Türkiye ‘Toplu Mezar’lar gerçeği ile yüzleşmelidir

Türk Tabipleri Birliği, Adli Tıp Uzmanları Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve İnsan Hakları Derneği, 12-13 Ağustos tarihlerinde Tunceli’nin Çemişkezek ilçesinde yapılan toplu mezar kazısına katılan örgütler olarak hazırladıkları raporu, bugün (23.08.2011) İstanbul’da düzenlenen bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladılar.

Gözlemci örgütlerin, kazının Minnesota Protokolü’ne (BM Hukuk Dışı, Keyfi ve Yargısız İnfazların Önlenmesine ve Soruşturulmasına İlişkin Model Protokol) uygun yapılabilmesi için iş makinesi kullanımını minimumda tutmaya çalıştıkları belirtilirken kullanıldığı zamanlarda ise kazılara katılmadıklarını ifade ettiler. Bu çerçevede 2 günlük çalışmanın sonunda 15 insan cesedine ulaşıldığı belirtilirken ilk bulguların sadece bu bölgede 50’ye yakın cenazenin olduğu ve Hükümet’in olaya bu duyarlılıkta yaklaşması gerektiği belirtildi. 

Toplantı sonunda, Türkiye’de ilk kez Demokratik Kitle Örgütlerinin ve ilgili bilim insanlarının katılımıyla bir toplu mezar açılmış olmasının bu kazıyı ayrıca önemli kıldığı belirtilerek 1500’e yakın insan cesedinin toplu mezarlarda olduğu kaydedildi. Türkiye’nin artık “toplu mezar” gerçeği ile yüzleşmesi gerektiği ve yakınlarının acılarını bir nebze dindirebilmek adına bu mezarlara ilgili kişilerin ve kurumların nezaretinde hızla ulaşılması gerektiği ifade edildi.

Rapor için…

BASIN AÇIKLAMASI

TÜRKİYE “TOPLU MEZAR”LAR GERÇEĞİYLE YÜZLEŞMELİDİR

12/13 Ağustos 2011 tarihinde Tunceli- Çemişgezek ilçesinde yapılan toplu mezar kazılarında 15 insan cesedine ulaşıldı. Türkiye’de ilk kez Demokratik Kitle Örgütlerinin ve ilgili bilim insanlarının katılımıyla bir toplu mezar açılmış oldu. Bu kazı çalışmasına katılan örgütler olarak hazırladığımız raporu, toplu mezarların açılmasıyla ilgili önerilerle birlikte kamuoyuna sunuyoruz.

İki gün boyunca süren Çemişgezek kazıları, henüz hukuken ve fiilen tamamlanmamıştır. Bölgede savcılık işlemi ile bağlantılı kazıların devam etmesi zorunludur ve savcılıkça da prensip olarak kabul edilmiştir. Bu çalışmanın erken bulgularını, alan deneyimlerini ve sorunlarını ekli raporla değerlendiriyoruz. Tüm incelemeler tamamlandığında nihai bir rapor da hazırlanacaktır.

Hala açılmayı bekleyen yüzlerce mezar, kalıntılarına ulaşmaya çalıştığımız 2000’ e yakın insanımızın varlığı Çemişgezek örneğini önemli kılmaktadır.

Toplu mezarlar konusunu ısrarla takip etmeye devam edecek olan örgütler olarak konuyla ilgili kamuoyuna daha önce de aktardığımız önerilerimizi bir kez daha paylaşmak istiyoruz:

1-      Ülkemizde geniş bir coğrafyaya yayılmış olan toplu mezarların ortaya çıkarılabilmesi için adli ve idari yetkililer konuyla hassasiyetle yaklaşmalı; toplu mezar ihbarında bulunan kayıp yakınları ve görgü tanıklarına herhangi bir baskıya maruz kalmayacakları güvencesi verilmelidir.

2-      Yapılan şikayet ve ihbarlar sistemli bir şekilde düzenlenerek öncelikle toplu mezarların nerelerde olduğu ayrıntılı bir şekilde tespit edilmelidir.

3-      Toplu mezar iddiası bulunan yerler mezarlar açılıncaya kadar korunmaya alınmalı; üzerlerinin örtülmesi, yol ve inşaat çalışmaları gibi uygulamalarla tahrip edilmeleri önlenmelidir.

4-      Toplu mezar açma, kanıt toplama, kimliklendirme gibi bütün süreçler başta kayıp yakınları ve insan hakları örgütleri olmak üzere ilgili kişi ve kurumların denetim ve gözetimine açık olmalıdır.

5-      Mezar açma işlemlerinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş olan Minnesota Otopsi Protokolü’nün öngördüğü kurallar uygulanmalıdır.

6-      Mezar açma işlemleri arkeolojik teknikler kullanılarak özenle yapılmalı, mezarların açılması sırasında ortaya çıkacak biyolojik delillerin toplanması ve değerlendirilmesi için adli tıp uzmanları görevlendirilmelidir.

7-      Açılan toplu mezarlardan çıkarılan cesetler sadece kimliklendirme için değil insan hakları ihlalleri açısından da değerlendirilmelidir.

8- Toplu öldürme olaylarına ilişkin hukuka aykırı bir biçimde kapatılmış hazırlık soruşturmaları yeniden açılmalıdır.

9-      Toplu mezarlar ve bu mezarlardan kanıtlarına ulaşılacak faili meçhul cinayetler ve insan hakları ihlalleri ciddiyetle soruşturulmalı; sorumluları yargı önüne çıkarılmalıdır.

Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ (TTB)
ADLİ TIP UZMANLARI DERNEĞİ (ATUD)
ÇAĞDAŞ HUKUKÇULAR DERNEĞİ (ÇHD)
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VAKFI (TİHV)
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ (İHD)

Bir cevap yazın