Genel Kurmay Başkanlığı’nın başvurusu üzerine başlatılan ceza soruşturmasında, “Vicdani ret bir insan hakkıdır” dediği için Gazeteci Perihan MAĞDEN hakkında “halkı askerlikten soğutma” suçunu işlediği iddiası ile dava açıldı. Demokratik bir ülke olduğu savını koruyan bir ülkede böyle bir uygulama, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’(AİHS)nin 10. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğüne aykırı olduğu kadar, Sözleşmenin 6. maddesindeki “yargının bağımsızlığı” ilkesine de aykırıdır.
İnsan Hakları Derneği de “vicdani ret” hakkını AİHS’nin 9. maddesindeki “vicdan özgürlüğü” kapsamında değerlendirmekte ve insan hakkı olarak kabul etmektedir. Demokratik bir toplumda bu konuda farklı düşünenlerin bulunmasından daha doğal bir durum olamaz. Dolayısıyla “vicdani ret” yapılan bütün değerlendirmeler de “ifade özgürlüğü” çerçevesine girmektedir. Beğenilmeyen düşüncelerin yargı yoluyla engellenmesi uygulamasına Türkiye yabancı değildir. Fakat, hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması adına yapılan bunca anayasa ve yasa değişikliğinden sonra da hala aynı uygulamada ısrar edilmesi, kaygı vericidir. Ceza soruşturmasının ve dava açılmasının silahlı kuvvetleri temsil eden en üst kurum olan Genel Kurmay Başkanlığı’nın başvurusuna dayanması ise ister istemez “yargının bağımsızlığı” sorununu gündeme getirmektedir.
Perihan MAĞDEN hakkında açılan davayı ifade özgürlüğünün ihlali olarak değerlendirdiğimizi ve davanın takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ