ROBOSKİ KATLİAMI ÖRTBAS EDİLEMEZ

04.01.2014

 BASINA VE KAMUOYUNA

ROBOSKİ KATLİAMI ÖRTBAS EDİLEMEZ

Roboski Katliamı insanlığa karşı işlenen bir suçtur, örtbas edilemez.

Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı 6 Ocakta verdiği kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile Roboski Katliamında hiç kimseye dava açılamayacağına karar vermiştir. Askeri savcılığın kararı incelendiğinde hava harekâtı talimatının bizzat Genelkurmay Başkanınca verildiği anlaşılmaktadır.

Askeri savcılık kararının gerekçesinde insansız hava aracı görüntülerine tek başına itibar edilmediği, ancak silahsız olduğu görülen kişilerin PKK militanı olduğuna dair ne tür somut bilgiler olduğu belirtilmeden, bunların örgüt militanı olduğu değerlendirmesi yapılarak bombalama emri verildiği ve hata edildiği belirtilmiş, TCK’ın 24 ve 30. maddelerine göre hata nedeni ile cezai sorumluluk olmadığı ifade edilmiş ve dosya yoluyla katliam örtbas edilmek istenmiştir.

Silahsız Kişiler Hiçbir Koşulda Öldürülemez.

Olayın talimatı Genelkurmay Başkanı Necdet Özel tarafından verildiği halde, kendisinin şüpheliler arasında gösterilmediği görülmektedir. TCK 24. maddenin 4. fıkrasında konusu suç teşkil eden emrin kesinlikle yerine getirilmeyeceği, böylesi bir emri yerine getiren ve emri verenlerin sorumlu olacağı açıkça belirtilmektedir. Bu durumda askeri savcılığın hukuksal gerekçesi gerçek dışıdır. TCK 24. madde uyarınca silahsız sivillerin bombalanması emrini veren Genelkurmay Başkanı bu emrin verilmesi ile ilgili istihbarat değerlendirmesi yapan diğer askeri yetkililer ve bombalamayı yapan F-16 pilotları açıkça sorumludur. TCK 30. maddede ise suçun maddi unsurlarını bilmeyip hata sonucu suç işleyenlerin taksirli sorumluluk halinin saklı olduğu belirtilmektedir. Yani bu durumda bile bir ceza indiriminden bahsedileceği belirtilmektedir. Kaldı ki Roboski Katliamında silahsız kişileri bombalamanın suç olacağı bilinmelidir. Çünkü bu kişiler PKK militanı dahi olsa mevcut kanunlara göre teslim ol çağrısının yapılması gerekmektedir. Böyle bir çağrı yapılmadan doğrudan doğruya bombalama yapılması, suçun kasten işlendiğini göstermektedir. Dolayısıyla TCK 30. madde gerekçe yapılamaz.

Sonra hiçbir Parlamento kararı ve hiçbir kanun maddesi, bu ağır suçu haklı, meşru ve hukuka uygun kılmaz ve sorumluları cezai sorumluluktan kurtaramaz.

Hiçbir ulusal ve uluslararası düzenleme hükmü elinde silah bulunduranlara her türlü keyfiliği ve öldürme yetkisini vermez. Güç ve silah kullanmanın temel amacı yaşam hakkını koruma olmalıdır. Silahsız, sivil ve masum 34 insanın tümden ve bir anda ölümünü amaçlayan ve bunu gerçekleştiren bombalama eyleminin, hiçbir ahlaki, insani ve hukuki gerekçesi olamaz.  “Kaçınılmaz hata” denilen durum olsa bile, diğer bir ifadeyle Roboski’lilerin tamamı silahlı örgüt üyesi bile olsaydı, yine de bu katliamın failleri cezai sorumluluktan kurtulamayacaktı. Bu toplu öldürme ve katliamla, çatışma hukukunun / insani hukukun tüm ilkeleri de ihlal edilmiştir. Eylem tüm devletleri bağlayan Birleşmiş Milletler Cenevre Sözleşmelerinin ortak 3. Maddesinin açık ihlalidir. Niteliği ne olursa olsun hiçbir savaşta, siviller, silahlı olmayan unsurlar ve saldırıya girişmemiş insanlar hedef alınmamalıdır.

Cezasızlık Politikası Devam Ediyor

Roboski Katliamı nedeni ile Diyarbakır Terörle Mücadele Kanununun 10. maddesi ile görevli Cumhuriyet Savcılığının görevsizlik kararı verip dosyayı Diyarbakır 2. Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Savcılığına göndermesi, Askeri Savcılığın da dosyayı görevsizlik kararı vererek Genelkurmay Askeri Savcılığına göndermesi, devamında Genelkurmay Askeri Savcılığının da kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermesi şunu göstermektedir. Türkiye’de cezasızlık, bir devlet politikası olarak sürdürülmektedir. Türkiye’de insanlığa karşı işlenen suçlarda devam eden cezasızlık politikası bu kararla kendisini bir kez daha göstermiştir.

Özel Görevli Ağır Ceza Mahkemeleri ile Askeri Mahkemeler Kapatılmalıdır

Bu karar, Türkiye’de artık özel yetkili ve görevli Ağır Ceza Mahkemeleri ile Askeri Mahkemelerin kapatılması gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu tip mahkemelerde ve bunların savcılıklarında adalet arayışının olmadığı, devletin ve devlet görevlilerinin sorumlu olduğu olaylarda cezasızlık uygulandığı, adaletin engellendiği ortaya çıkmaktadır. 

Roboski Katliamı insanlığa karşı suçtur. İnsanlığa karşı suçlarda zaman aşımı işlememektedir. İnsan hakları savunucuları olarak hukuksal süreci takip edeceğimizi, Anayasa Mahkemesi’nde sonuç alınamaz ise dosyanın AİHM’e taşınacağını ve AİHM’in 1994’te Şırnak’ta bombalanan köylerle ilgili verdiği emsal karara uygun bir karar vererek Türkiye’yi mahkûm edeceğini, bu mahkûmiyet ile beraber bu olayda sorumluluğu olanların tümünün yargı önüne çıkarılacağını vurgulamak isteriz.

Hukuka aykırı olan ve hiçbir vicdana sığmayan bu kararı tanımadığımızı, Türkiye’de adalet arayışını sürdüreceğimizi belirtmek istiyoruz.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

AĞRI TEMSİLCİLİĞİ

Destek Veren Kurumlar

Ağrı KESK Sendikalara Platformu

Ağrı Tabipler Odası

KURDİ-DER Ağrı Şubesi

Bir cevap yazın