Bu rapor, ağırlıklı olarak Marmara Bölgesi’nde bulunan hapishanelerden İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’ne 2019 yılının ilk üç ayında yapılan hak ihlali başvurularının derlenmesi, gönüllü dernek avukatlarımızın hapishanelere yapılan ziyaretlerinden edindikleri bilgilerin derlenmesiyle oluşmuştur. Marmara bölgesi dışından derneğimize gelen ve takibi yapılan başvurular da söz konusu olup bu başvurular da ayrıca gösterilmiştir.
Raporumuza temel teşkil eden başvurular, hak ihlallerinin yaşandığı hapishanelerde tutuklu veya hükümlü bulunan mahpuslarca mektup veya faks yoluyla ya da mahpus aileleri tarafından telefon, e-mail veya derneğe gelmek suretiyle yapılmıştır.
Bu yılın ilk 3 ayında 21 farklı cezaevinden komisyonumuza başvuru yapılmıştır: Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü, Tekirdağ 1 ve 2 No lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu (CİK), Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı CİK, Bakırköy Kadın Kapalı CİK, Metris R Tipi Kapalı CİK, Kırklareli Hapishanesi, Kandıra F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı CİK, Düzce T Tipi CİK, Maltepe L Tipi CİK, ,İzmir Menemen CİK, Ümraniye T Tipi CİK, Düzce L Tipi, Denizli T Tipi CİK, Elazığ 1 nolu Yüksek Güvenlikli CİK, Trabzon T Tipi CİK, Van F Tipi CİK, Bandırma 1 Nolu T Tipi CİK, Antalya L Tipi Kapalı CİK, Bafra T Tipi CİK, Trabzon E Tipi CİK, Şakran T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu.
Ekte sunduğumuz raporumuzun ayrıntılarında da görüleceği gibi üç ay boyunca mahpuslara yönelik fiziki saldırılar, tehdit, darp ve işkence artarak devam etmiştir. Bunun yanında ayakta sayım dayatması, ters kelepçe uygulaması, sayım ve telefon görüşmelerinde tekmil ve askeri nizam dayatması, karşıt görüşlü mahpusların aynı ring aracıyla hastane ve mahkemeye götürülmesi, hapishane içerisinde karşıt görüşlü mahpusların karşı karşıya getirilerek provakasyon ortamının yaratılmak istenmesi, çıplak aramaya zorlanma, sürgün sevk yine bazı hapishanelerde mahpusların özel alanlarını da görecek biçimde kameraların konulması, bazı hapishanelerde havalandırmaların üzerlerinin tel kafesle kapatılması, sohbet ve spor hakkının kullandırılmaması, mektupların engellemesi, eşyaların “amaç dışı kullanım” olarak disiplin suçu oluşturması ve bunlara el konulması (kalem, mendil, yoğurt kabı, süpürge sapı vs), hücre ve disiplin cezaları, infaz yakma, gazete ve dergilerin verilmemesi, yemeklerin az verilmesi, yine aşırı doluluk nedeniyle birçok hapishanede mahpusların yerlere yatak koyarak yerde yatmak zorunda bırakılmaları, bazı hapishanelerde mahpusların Kürtçe konuşmalarına müdahale edilmesi, koli veya ailelerin getirdiği giysi, ayakkabı vb. alınmasına eskilerin çöpe atılması zorunluluğu getirilmesi, mahpusların mahkemelere giderken yanlarında götürmek istedikleri savunma dilekçelerine el konulması vb sorunlar devam etmektedir.
Bazı hapishanelerde ırkçı yaklaşımların endişe verici şekilde öne çıktığı, örneğin Düzce Cezaevi müdürünün politik mahpusları “Ben Telafer Türküyüm, ceddimiz sizi tir tir titretti, Türk’ün gücünü göreceksiniz, hukuk yok ben varım” diyerek tehdit ettiği mahpuslar tarafından bildirilmiştir.
Ocak-Şubat-Mart 2019 Marmara Hapishaneler Raporu Değerlendirme Yazısı