANLAR

Mağdur H. Ö (kız çocuğu, 13 yaş, ilkokul 5. sınıf öğrencisi)

‘Saat 10.civarında arkadaşım Ali ile beraber koyunları otlatıyorduk. Arkadaşım bir portakal büyüklüğünde bişey buldu. Yere 1–2 defa attı patlamadı. 3. sefer attığında patladı. Sadece bacaklarımda kanama olduğunu hatırlıyorum. Parçayı bulduğumuz yer koyunları sürekli otlattığımız bir yer, herhangi bir tel örgü yoktu. Herhangi bir tabela da yoktu. Okuma yazmam var,’

ZİNİ ÖZDEMİR( 40 Yaş, mağdurun annesi)

‘Her yıl bahar aylarında askerler tatbikat alanı olarak kullanırlar. Bizde mera olarak kullanıyoruz. Herhangi bir tedbir almıyorlar. Kızım ölebilirdi de, mağduruz,’

HAMİT ÖZDEMİR ( 50 YAŞ mağdurun babası)

‘Askeri yetkililer bize herhangi bir uyarı yapmadılar. Kızım ve arkadaşı tanımadıkları bir nesneyi ellerine almışlar. Orası tatbikat alandır. Mağduruz’

FİKRET ÖZDEMİR ( Köy sakini, 60 yaş)

‘Orası tatbikat alanıdır. Bizde mera olarak kullanıyoruz. Yeğenim Ali’nin alt dudağı parçalandı. İfademiz alınmadı. Kimse gelip bizi sormadı. Saha önce de yakın bir köyde tatbikat alanı olarak kullanılan yerde 2 kişi yaşamını benzer bir olay ile yitirmişti.’

YUSUF ÖZDEMİR ( 24 YAŞ mağdurun abisi )

‘Mera alanı olarak kullandığımız yer tatbikat alanı olarak kullanılıyor. Geçen sene yapılan atışlar evimizin arkasına düştü. Telefon ile aramama rağmen herhangi bir tedbir alınmadı. Kardeşimin alt dudağı parçalandı. Mağduruz. Orada arama çalışması yapılırsa onun gibi çok nesne bulunur’

MARDİN’DE MAYIN VAKALARI

Mardin ilinde son 15 yılda derneğimiz kayıtlarına göre sivil insanların yaşamını kaybettiği veya sakatlandığı 60 adet mayın vakası yaşanmıştır. Ancak kesin veriler olmadığı için sayının daha fazla olduğunu düşünmekteyiz. Söz konusu vakaların çoğunun ölüm ile sonuçlandığı, yaralanmaların ise kalıcı sakatlıklar bıraktığı tespiti yapılmıştır. Vaka mağdurlarının büyük kısmını kadın ve çocuklar oluşturmaktadır. Mağdurlara devlet tarafından herhangi bir yardımın yapılmadığı, mağdurların kendi imkanları ile tedavilerini yaptırdıkları, bunun için işleyen resmi bir mekanizmanın oluşturulmadığı tespiti yapılmıştır. Sınır hattındaki mayınların alanları bilindiği için daha az zarar vermek ile beraber çatışmalı ortamdan kaynaklı ülke içindeki mayın ve serbest patlayıcıların daha fazla zarar verdiği tespiti yapılmıştır.

OTTOWA SÖZLEŞMESİ

1 Mart 2004 tarihinde yürürlüğe giren sözleşmeye göre taraf devlet olan ülkemizin 2014 yılına kadar sözleşmenin gereklerini yerine getirmek durumundadır. Sözleşmenin 6 maddesinin 3 fıkrası gereğince taraf devletlerin mağdurların tedavileri, mağduriyetlerinin giderilmesi ve rehabilitasyonu ile ilgilenmek zorundadırlar.

SONUÇ VE İSTEMLER

1-Derneğimiz, mağdurların anlatımları, mağdurların ailelerinin anlatımı ile olayın yerinin tatbikat alanı olarak kullandığı şüphesinin yüksek olduğunu, bu neden ile vakanın resmi yetkililerin ihmalkârlığı, tedbirsizliği ve yaşam hakkını önemsenmemesinde kaynaklı olduğunu ifade etmektedir.

2-Bu neden sorumlular hakkında adli ve idari soruşturmaların bir an önce açılmasını talep etmektedir.

3-Derneğimiz, atış alanlarının insanların yaşam alanlarına uzak mesafelerde ve gerekli tedbirlerin uyarıcı levhaların asılması sureti oluşturulması gerektiğini düşünmekte ve olayın gerçekleştiği alanın sivil yerleşim yerine yakınlığı nedeni tatbikat alanı olarak kullanılmaktan vazgeçilmesini talep etmektedir.

4-Derneğimiz, mağdurların tedavi masraflarının kamu makamları tarafından karşılanmasını ve hakkaniyete uygun bir tazminatın mağdurlara ödenmesini talep etmektedir.

5-Derneğimiz, Anayasanın 10. maddesinde bütün yurttaşların eşit olduğu ilkesinde hareket ile makamlarının insanın en temel hakkı olan yaşam hakkını ihlal eden davranışlardan vazgeçilmesini talep etmektedir.

6-Derneğimiz, altına imza atmış olduğumuz Ottowa sözleşmesinin gereklerinin bir an önce yerine getirilmesini talep etmektedir. İnsanların yaşam hakkının korunması, güvenlik bir yaşam alanının oluşturulmasının devletin temel görevi olduğunu ifade etmektedir.

Erdal KUZU

Beşir DÜNDAR

Hüseyin CANGİR

Abdülkadir ÇURĞATAY

İHD Mardin Şube Başkanı

İHD Mardin Şube Sekreteri

İHD Mardin Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi

İHD Mardin Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi

Bir cevap yazın