Saddam Hüseyin’in İdamı Kabul Edilemez; Yaşam Hakkı Herkes İçin Kutsaldır ve Dokunulmazdır!

‘Irak’a demokrasi getireceğiz’ söylemi ile Irak’ı işgal eden egemen güçlerin, sonuç olarak Irak’a demokrasi getirmek yerine acı, gözyaşı, ölüm, hukuksuzluk ve anti-demokratik uygulamalar getirdiğine tüm dünya tanıklık etmiştir. Irak’a hakim olan tablo, ‘demokrasi’ yerine, kaos ve kargaşa olmuştur.

Son olarak, bugün, Saddam Hüseyin’in asılma suretiyle idam edilişinin görüntü kareleri, tüm dünyaya sunuldu. İHD olarak, insanlığa karşı suç işlemiş de olsalar, adil yargılama ilkesinin Saddam ve birlikte yargılandığı diğer Diktatörlük yöneticilerine uygulanması gerektiğini defalarca kez belirttik. Ancak yargılama süresince adil yargılama ilkesi ihlal edilmiş, savunma hakkına saygı gösterilmemiş; böylelikle Irak’ta yaşayan Kürtler ve diğer halklara karşı gerçekleştirilen insanlığa karşı suçların, katliamların, toplu ölümlerin, işkence ve tecavüzlerin failleri sadece Saddam ile sınırlı gibi gösterilmeye çalışılmıştır. İşlediği suç ne olursa olsun, verilecek cezanın yaşam hakkı ihlali olmaması gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz. Saddam’ın idamı, her koşulda ve herkes için ihlal edilemez olan kutsal yaşam hakkının ihlalidir ve yaşam hakkı ihlali, insanlığa karşı işlenmiş suçlardandır.

Saddam’ın idamı ile tartışma yeni bir boyut kazanmış, Irak Diktatörlüğü rejimi süresince gerçekleşen ciddi insanlık suçları, Kürtlerin soykırıma uğratılmak istenmesi, Halepçe ve Enfal katliamları gibi katliamların tüm sorumlularının açığa çıkartılması, Irak’taki halklara sistematik işkence uygulanması, kadınların sistematik olarak tecavüze uğraması gibi suçlar, bir yerde gölgelenmiş ve sanki tamamı açığa çıkmış gibi bir atmosfer yaratmıştır. Oysa ki, yargılama adil bir şekilde devam etmeliydi ve Saddam’ın dışındaki diğer tüm suçlular da açığa çıkartılmalı ve uluslararası hukukun öngördüğü bir cezaya çarptırılmalıydı. İdamın infazı ile birlikte, İnsan Hakları Derneği, Irak’taki diğer suçların da artık kovuşturulmayacağı, delillerin Saddam’ın idamı ile birlikte ortadan kaldırıldığı ve sürecin Saddam’ın infazı ile kapatılmak istendiği düşüncesindedir.

İHD, infazın, Irak’taki kargaşa ve kaos ortamını artıracağı endişesini taşımaktadır. Sorunun çözümü, Irak’ta yüzyıllardır birlikte yaşayan tüm halkların ortak iradesinin esas alındığı, halkların kendi geleceklerini tayin hakkına sahip oldukları, demokratik Irak’tan geçmektedir.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ GENEL MERKEZİ

Bir cevap yazın