Biz barış istiyoruz. Hala umudumuz var. Ve umutlarımızla birlikte Diyarbakır’a gidiyoruz.
Biz barış istiyoruz çünkü;
Coğrafyamızda yıllardır süren bu savaşta 40.000 insan yaşamını yitirdi, binlercesi yaralandı, sakat kaldı.
Biz artık hiç kimse ölmesin, sakat kalmasın istiyoruz.
Barış istiyoruz çünkü;
Kürt coğrafyasında yaklaşık 4000 köy yakıldı, yıkıldı ve insanlar topraklarını terketmek zorunda kaldılar.
Biz artık insanlarımızın doğup büyüdükleri, kültürlerini rahatça yaşayabildikleri, her türlü baskı ve korkudan uzak biçimde ekonomik değerlerine sahip çıkabildikleri topraklarına dönebilmelerini istiyoruz.
Barış istiyoruz çünkü;
Savaş nedeniyle emekçinin sofrasından çalınan ekmek geri dönsün, çocuklar aç kalmasın istiyoruz.
Barış istiyoruz çünkü;
Kimliği ne olursa olsun, gençler ölmesin, anneler babalar, kardeşler, eşler artık acı çekmesinler istiyoruz.
Barış istiyoruz çünkü;
Kadınlar artık savaş ganimeti olarak görülmesin, cinsel şiddete maruz kalmasın istiyoruz.
Barış istiyoruz çünkü;
İnsanlar gözaltında kaybedilmesin, işkence görmesin, düşünceleri nedeniyle yargılanmasın istiyoruz.
Barış istiyoruz çünkü;
Ormanlar yakılmasın, doğa tahrip edilmesin istiyoruz.
Barış istiyoruz çünkü;
Türkiye’nin kan ve gözyaşı ile yıkanması son bulsun istiyoruz.
Barış istiyoruz ve savaştan çıkar umanlara bir kez daha ve hep birlikte “HAYIR” demek için barış umudumuzla birlikte Diyarbakır’a gidiyoruz.
Barış sizin de umudunuz ise hala, o halde hep birlikte soralım herkese:
“BARIŞ, ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN?”
İHD Genel Merkezi