Türkiye'de dil ve kültür sorunlarının var olduğu biliniyor. Dil ve kültür yasağı, insan onuruna aykırı yasalar sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsan onuruna aykırı yasalar sorunu dram sanatının da ilgi alanındadır.
2500 yıl önce, Sofokles, Antigone'yi yazdı. Oyunda, Kral, kendi safında çarpışan ve ölen oğlunun cenazesinin gömülmesini, kendisine karşı savaşan diğer oğlunun cenazesinin ise kent meydanında bırakılmasını emrediyordu. Gömülme hakkı ancak onurlu insanlar içindi. Kralın emri, birey hakkına saldıran ve insan onuruna aykırı bir emirdi. Antigone, Kralın kızı idi ve Kralın emrini dinlemedi. Kardeşlerinden, cenazesi kent meydanında bırakılanı da gömdü. Kral, onu da ölüm cezası ile cezalandırdı. Bu oyun dünya sahnelerinde 2500 yıldır oynanmaktadır.2500 yıl sonra, Türkiye'de 2932 sayılı dil yasağı getiren bir yasa kabul edildi ve uygulandı. 12 Nisan 1991 tarihinde yürürlükten kaldırıldı. Ama bu ve benzeri yasalara kaynaklık eden Anayasa maddeleri hala yürürlükte. Sofokles'ten 2500 yıl sonra, yaşayan en büyük tiyatro yazarlarından Herald Pinter, Dağ Dili adlı oyununu yazdı. Oyunda, oğlu cezaevinde bulunan bir annenin, oğlu ile anadilinde konuşmasının yasaklanması işleniyordu. Bu ülke, ne yazık ki, bizim ülkemizdi. Anadil yasağı, insan onuruna aykırı yasalar sorunun başta gelenidir ve ülkemizde uygulanmaktadır. Pinter'ın oyunu da binlerce yıl dünya sahnelerinde yer alacaktır. Pinter, Sofokles'in devamıdır ve evrensel olanı yakalamıştır.
Mehmet Uzun, bu toprakların kokusunu, rengini ve çeşitliliğini, dünya halklarına gösteren bir yazarımızdır. Yaşamımızı zenginleştirenlerdendir.
Mehmet Uzun'un düşüncelerini ve yapıtlarını kısıtlamak yerine, onu ve benzerlerini teşvik etmek, yapılması gerekendir.
Yapılması gereken başka bir şey de, Anayasa'nın, hakları ve özgürlükleri genel olarak sınırlandıran 13 ve 14. maddeleri ile düşünceye, dile ve kültüre yasaklar getiren 26, 27, 28. maddeleri ve anadil eğitimini yasaklayan. 42. maddesinin ilgili fıkrasını yürürlükten kaldırmaktır.
Hüsnü Öndül
Genel Başkan