20 Ekim 2000 tarihinde başlayan ve bir yılı geride bırakan ölüm orucu eylemleri, sorunun çözümü doğrultusunda tatmin edici adımların atılamaması ve her şeyden önemlisi, diyalog eksikliği nedeniyle sürmektedir.
19 Aralık 2000 tarihinde, cezaevlerine yönelik operasyonda yaşamını yitiren ikisi er 32 yurttaşımız; devam eden ölüm oruçlarında cezaevlerinde, hastanelerde ve cezaevleri dışında yaşamını yitiren 48 yurttaşımız (bunların 12'si tutuklu yakını); kalıcı sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilen yaklaşık 350 yurttaşımız, onların yakınları ve tüm toplum, ağır bir travma yaşadık, yaşamaktayız. Hepimiz, bu sorunun mağduruyuz.
Hepimiz bu sorunla ilgili olarak, aynı zamanda sorumluluklar taşıyoruz. İnsan olarak ve Demokratik Kitle Örgütleri olarak… Bu sorunu çözmek, başta Adalet Bakanlığı olmak üzere devlet yetkililerinin elindedir. Böyle bir yetki kullanımı, cezaevinde de olsa, devletin yurttaşlarına olan yükümlülüğünü yerine getirmesi anlamını taşır. Bu yükümlülük, insan hakları hukukuna uygun muamele yapma yükümlülüğüdür.
"Nasıl çözülür?"sorusunun yanıtı, demokratik kitle örgütlerince başından beri verilmektedir ve yineliyoruz: Diyalog sürecini başlatarak ve sonuna değin ısrarlı olarak.
Biz aşağıda imzaları bulunan demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri, Sayın Adalet Bakanını, öngörülebilecek biçimlerden bağımsız olarak, diyaloga, çözüm sürecini acilen başlatmak üzere bir heyet oluşturarak cezaevlerine göndermeye davet ediyoruz.
KURUMLAR
İnsan Hakları Derneği
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
Diyarbakır Barosu
İnsan Hakları ve Mazlumlarla Dayanışma Derneği
Çağdaş Gazeteciler Derneği
Çağdaş Hukukçular Derneği
Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Dayanışma Derneği
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu
Kamu Emekçi Sendikaları Konfederasyonu
Halkevleri Genel Merkezi
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği
Türkiye ve Ortadoğu Forumu Vakfı
Halkın Demokrasi Partisi
Sosyal Demokrasi Vakfı
Özgürlük ve Dayanışma Partisi
Emeğin Partisi
Demokrasi ve Barış Partisi
Aydın ve Sanatçı Girişimi