17 Temmuz 1986 tarihinde aralarında tutuklu ve hükümlü yakınları, avukatlar, gazeteciler, hekimler, mimar ve mühendisler, yazarlar ve akademisyenlerin bulunduğu 98 kişi, ülkemizde insan hakları ve özgürlüklerini korumak, gerçekleştirmek ve geliştirmek için İnsan Hakları Derneği’ni kurdular.
İnsan Hakları Derneği 22 yıllık geçmişi, 29 şubesi ve üç temsilciliği ve yaklaşık 10 bin üyesi itibariyle, Türkiye’nin en eski ve en büyük insan hakları örgütüdür. İHD hükümetlerden, siyasi organizasyonlardan bağımsız bir insan hakları örgütüdür. Yönetici organlarda görev yapanların tümü gönüllü olarak çalışmaktadır.
İHD, 22 yıl boyunca, yaşam hakkının korunması için, kadınlara yönelik insan hakları ihlallerinin önlenmesi için, çocukların haklarının ihlal edilmemesi için, bireylerin özgürlük ve güvenlik hakları için, işkence ve kötü muamelenin önlenmesi için, cezaevlerindeki insan hakları ihlallerinin önlenmesi ve insan onurunun cezaevi koşullarında da korunması için, ifade özgürlüğü için, düşünce ve inanç özgürlüğü için, adil yargılanma hakkı için, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı için, ekonomik, sosyal ve kültürel haklar için, azınlık hakları için, yerleşim hakları için, engellilerin haklarının ihlal edilmemesi için, sığınmacıların ve mültecilerin haklarının ihlal edilmemesi için mücadele etti. Ayrımcılığa karşı çıktı, eşitliği savundu. Vicdani red hakkını kullananların da, cinsel kimliği ve tercihleri nedeniyle ayrımcılığa maruz kalanların da, kılık kıyafetleri nedeniyle mağduriyet yaşayanların da insan haklarını savundu.
İHD yukarıda yer alan konularla ilgili, basın açıklamaları, eğitim çalışmaları, paneller, sempozyumlar, mitingler, protesto yürüyüşleri, bildiriler, hukuki yollara başvurmak gibi etkinlikler düzenledi. İhlalleri izledi, bilgi topladı, belgeledi, analiz etti ve kamuoyuna yetkili makamlara duyurdu. İhlallerin gerçekleştiği yerlerde inceleme, araştırma ve gözlemlerde bulundu, raporlar hazırladı. İHD, dil yasaklarına da, köy boşaltmalara da, yargısız infazlara da, ölüm cezalarına da karşı çıktı.
İHD Türkiye’nin temel sorununun insan hakları ve demokrasi sorunu olduğu görüşünü savundu. İnsan hakları ve demokrasi sorununun en önemli halkasının da Kürt sorunu olduğunu tespit etti ve bunu her yerde savundu… Sorunun ülke bütünlüğü içinde, insan hakları ve demokratik ilkelere bağlı kalarak, barışçıl yollarla çözülebileceğini savundu. Savaşa, şiddete karşı çıktı. Ülkede ve dünyada barışı savundu. Barış anlayışını, insan hakları ve özgürlükleriyle temellendirdi.
İnsan haklarını; kişisel ve siyasal haklarla, ekonomik, sosyal ve kültürel hakları ve dayanışma haklarını bir bütün olarak kavradı. İnsan haklarının, evrensellik, bütünsellik, bölünmezlik ve birbiriyle irtibatlı oluşu ve birinin diğerine tercih edilemezliği prensibini kabul etti ve buna uygun perspektif ile hareket etti. İşkenceye karşı Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nı kurdu. İnsan Hakları Akademisi’nin kuruluş kararını aldı. Üyelerine ve kamuoyuna dönük eğitim çalışmaları yaptı. İnsan hakları kavramının tanıtılmasında önemli katkılarda bulundu.
Bu 22 yılda İHD hakkında yaklaşık 1000 soruşturma ve dava açıldı. Yönetici ve üyelerinden 22’si öldürüldü. Pek çok yöneticisi ve üyesi gözaltına alındı, tutuklandı. Genel Başkanı genel merkez binasında öldürülmek istendi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi, 9 Aralık 1998 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul ve ilan edilmiştir. Bildirge’nin 1. Maddesinde, “Herkesin bireysel olarak ve ya başkalarıyla birlikte ulusal ve uluslararası düzeyde insan haklarının ve temel özgürlüklerin korunması ve gerçekleştirilmesini geliştirme hakkı vardır” denmektedir.
İHD olarak kurucularımıza duyduğumuz minneti bir kez daha ifade ediyoruz. Yaşamlarını yitirenleri saygıyla anıyoruz. Geçmiş yıllarda genel merkez ve şube yönetici organlarında, denetleme ve onur kurullarında, komisyonlarında görev yapmış ve emek vermiş ve iHD’ye katkıda bulunmuş herkese teşekkür ediyoruz.
Kuruluş yılı vesilesiyle;
İHD olarak, herkesi, insan haklarını savunma hakkını korumaya davet ediyoruz.
Herkesi, insan hakları ve özgürlükleri için çalışmaya davet ediyoruz.
Devlet organlarını, insan haklarının korunması ve yaşama geçirilmesi konusunda, yasal, idari, yargısal, eğitsel ve diğer adımları atmaya davet ediyoruz.
Saygılarımızla,
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ