Özgürlüğünden Yoksun Bırakılan Kişilere Korona Virüs Pandemisi Bağlamında Muameleye İlişkin İlkeler

Avrupa İşkencenin ve İnsanlıkdışı veya Onurkırıcı Muamelenin veya Cezanın Önlenmesi Komitesi (CPT)

CPT/Inf(2020)13 / 20 Mart 2020

Koronavirüs hastalığı (COVID-19) pandemisi, bütün Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin yetkililerinin karşısına olağanüstü zorluklar çıkarmıştır. Kişilerin karantinaya alındığı yeni kurulan çeşitli merkezler/bölgelerin yanısıra içlerinde polis gözaltı birimleri, hapishaneler, göçmen alıkoyma merkezleri, psikiyatri hastaneleri ve sosyal bakım merkezleri de bulunan kişilerin özgürlüklerinden yoksun bırakıldıkları yerlerde çalışan personel de özgül ve yoğun zorluklarla karşı karşıyadır. CPT, COVID-19 ile mücadelede kati önlemler alınmasına yönelik net zorunluluğu tanımakla birlikte, bütün aktörlere işkence ve insanlıkdışı veya onurkırıcı muamele yasağının mutlak niteliğini hatırlatır. Koruyucu önlemlerin, özgürlüğünden yoksun kılınmış kişilere insanlıkdışı veya onurkırıcı muamele görmelerine hiçbir şekilde yol açmaması gerekir. CPT’ye göre aşağıdaki ilkeler Avrupa Konseyi bölgesindeki özgürlüğünden yoksun kılınmış kişilerden sorumlu bütün ilgili merciler tarafından uygulanmalıdır.

  • Temel ilke özgürlüğünden yoksun kılınmış bütün kişilerin sağlık ve güvenliklerinin sağlanması için mümkün olan bütün adımları atmak olmalıdır. Bu şekilde harekete geçmek çalışanların da sağlık ve güvenliğini korumaya katkıda bulunacaktır.
  • DSÖ tarafından yayımlanan pandemi mücadele kılavuzlarının yanısıra uluslararası standartlarla uyumlu ulusal sağlık ve klinik kılavuzlarına uyulmalı ve kişilerin özgürlüğünden yoksun kılındığı bütün yerlerde eksiksiz bir şekilde uygulanmalıdır.
  • Hazır bulunabilecek personel güçlendirilmeli ve çalışanlar kişilerin özgürlüğünden yoksun kılındığı yerlerde görevlerini yapmayı sürdürebilmeleri için gerekli eğitimin yanısıra profesyonel destek, sağlık ve güvenlik koruması almalıdır.
  • COVID-19’un yayılımını engellemek için özgürlüğünden yoksun kılınmış kişilere karşı alınan bütün kısıtlayıcı önlemlerin hukuki bir temeli olmalı ve gerekli, orantılı, insan onuruna saygılı ve zaman kısıtlamalı olmalıdır. Özgürlüğünden yoksun kılınmış kişilere bu tip önlemlerle ilgili anladıkları bir dilde kapsamlı bilgi verilmelidir.
  • Yakın temas virüsün yayılımını artırdığı için bütün ilgili merciler özgürlükten yoksun kılma yerine başka alternatiflere başvurulması için birlikte çaba göstermelidir. Böyle bir yaklaşım özellikle aşırı kalabalık durumlarında zorunludur. Ayrıca yetkililer tutuklu yargılama yerine başka alternatifleri, cezaların hafifletilmesi ile erken tahliye ve şartlı tahliye işlemlerini daha fazla kullanmalı; psikiyatri hastalarının iradedışı yatırılmasının sürdürülmesi gereksinimini yeniden değerlendirmeli; uygun olan durumlarda bakımevlerinde kalanları tahliye etmeli veya kamu bakımına[1] aktarmalı; ve göçmenleri alıkoymaktan azami ölçüde kaçınmalıdır.
  • Sağlık hizmetlerinin sağlanması bakımından da özellikle yaşlı ve önceden varolan sağlık sorunları bulunan kişiler gibi hassas ve/veya riskli gruplar gözönüne alınarak tutulan kişilerin özgül ihtiyaçlarına özel dikkat gösterilmesi gerekmektedir. Bunlar içinde, diğerlerinin yanısıra, COVID-19 taraması ve gerekli durumlarda yoğun bakım yolları bulunmaktadır. Ayrıca tutulan kişilerin şu anda ilave psikolojik destek almaları gerekmektedir.
  • Gerekli olmayan faaliyetlerin askıya alınması meşru ve makul olsa da pandemi esnasında tutulan kişilerin temel haklarına eksiksiz bir şekilde saygı gösterilmelidir. Bunların içinde özellikle (sıcak su ve sabuna erişim de dahil olmak üzere) uygun kişisel hijyen sağlama hakkı ve (en az bir saat) günlük açık havaya erişim hakkı bulunmaktadır. Ayrıca, görüş de dahil olmak üzere dış dünyayla temasa getirilecek bütün kısıtlamalar (telefon veya internet protokolleri üzerinden ses iletimi gibi) alternatif iletişim araçlarına daha fazla erişim sağlanarak telafi edilmelidir.
  • SARS-CoV-2 virüsünün bulaştığı veya bulaştığından şüphelenilen tutulan kişinin tecrit edilmesi veya karantinaya alınması hâlinde ilgili kişinin her gün anlamlı insan teması kurması sağlanmalıdır.
  • Kolluk güçleri yetkililerinin gözleminde bulunan kişilere kötü muamele yapılmasına karşı temel güvencelere (avukata erişim, doktora erişim, gözaltına alındığının bildirilmesi) her şartta ve her zaman eksiksiz bir şekilde saygı gösterilmelidir. (Semptomu bulunan kişilerin koruyucu maske takmalarını şart koşma gibi) ihtiyati tedbirler bazı durumlarda uygun olabilir.
  • Ulusal Önleme Mekanizmaları (UÖM) ve CPT de dahil olmak üzere bağımsız kurumlar tarafından yapılacak izlemeler kötü muameleye karşı asli güvence olmayı sürdürmektedir. Devletler, izleme yapan kurumların kişilerin karantinada tutuldukları yerler de dahil olmak üzere bütün tutma yerlerine erişimlerini güvence altına almayı sürdürmelidir. Ne var ki bütün izleme kurumları, özellikle yaşlı ve önceden varolan sağlık sorunları bulunan kişilerle olan temaslarında “zarar vermeme” ilkesini gözetmek için bütün önlemleri almalıdır.

[1] Ç. N. Community Care (İng.): İhtiyaç sahibi kişilerin sorumluluğunu, büyük ve çoğunlukla izole kamu kurumlarından akrabalarına ve yerel sosyal yardım ajanslarına aktarma politikası.