Özellikle OHAL ilanıyla birlikte sık sık, toplumun çeşitli kesimlerine yönelik hukuka aykırı uygulamalara ve baskılara tanık oluyoruz.
Bunlardan ilki ifade ve örgütlenme özgürlüğü bağlamındaki baskılardır. Gazetecilere ve yazarlara; milletvekilleri, belediye başkanları ve muhalif siyasi görüşlere sahip kişilere yönelik baskıları bu başlık altında sayabiliriz.
İkinci tür baskılar ise daha çok kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ile adil yargılanma ve savunma hakkı bağlamında savunmayı temsil eden avukatlara yönelik baskılardır. Bu baskılar, adliye ve duruşma salonlarıyla sınırlı değildir.
Özellikle siyasi davalarda görev üstlenen, müvekkilleri tutuklu olarak cezaevlerinde bulunan avukatlar, davalarla ve müvekkilleri ile özdeşleştiriliyorlar. Bu tür davalarda savunma görevini üstlenen, dolayısıyla mesleğinin gerektirdiklerini yapan avukatlar için de “örgüt avukatı, örgüt üyesi” gibi ithamlarda bulunuluyor.
Bu yaklaşımın son örneği Mersin’de 8 avukata yönelik başlatılan soruşturmadır.
Avukatlardan 4’ü (Ali Bozan, Sebahat Gençtarih, Emrullah Şam, Onur Kale) gözaltına alınmış, diğer 4’ü (Bedri Kuran, Özgür Çağlar, Rıza Oğuz ve Mehmet Altıntaş) ise ev ve işyerlerinde bulunamadıkları için gözaltına alınamamıştır.
Hemen belirtmeliyiz ki Avukat Özgür Çağlar, İHD Mersin Şube Sekreteri’dir.
İHD olarak, savunma mesleğini icra eden avukatlara yönelik baskılara son verilmesini istiyoruz ve yasa uygulayan görevlileri hukukun üstünlüğü ilkesine saygıya davet ediyoruz.